Transmedya Dergisi’ne özel açıklamalarda bulunan Satko Teknoloji Genel Müdürü Nedim Çelebiler, yeni araç takip sistemi OmniEkspress’in bir çok hizmeti aynı anda sunabilmesi ile farklı bir ürün olduğunu belirterek, “Bildiğimiz araç takip yanında FMS entegrasyon, djital takografla entegrasyon, uzaktan şoför kartının download edilmesi, takograf hafızasının download edilmesi, merkezden şoförün gideceği adresin girilmesi ile farklı hizmetleri komplike şekilde verebiliyoruz” dedi.

OmniEkspress satışlarına 4-5 ay önce başladıklarını aktaran Nedim Çelebiler özellikle dijital takograf ile entegre bir ürün olması, şoför-saat takibi ve bir yıllık arşivin tutulması nedeniyle uluslararası taşımacılar tarafından talep görmeye başladığını söyledi. Satko lojistik sektöründe lider Çelibiler Satko’nun son dönemdeki pazar payı ile ilgili sorumuzu da cevaplandırdı. “Pazarı nasıl tanımlayacağınıza bağlı. Eğer araç takip pazarı olarak cevap verebilirsek pazardaki en büyük oyuncu Arvento. Lojistik sektörü pazarında ise biz en büyük oyuncu olduğumuzu düşünüyoruz. Pazardaki payımız yüzde 40-50 arasında. Diğer geriye kalan payın büyük bir kısmını ise Mobiliz alıyor. Diğer oyuncular ise oldukça düşük. Yeni ürünümüzün bizim pazar payımızı artıracağını düşünüyoruz, çünkü kabiliyetleri çok fazla. Qualcomm gibi dev bir firma arkamızda ve dünyada hedefini bir numara olarak koyuyorlar. ” Anahtar teslim ürün Satko Teknoloji Satış Müdürü Mustafa Teker ise kendilerini diğer firmalardan ayıran en büyük özelliklerinin Qualcomm’un sadece donanım ve yazılım hizmeti vermiyor olması olarak gördüklerini belirterek “Pazarda bizim rakiplerimizin çoğu donanımı uzak doğudan ithal ediyor. Onun üzerine kendi yazılımını geliştiriyor. Qualcomm ile uçtan uca anahtar teslim müşteriye veriyor. İletişim dahil, yazılım dahil Avrupa’da, Amerika’da 7 merkezde  birbirini yedekleyen network merkezleri üzerinde hizmet verme garantisi taşıyor” dedi.   Mustafa Teker Qualcomm çözümleri ile ilgili olarak şunları da aktardı: “Firmaların yeni sayısal takograf yönetmeliği gereği elle yapmak zorunda oldukları pek çok işlem, OmniExpress ürünü sayesinde tamamen otomatik yapılıyor. Bu şekilde firmalar elde edilen iş gücü ile hem verimlilik elde ediyorlar hem de sistemden sürücü ve yakıt sarfiyatı ile ilgili detaylı raporlamalar elde ediyorlar. Dolayısıyla yaptıkları yatırımın tümünü bir yıl bile dolmadan yakıt giderleri ve iş gücü tasarrufu ile geri kazanabiliyorlar. Operasyonel verimliliği garantileyen bu çözümün ölçeği ne boyutta olursa olsun tüm firmaların karşılayabileceği bir yatırım maliyetine sahip olduğunu da önemle vurgulamak istiyorum.”  Qualcomm Enterprise Services Avrupa, Yönetici Direktörü Mark Warner Qualcomm araç takip sistemlerinin özellikleri ve avantajlarını anlatan bir sunum yaptı. Warner Türk basınına yapılan sunumunda ürünün; güvenilirlik, dayanıklılık ve verimlilik özellikleri üzerinde durdu. Satko ile Türkiye’de 25 yıldır hizmet verdiklerini ve son derece başarılı bir işbirliğine imza attıklarını da değinen Warner şunları söyledi: “Qualcomm OmniExpress nakliyeci ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılıyor. FMS/CAN-bus’a bağlı, araca özel yerleşik bir bilgisayar vasıtasıyla çalışan Qualcomm OmniExpress çözümü, seyir halindeki araç filosunun tüm verilerini toplayıp GSM-GPRS bağlantısı aracılığıyla Qualcomm Ağ Yönetim Merkezine (Network Management Centre) yönlendiriyor. Sevk sorumlusu ve operasyon yöneticisi de Qualcomm’un bilgi portali sayesinde bu verileri ve tüm raporları anında görüntüleyebiliyor. Bu yöntemle şirketler iş güçlerinde önemli oranda verimlilik elde ettikleri gibi filolarının anbean durumlarını, konumlarını, sürücülerinin kullanım ve dinlenme sürelerini ve kullanım performans bilgilerini anlık mazot tüketim bilgileri de dahil olmak üzere görebiliyorlar. Kaynakların en verimli şekilde kullanılmasına olanak sağlayan bu çözümle firmalar karbon salınım oranlarını da takip edebiliyor ve bu sayede çevreye katkı sağlanıyor.” Acil durumlar için eCallYeni teknolojilerin sergilendiği alanda sunumu yapılan bir diğer teknoloji ise eCall oldu. Bu teknoloji, bütünleşik olarak kullanıldığı motorlu taşıtların acil durumlarda belirli acil durum merkezlerine bilgi aktarıyor. Otomobilin kaza yapması halinde aracın konumu, emniyet kemerlerinin ve hava yastıklarının durumu gibi araçtan toplanabilen tüm bilgiler merkeze gönderilerek, doğru birimlerin olay yerine zamanında ve hazırlıklı bir şekilde gelebilmesi sağlanıyor. Avrupa Komisyonu 2015 yılı itibariyle satılacak tüm araçlar için bu teknolojiyi şart koşuyor.