Geleceği tahmin etmek hiç bu kadar zor olmamıştı. Zor bir yılı geride bırakırken daha zor bir yılın gelebileceği şüphesinde bulunmak hiç iç açıcı değil. Dünya üçüncü bin yılın şafağında neler olabileceğine kafa yorarken, bizler 2019 yılını nasıl atlatacağımızı düşünüyoruz.

 

Dünyadaki birçok siyasal gelişmenin doğrudan veya bir ucundan ülkemizi ilgilendirmesi dikkat çekici. Avustralya kıtası dışında cereyan eden tüm ekonomik ve siyasi gelişmeler iyi veya kötü bir şekilde ülkemizi etkiliyor.Jeopolitik  üstünlüğümüzün yan etkisi, bu olsa gerek. 
Kurlardaki dalgalanma, ihracat-ithalat dengesinin değişmesi lojistikçilerimizin dengesini bozdu. İhracat artışına sevinecekken, ithalattaki boş dönüşler can sıkmaya başladı. Eldeki mal kıymete binerken, yeni yatırım yapmak her zamankinden daha zor hale geldi. Tabi küfemizde boş değil. Kapıkule, vize, şoför sorunlarını işin içine kattığımızda aksı kırmadan, tekerleği döndürmek marifet istiyor.
Bu zor şartlar altında zarar görmeden işini yürüten herkes alkışı hakediyor. Bunca badireye rağmen işini devam ettiren, büyüten firmalar ülkemizin güvencesi. Söz konusu firmalara baktığımızda, ayakta kalanın daima kurumsal ve profesyonel olması sürpriz değil. Eğer Türkiye ekonomisi büyüyecek ise, emin olun bu lojistik firmaları ile büyüyecek. 
Ülkemiz içindeki piyasa koşulları normale döndüğünde bu defa da makro sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Ticaret savaşları, yeni koridorlar, blockchain, e-ticaret, endüstri 4.0 sektörleri baştan sona değiştirecek. Bu konuda sektör olarak hiç hazırlıklı değiliz. Oyunun kurallarını belirlerken mevzi kapmamız çok önemli. Eğer bu konularda rol kapamazsak sadece bize verilen rolü oynarız. Öyle olursa; oyunculuğumuz da figüranlıktan öteye gitmez.
2019’un herkese mutluluk, sağlık ve bol kazanç getirmesi dileğiyle.

- - - - -