Küresel ticaret aktörleri, Kızıldeniz'de gemilere gerçekleştirilen saldırılarla yeni bir zorlukla daha karşı karşıya kaldı. Asya ve Avrupa arasındaki en kısa nakliye rotası olmasının yanı sıra dünya ticaret lojistiğinin yüzde 12'sinin gerçekleştiği bölgede yaşanan gerilim, Süveyş Kanalı’nı kullanan lojistik şirketlerini alternatif rotalara yönlendirdi. Yılda yaklaşık 1 trilyon dolarlık ticaretin gerçekleştiği bölgede yaşanan gerilim nedeniyle, küresel ticaretin aksamasını istemeyen DHL ise tedarik zincirini daha iyi yönetmek isteyen firmalara hem uygun maliyetli hem de pratik alternatif rotalar ortaya koydu. Denizyolu ve havayolunu kombine eden Seair ile lojistik süresini 21 güne kadar, demiryolu çözümleri ile de 28-35 güne kadar düşüren DHL Global Forwarding, müşterilerine hem maliyet hem de zamandan tasarruf sağlayacak. 

Küresel Ticarette Kızıldeniz Krizi ve DHL Çözümleri

DHL Global Forwarding Türkiye Genel Müdürü Berna Yılmaz Ciğeroğlu, Kızıldeniz’deki durumu ve gemilerin Ümit Burnu rotasına yönlenmesini yakından takip ettiklerini söyleyerek, bölgedeki gerilimden etkilenen 40 gemi tespit edildiğini, bazı gemilerin Kızıldeniz üzerinden refakatçiler ile geçtiğini belirtti. Ciğeroğlu, “Kızıldeniz yerine Ümit Burnu rotasını kullanan gemiler için varış yerine ulaşmada ortalama 30 günlük bir gecikme olabileceğini tahmin ediyoruz ve oluşabilecek zamanlamayı müşterilerimize bildiriyoruz” dedi. Müşterilerinin sevkiyatlarını “myDHLi” uygulaması üzerinden de takip edebileceklerini ve sevkiyatlarla ilgili yeni bilgilerin uygulamaya anlık yüklendiğini de belirten Ciğeroğlu, “Krize karşı iki yeni rota çıkardık. Denizyolu ile Dubai veya Colombo aktarmalı havayolu ile İstanbul’a getiriyoruz veya Rusya üzerinden Polonya tren ile ardından karayolu ile Türkiye’ye geliş rotasını kullanma yolları içerisindeyiz” açıklamasında bulundu.

  

Deniz taşımacılığından daha hızlı, hava taşımacılığından daha ekonomik servis: SEAIR

Berna Yılmaz Ciğeroğlu, DHL SEAIR adıyla müşterilere bu süreçte sundukları çözüme dikkat çekerek, DHL SEAIR taşımacılık modelinin kargo için hava ve deniz taşımacılığının birleşiminden oluştuğunu ve deniz taşımacılığından daha hızlı, hava taşımacılığından daha ekonomik olduğunu ifade etti. Gemilerin Kızıldeniz yerine alternatif rotaya yönelmesinin varış sürelerinin ortalama 30 gün uzamasına, maliyetlerin de yükselmesine sebep olacağını ifade eden Ciğeroğlu, bu süreçte hızlı ve ekonomik lojistik ile birlikte yaratılan alternatiflerin öneminin ortaya çıktığını vurguladı. Tedarik zincirlerini daha iyi yönetmek isteyen müşteriler için çok modlu çözüm olan DHL Seair alternatifinin kapsamlı çözümleriyle ticaretin aksamamasını hedeflediklerini belirtti.

Demiryolu dünyada yaşanan aksaklıklardan daha az etkileniyor

Çin’den Avrupa’ya hali hazırda Rusya üzerinden direkt giden trenler ile lojistik hizmeti sunduklarının altını çizen Berna Yılmaz Ciğeroğlu, “Polonya’ya varış yapan konteynerleri gümrük ve aktarma işlemlerinin ardından karayolu ile Türkiye’ye ulaştırıyoruz. Demiryolu ile lojistik, Avrupa için en gelişmiş taşıma modellerinden biri olup oldukça güvenli bir taşıma biçimidir. DHL Global olarak Çin ve Avrupa arasında tren ile sunduğumuz hizmetimizi yıllardır başarılı bir şekilde devam ettiriyoruz. Demiryolu taşımacılığının dünyada yaşanan aksaklıklardan daha az etkilendiğini bir kez daha görmüş olduk. Kızıldeniz rotasını göz önünde bulundurduğumuzda tedarik zinciri üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmek için demiryolu oldukça verimli bir çözüm olarak karşımıza çıktı tekrar. Gelecek süreçte güvenilir ve etkili bir alternatif olarak demiryolu taşımacılığı tedarik zincirini güçlendirmenin bir anahtarı olabilir” dedi. 

TAV Havalimanları, ilk çeyrekte 17 milyon yolcuya hizmet verdi TAV Havalimanları, ilk çeyrekte 17 milyon yolcuya hizmet verdi

DHL Global Forwarding bu süreçte taşıyıcı ortakları ile sıkı iletişimde olduğu gibi acil durum planları ve hizmet değişiklikleri karşısında müşterileriyle anlık bilgilendirme paylaşıyor.