Mercedes Benz-Türk’ün dolmuş hevesi 5-6 yıl öncesine dayanıyor. İlk olarak Ankara’daki üstyapı-karosercilerle bir araya geliniyor ve dolmuş konusunda bir takım girişimler oluyor. Ancak servis taşımacılığına ağırlık verilince bu girişim askıda kalıyor. Ta ki geçtiğimiz yıl Ümraniye’de bir dolmuş durağının yarısının Sprinter olduğunu görünceye dek… Mercedes yetkilileri ‘bu kez işe dört elle’ sarılıyor. Mercedes-Benz Türk A.Ş Hafif Ticari Araçlar Pazarlama ve Satış Bölümü Müdürü Tufan Akdeniz, sonraki gelişmeleri şöyle anlatıyor. “Neden böyle bir şey yapıyorsunuz? diye sorduğumuzda. Rakip araca göre ayda 900 TL yakıt avantajı yakaladığını söylediler. Dolmuş olmayan minibüsleri denemişler. Denedikleri diğer marka araçların şasileri eğilmiş. Sprinter’da ise böyle bir sorun yok.” Minibüslere 50 kişi biniyorAkdeniz, şoförlerin araçlara 50 kişiye kadar yolcu aldıklarını buna karşın araçlarında bir sorun yaşanmadığına dikkat çekiyor. “Var mı bir sıkıntınız diye şoförlere sorduk. ‘Benim sinyalimin ampulü bozuldu’ diye gülüşürken, birisi ‘paçalık sürtüyor’ dedi. Bizde kaç kişi biniyor da paçalık sürtüyor diye sorunca. 30, 40, 50 yanıtını aldık… Eyvah eyvah! dedik. Şoförler, ‘yağmurlu havalarda almazsak bizi şikayet ediyorlar, o yüzden almak zorunda kalıyoruz. Ama korkmayın araçta hiçbir şey olmuyor’ dediler. Bize ‘siz kapıyı, pencereyi yapın’ diye isteklerini sıralamaya başladılar” diyen Akdeniz, şoförlerden 43 öneri geldiğini belirtiyor.İyi dolmuş için 43 öneriBugün şoförlerden gelen 43 isteğin yarısından fazlasının yapıldığına dikkat çeken Akdeniz, gelişimin devem ettiğini ve bunun bir başlangıç olduğunun altını çiziyor. Akdeniz, ürün geliştirme de önemli süreçler yaşandığına dikkat çekiyor ve bunları şöyle anlatıyor: “Başladık üstyapıda Alman mühendislerle boğuşmaya. Minibüste dünyaya örnek başarımız olduğunu bildikleri için, ilk başta akıllarına yatmasa da bize güvendiler. Bütün mühendislik çizimlerinin altında Türklerin imzası var. Bu çizimleri Almanya’ya gönderdik. Almanların da bunun üzerine istekleri oldu. Sonra bir arabayı nasıl yapıyorsunuz diye gelip görmek istediler. Otobüs fabrikasında geliştirme-mühendislik-test var. Otobüs testi yapanlara test ettirdik. O testi başarıyla geçtik. Aracı gerçek şartlarda da test ettirdik. Bir tane tanıdığımız şirket tanıdığımızın akrabasına araç verildi. Bu arabayı sen satın aldın ama bu araba bizim aslında. Sen bu araba ile ilgili bize rapor ver. Araçtaki en ufak sorunda ekip olarak gittik, müdahale ettik. En iyi testi müşteri yapıyor. Dilimi ısırıyorum hiçbir şey çıkmadı.” Servisten selam söyleyinİstanbul’da üç farklı dolmuş renginin olduğunu söyleyen Akdeniz, bu renklerin de birbirine uymadığından şikayetçi oluyor. Sprinter dolmuşun bej, mavi ve açık yeşil renklerinde üretildiğini söyleyen Akdeniz, üretimin ardından yine minibüsçülerle bir araya geldiklerini farklı hatlardan gelen minibüsçüler tarafından defalarca test edildiğini kaydetti. Araçların tanıtımın duraklarda yapıldığını belirten Akdeniz, araçların servis kampanyasıyla sattıklarını bunun nedenini de şöyle açıklıyor “Bir de servis maliyetleri ile ilgili sorunlar var. Söyledik bakımları 350-400 TL olurdu diye. Baktık ki çekinceleri var. Bir yıl bakımları bizden dedik. Servise gidecekseniz, servisten bize selam söyleyeceksiniz.
”Minibüs’ün adı Sprinter“Türkiye’de minibüsün adı Sprinter’dir.” diyen Tufan Akdeniz, dolmuş konusunda da iddialı olduklarını söylüyor. Ulaşım ve taşımacılığın çehresini değiştirecekleri iddiasında da bulunan Akdeniz, bugüne kadar 20 adet sattıklarını ve satışların artık tüm Mercedes yetkili satıcılarında olduğunun altını çizdi. İstanbul’da 6247 dolmuş olduğu bilgisini veren Akdeniz, 2012 yılında 10 yaş sınırın gelmesiyle pazarda bir yenileme yanabileceğini söylüyor. Akdeniz, Mercedes’in konforu, kalitesi ve işletim gideriyle pazarda kendisine yer edineceğini vurguluyor.





