Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları (EVSÎD) sanayide lojistiğin öneminin konuşulduğu toplantıya EVSID Başkanı Talha Özger ve EVSID Başkan Vekili Oğuzhan Durmuş ev sahipliği yaptı. ÎTO Başkanı Şekib Avdagiç, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, ÎSO Başkanı Erdal Bahçıvan, TlM'in önceki dönem başkanı ve İSO Meclis Üyesi İsmail Gülle, İKMİB Başkanı Adil Pelister, İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, IMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, İHBİR Başkanı Kazım Taycı, İDMİB Başkanı Güven Karaca, Nasıl Bir Ekonomi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, EVSİD Kurucu Başkanı Burak Önder konuşmacı olarak yer aldı. Sohbetin ana konusu dışında deprem felaketinin etkilerine de değinildi.

EVSİD Kurucu Başkanı Burak Önder açılış konuşmasında, Çin'in Kuşak Yol İnisiyatifinin önemine dikkat çekti. Re-exportun ülkelere katkısına değinen Önder, "Hepimizin yumuşak karnı enflasyon. Lojistik bütün girdilere etki ediyor." dedi. İhracat tarafında talepte bir yavaşlama olduğuna dikkat çeken Önder, Uzakdoğu'nun lojistik avantajı konusunda mesajlar verdi. Dünyada en iyi lojistik performans maliyetlerini gösteren 'Lojistik Performans Endeksi'ne bakıldığında ilk 10'da sanayisi ve ihracatı gelişmiş Avrupa ülkelerinin yer aldığına değinen Burak Önder, "Türkiye bu endekste 2014'te 30'uncu sıradayken, 2016'da 34,2018'de ise 47'nci sıraya geriliyor. Yani Türkiye'nin lojistik performansı sadece maliyet olarak değil birçok etken açısından geriye gidiyor. Yatırımcının yatırım yaparken baktığı unsurlardan bir tanesi de bu oluyor. Nasıl Türk Hava Yolları'nda (THY) hava lojistiğinde başarı sağladıysak diğer alanlarda da bunu başarabilecek gücümüz var." ifadelerini kullandı. TİM Başkanı Gültepe, "Ne kadar üretim yaparsanız yapın zamanında ulaştıramazsanız bir anlamı kalmıyor." dedi. Gültepe ayrıca, Bulgaristan yatırım yapmadığı için sınır kapısında sıkışmalar olduğunu not etti. ÎSO Meclis Üyesi Gülle, şunları söyledi: "Salgında gördük ki karada kuvvetliyiz, denizde zayıfız. Havada THY’nin verdiği destekle atılım yaptık. Denizde bir lojistik portalı kurarak avantaj ve dezavantajlarımızı görmeye çalıştık. Bütün lojistiğin yeniden şekillendiği bir dönemdeyiz. Afrika'da limanlar alarak, Avrupa’da limanlar alarak ciddi bir kara yolu bağlantısı oluşturulmaya çalışıldığı, hava filolarının kurulduğunu görüyoruz. Liman kapasitelerini artırmamız gerekiyor. Lojistik artık bir hizmet ihracatı. Bu çok ciddi bir ekonomisi olan sektör. Örnek verilen ülkelerdeki gibi elleçlemeleri de ihracat sayacak şekilde ölçümlememiz gerekiyor."

Üretimi, pazarı çözenler lojistiği çözemiyorlar'

İMÎB Başkanı Çetinkaya da, "Toplam yükün yüzde 43'ü maden ve cam, çimento. Kilogram fiyatı cam çimento 17 cent, madende 24 cent. Türkiye'nin kilogram değerini aşağı çekiyor. Lojistiğiniz ve nakliyeniz kadar ürün satabilirsiniz. Lojistik dediğinizde hem yurt içi hem yurt dışı ayağının tam olması lazım. Üretimi çözenler, pazarı çözenler, lojistiği çözemiyorlar. Sadece Rotterdam limanının elleçlediği yük Türkiye'nin iki kati." bilgilerini paylaştı. Depremde tıpkı 99'da olduğu gibi makineleri taşıyacak lowbed bulamadıklarını kaydeden Çetinkaya, "Ben Bilecik'ten kendi makinemi 30 saatte deprem bölgesine ulaştırabildim. Depremde lojistiğin de ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Bununla ilgili bir pilot çalışma başlattık." ifadelerini kullandı.

ÎTO Başkanı Şekib Avdagiç “Daha önce adını duymadığımız Fas, Cezayir artık bir milyon taşıt üretiyor, 3 milyona çıkaracaklar. Lojistik avantajları var. Bizim iki fırsatımız var; biri Sayın Cumhurbaşkanımızın gündeme getirdiği Basra'ya kadar bir kara yolu diğeri Türk Cumhuriyetlerine doğru bir kara yolunun açılması. Azerbaycan üzerinden bir nefes borusu (Zengezur koridoru) inşallah açılacaktır. Pandemide büyük bir kavga yaşandı. Uçak araklama işlemleri yapıldı. Özellikle Körfez merkezli olarak. THY hızlı adım attı pandemide yolcu uçaklarında bile yük taşıdı" şeklinde konuştu.

Denizi iyi kullanamıyoruz

İSO Başkanı Bahçıvan'ın değerlendirmeleri de şöyle oldu: "Üretim çok önemli ama dünyada temel değeri oluşturan teknoloji. Amazon aslında bir lojistik şirketi. Birçok şirket içinde öne çıkan iki şirketimiz var biri Trendyol diğeri Getir. Bunlar da lojistik şirketi. Gelecek, lojistik üzerinden teknoloji geliştirenlerin dünyası olacak. Başta sanayi, tarım ve hizmete katkı sağlayacak olan en gözde konu bu olacak. Ne mutlu ki Trendyol, Getir bu topraklardan çıktı. Hızın çok önem kazanacağı bir dünyaya ilerliyoruz. Avrupa ve Asyayı birleştiren Ümit Burnu ve Süveyş Kanalı var. Ama Çin ve Rusya kuzey kutbu hattını açıyorlar. Bu yol açılmaya doğru gidiyor. Avrupa'ya yakınlık avantajı olan bizim için bu bir risk. Bu üzerinde çalışılması gereken bir konu. Bu hattın Rusya ve Çin'i stratejik olarak öne çıkaracak. Belki de Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya alınması da bununla ilgili olabilir... Üç tarafı denizlerde çevrili olan bir ülke olduğumuz halde denizi iyi kullanamıyoruz. Bugün yaş meyve sebzenin üretildiği yerler denize kıyı. En çok kullanıldığı yer İstanbul, denize kıyı. Ama bunu kamyonlarla ve binlerce zayiat ve masrafla taşıyoruz. Ülke kaynaklarını doğru kullanarak enflasyon sorununa çare bulabiliriz."

ABD bütün gemileri izliyor

TOBB Türkiye Medya ve İletişim Meclisi Başkanı Hakan Güldağ ise gecenin son konuşmasını yaptı. Güldağ özetle şunlara dikkat çekti: "Lojistiğin yüzde 90i deniz üzerinden yapılıyor. Karbon ayak izi öne çıktıkça denizde bu çözümler en önemli konu olacak. Dünyanın en büyük konteyner taşıma şirketlerinin yaklaşık 4 milyon TEU hacimleri var. Bizde 80 bin TEU. Lojistiğin çoğunu uluslararası şirketlere bırakmış vaziyetteyiz. Dünyada 100 bin gemi dolaşıyor. Bu gemilerin içinde ne var ABD izliyor. Çin'in Kuşak Yol İnisiyatifinin neden ortaya çıktığını biliyoruz. Lojistik aynı zamanda bir jeopolitik konudur. Bizim THYdeki gibi denizcilikte de aynı başarıyı göstermemiz gerekiyor. Denizcilik bir devlet politikası olmalıdır. Lojistikte bütünlüklü bir bakışa ihtiyaç var."

Limanlarda ciddi bir tekelleşme var

PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, liman masrafları ile ilgili yaptıkları çalışmaya değinerek, şunları aktardı: "Limanlarda ciddi bir tekelleşme var. Bu tekel yapı ile yüzleştik. Bunun temel nedeni hatalı özelleştirme. Sinemaya gidince nasıl mısırı 20 katına alıyorsanız. İhracat yapacağınız zaman da gelin bakalım bu yaprya girin diyorlar. Limanlarda belgeye ödediğimiz bedel bizden zengin ülkelerin altı katı. Tekel yapıyı çözmeden olmaz. Bakanlık haklısınız diyor; ordino bedeli yoktur ama yükleme bedeli vardır, diyorlar. Dava açıyoruz. Ulaştırma Bakanlığı kuralı uygulamıyor. Bu tekel yapıları kırmak için kamunun aktif rol alması lazım. THY olmasa bu tekel yapılar, bu ihracatı yapmamıza izin vermezlerdi. Bugün banka kuruluyor. Bundan daha önemli olan bu tekel yapının kırılması için İhracatçılar Meclisinin bunda aktif rol alması lazım. Yapılan ihracatın yüzde 5'i kırmızı hatta takılır. Buna kim bakar liman işletmesi. Devlet bir tarife koyar ama o bedele uymayıp 50 katı bedel kesiyordu. Ceza 102 liraydı. İtiraz ettik artırdık ama takip etmeyince yine geriye düşüyoruz. Deniz Ticaret Odası beni istifaya davet etti. Bakanlık çıktı 'bu arkadaşlar taş mı yesin' dedi."

 

Lojistikte karbon ayak izini de unutmamamız lazım

EVSİD Başkanı Özger de, Meksika'da yaptıkları görüşmelerde de lojistik maliyetinin alıcılar tarafından ön koşul olarak pazarlık konusu yapıldığına işaret etti. Özger, "Sipariş aşamasına geçtiğimizde 'lojistik dahil olursa siparişi onaylarız' dediler. İşte bu örnek lojistiğin ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor." mesajı verdi. İHBİR Başkanı Taycı, zirai karantina olayının operasyon maliyetlerini artırdığına değindi. İDMİB Başkam Karaca ise, kapıya teslim fiyat eğiliminin artık dünyada geçerli olduğunu belirterek, "İthalat yaptığımız ülkelere ihracat yapmak zorundayız. Lojistikte karbon ayak izini de unutmamamız lazım." dedi.