Değerli Meslektaşlarım,
Treyler sektörünün temsilcileri olarak her sınavdan iyi not alıyoruz ancak öğretmenin gözüne giremeyen öğrenci gibiyiz. Karnemizdeki notları sondan başa doğru değerlendirecek olursak, şunları sıralayabiliriz; pandemi sürecinde Avrupa treyler üreticileri arasında üretime ara vermeyen tek ülke olduk. Herkes ne yapacağını bilemezken hızlı bir reaksiyon aldık. Sağlık Bakanlığımızın belirlediği standartları yerine getirirken ekstra önlemler de uyguladık.
Pandemi süresince tedarik zincirinin en önemli halklarından biri olduk. İlaçların, bozulabilir gıdaların belirlenen standartlar içinde taşınmasının ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşıldı. Araçları yolda tutmak servis hizmeti sağlamak için 7/24 hizmet verdik.
Sadece sektörümüz için değil ülkemiz için de seferber olduk. Milli Dayanışma Kampanyası’na desteğimiz ilk günden itibaren başladı. TREDER, kampanyaya 600 bin 750 TL’lik yardımın toplanmasına öncülük etti.  Sektörümüz her zaman olduğu gibi üzerine düşen dayanışmayı layıkıyla yerine getirdi.
Takvim yapraklarında sektör için önemli bir gelişme de ARTES’de yaşandı. TREDER, ARTES Sistemi’ne geçiş işlemlerinde hem kendi üyelerine hem de sektördeki diğer üreticileri bilgilendirdi ve eğitti. TREDER, TNB ve TSE ile yaptığı online eğitime 50’ye yakın firma katılım gösterdi. Bilindiği gibi römork ve yarı römork cinsi (O2, O3 ve O4 kategori) tam araçlara ait uygunluk belgesi bilgilerinin elektronik ortamda ARTES’e bildirilmesi zorunlu oldu. ARTES’in sahteciliğin önlenmesinde önemli rol oynayacağını öngörüyoruz.
Sektörümüzde daha öncesinde global ölçekte önemli işler yapıldı. Otomotiv pazarında Türkiye’nin yıldızını parlatmak için yabancı yatırımcılar ülkemizi seçti. BPW, SAF-Holland, Wabco gibi birçok otomotiv tedarikçisi yatırım için Türkiye’de karar kıldı.

Takvim yapraklarını biraz daha geriye doğru çevirdiğimizde, Türkiye’de treyler fabrikalarının birbirine ardına açıldığını görürüz. Bu sayede ülke olarak 100 bin adetlik üretim kapasitesine ulaştık. İhracatımızı her yıl değer ve adet bazında arttırıyoruz. Ar-Ge merkezlerini devreye koyduk. Anlayacağınız her dönem dersimize iyi çalıştık ve sınavlardan yüksek notlar aldık.
Bugün pandemi sonrasında; ülkeler yeniden gümrük vergilerini, kısıtlamaları konuşurken, Türkiye bu konudaki en rahat ülkelerde biri. Ülkemizdeki treyler talebi 40 yıldır ülke içinden karşılanıyor. En çok yerli ve milli olan sektörlerin başında geliyoruz. Ancak gelin görün ki devletin verdiği çoğu teşvikte yer alamıyoruz. Sektörün ne kadar önemli olduğu bugüne kadar anlaşılamadı ancak pandemi süreci, sektörümüzün sağladığı katma değerin ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Kamyonda düşük faizli kredi, hurda teşviki gibi destekler varken treyler hep bunun dışında tutuldu. Bankalardan treyler kredisi bile alamadık. Pandemide yaşananların treylere karşı oluşan bu algının değişmesini sağlayacağını düşünüyorum.
Türk treyler sektörü kendi imkanlarıyla bu noktaya geldi, daha da ileri gidecektir. Ancak potansiyeli bugünkünün kat be kat üzerindedir. Türkiye’de 300 bin adet treyler parkı var. Bu araçların çok önemli bir bölümü eskidi ve yenilenmesi gerekiyor. Şu anda hem filolar hem de tek tek alım yapanlar araç parklarını yenileyemiyorlar. Bunun ekonomik boyutu başta olmak üzere birçok nedeni var. Devletimizin sektörümüze vereceği desteğin ülkemiz ekonomisine kat be kat olarak geri döneceğinden adım gibi eminiz. Treyler ekonomik bir araç ve bu araçlar ekonomi çarklarının dönmesine yardımcı olacaktır. Dünyanın en büyük ekonomileri ile treyler pazarı arasındaki ilişki bunu en iyi biçimde ortaya koyuyor. Dünya treyler pazarının ilk üç sırada Çin, ABD ve Almanya var. Bu ülkeler aynı zamanda dünya ticaretinden en fazla pay alan ülkeler. Biz 10 yıl önce dünyadaki en büyük 10 treyler pazarından birine sahiptik. Yine olabiliriz.
TREDER Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Şentürk

-