DEİK-TÜSİAD Çin’e İhracatı Arttırma Araştırma Grubu tarafından gerçekleştirilen anket çalışması, Türk iş dünyası penceresinden Çin ile ticarette gelinen son durumun nabzını tuttu. TÜSİAD ve DEİK üyesi firmaların katıldığı kapsamlı anketten elde edilen rapora göre, Türk şirketlerinin 2023 yılı ve sonrası döneme yönelik Çin’e ihracattaki hedef ve beklentileri daha yüksek.

 

Özellikle büyük ölçekli firmaların katıldığı ankette, Çin’e ihracatta yaşanan güncel sorunlar, belirli tespitler ve çözüm önerileri yer alırken, T.C. Ticaret Bakanlığı’nın Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında potansiyel gördüğü sanayi ve tarım ürünlerinin de iş dünyasının radarında olduğu görüldü.

 

DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi ve TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Başkanı Korhan Kurdoğlu, her iki kurumun da Çin ile olan ticari ve ekonomik ilişkilerimiz açısından son derece büyük bir önem teşkil ettiğini belirtti.  DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi’nin ve TÜSİAD Çin Çalışma Grubu’nun Çin’deki ekonomik ve sosyal gelişmeleri yakından takip ettiğini aktaran Kurdoğlu, “Çin’i ve iş yapma dinamiklerini anlamaya ve anlatmaya yönelik birçok çalışmayı/projeyi birlikte hayata geçiriyoruz. Bunlardan biri olan, DEİK-TÜSİAD Çin’e İhracatı Arttırma Araştırma Grubu da Türkiye’nin Çin’e ihracatını arttırma yolunda araştırma yapan bir platform. 2022 yılında yaklaşık 45 milyar dolarlık ticaret hacmiyle Çin, Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarından biri. Amacımız Çin ile daha dengeli ekonomik ilişkiler geliştirmek suretiyle ülkemize katkı sağlamak. Türkiye’de ve Çin’de faaliyet gösteren şirketler arasında kurulacak ortaklıkların da ilişkilerimize ivme kazandıracağını düşünüyoruz. TÜSİAD ve DEİK olarak, Çin ile ekonomik ilişkilerimizi geliştirebilmek ve ihracatımızı artırabilmek amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Üyelerimizin Çin pazarına erişimi ve pazarda tutunabilmeleri süreçlerinde karşılaştıkları sorunları tespit ederek, Çin ve Türkiye’deki ilgili makamlarla temaslar gerçekleştiriyor, önerilerimizi iletiyoruz. Bu kapsamda, DEİK-TÜSİAD Çin’e İhracatı Arttırma Araştırma Grubu’nun hazırladığı “Türkiye’den Çin’e İhracatın Geliştirilmesi ve Öneriler Anketi” Türkiye merkezli işletmelerin Çin’e ihracat koşullarını geliştirmek ve Çin ile ihracatta karşılaştıkları zorlukları daha iyi anlamak adına gerçekleştirildi. Bu anket çalışmasının ortaya çıkardığı tablo ile Türkiye’nin Çin’e ihracatının önündeki engellerin tespit edilmesini, iki ülkenin ilgili kamu otoriteleri tarafından somut ve etkili politikalar geliştirilmesini ve bu politikaların bir planlama içinde hayata geçirilmesini arzu ediyoruz” dedi.

TÜSİAD ve DEİK’in, Türkiye’den Çin’e ihracatın geliştirilmesi hedefiyle halihazırda Çin’e ihracat yapan üye firmaları arasında gerçekleştirdiği anket çalışmasının sonuç raporu yayımlandı. 2 Aralık-23 Aralık 2022 tarihleri arasında düzenlenen ankete, ağırlıklı olarak 20 yıldan uzun süredir faaliyet gösteren, 1 ila 50 milyon dolarlık ihracat bedellerine ulaşan büyük ölçekli şirketlerin üst düzey yöneticileri katıldı. Çin’e ihracatta gıda ve tarım ürünlerini markalı şekilde ve başka bir şirketin aracılığı olmadan doğrudan ihraç eden firmaların ankette öne çıktığı görüldü. 

Türk firmalarının önümüzdeki dönemde Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında, Çin’e ihracat yapmayı düşündüğü potansiyel “sanayi ürünleri” yüzde 10’luk oranlarla elektrikli cihazlar, plastik ve mamülleri, demir çelik, tekstil; yüzde 5’lik oranlarla da otomotiv ve yan sanayi, eczacılık ürünleri ve mücevherat oldu. Potansiyel “tarım ürünleri” arasında ise, yüzde 15’lik bir oranla diğer gıda mamülleri, yüzde 10’arlık oranlarla süt ve süt ürünleri ile bitkisel yağlar, yüzde 5’erlik oranlarla meyveler, balıklar, sebzeler ve etler yer aldı.

 

Çin’e ihracatta en büyük sorun lojistik alanında yaşanıyor

Çin’e ihracatta en çok sorun yaşanan konuların başında yüzde 40 ile lojistik konular geliyor. Bunu yüzde 35 ile Çin’deki yasal düzenlemeler, yüzde 30 ile finansman, yüzde 25 ile pazara giriş koşulları, yüzde 20 ile diğer sorunlar, yüzde 15 ile gümrük işlemleri ve yüzde 5 ile sağlık ve bitki sağlığı önlemleri alanında yaşanan sorunlar takip ediyor.

Ankete katılan iş dünyası temsilcileri, geçtiğimiz dönemde Covid-19 tedbirleri dolayısıyla Çin’de yaşanan kapanmalardan kaynaklı lojistik problemlere, vize alma konusunda yaşadıkları zorluklara, Çin’deki yasal düzenlemelerin yarattığı sıkıntıların Çin pazarında yerel firmalarla rekabeti zorlaştırmasına, Türkiye’nin ve ürünlerimizin bilinirliğinin düşük olması nedeniyle Çin pazarına giriş ve pazarda tutunma açısından yaşanan sorunlara dikkat çekti.

İş dünyası Çin pazarı için ticaretin önünü açacak önerilerini sıraladı

Çin içinde kapsamlı ülke tanıtımı yapılması başı çekerken, raporda Çinli nihai tüketicilerin Türkiye’yi tanıdıkça Türk ürünlerine rağbetin artacağına dikkat çekiliyor. Özellikle turizm sektöründe Çinli turistleri Türkiye’ye çekecek çalışmalar yapılması, film/dizi ihracatına önem verilmesi ve Çin’deki Ticaret Müsteşarlığı ve Ataşeliklerimiz vasıtasıyla tespit edilecek büyük zincir marketlerin satın alma sorumlularının Türkiye’ye davet edilmesi öneriliyor.

Türk firmalarından “MADE IN TÜRKİYE” vurgusu

Üst segment ürün gruplarında “MADE IN TÜRKİYE” etiketi ile satış yapılmasının ülke tanınırlığını arttırmada yardımcı olacağını düşünen Türk firmaları, katma değeri yüksek ürün geliştirme ve ihraç etme konusunda, komite kurulup ihracatı büyütme potansiyeli için şirketler arası iş birliği zemini oluşturulmasını öneriyor. İş dünyası Çin’e sadece “ürün ihracatı” değil, aynı zamanda “hizmet ihracatı” üzerine de çalışma yapılmasını isterken, Çin’e yapılan ihracatta teşviklerin arttırılmasını ve yüksek miktarlarda ticaret hacmine sahip firmalara Çin’e girişlerde kolaylık sağlanması talebinde bulundu.

İki ülkenin kamu otoritelerinin yeni politikalar geliştirmesi bekleniyor

Ankete katılan Türk iş dünyası temsilcilerinin görüşleriyle TÜSİAD ve DEİK 11 maddelik bir politika seti oluşturdu. 

İki ülke arasındaki mal ticaretinin dengelenmesi amacıyla, Çin’in Türkiye’ye yönelik ithalatı geliştirme programı oluşturması öne çıkarken, Çin’e ihraç edilecek ürünlerle ilgili GTIP bazında çalışmalar yapılması, kamu ve özel sektör iş birliğinde katma değeri yüksek ürünlerin Çin’e ihracatına yönelik çalışmalar yapacak platformların oluşturulması bekleniyor.

Türkiye’den Çin’e gerçekleştirilecek e-ihracatın artmasına katkı sağlaması amacıyla iki ülke Ticaret Bakanlıkları arasında ticareti tüm veçheleri ile ele alan, geniş kapsamlı ve müzakereleri tamamlanmış olan “E-Ticaret” alanındaki bir mutabakat zaptının (MoU) imzalanarak en kısa zamanda hayata geçirilmesi önerilirken, firmaların Çin’de yerleşik olmalarının ihracatı hızlandırıcı etkisi göz önünde bulundurularak, Çin pazarına giriş, iş yapma ortamı, yasal düzenlemeler, şirket kurulumu gibi konularda bilgilendirmeler yapılması ve teşvikler verilmesi talep ediliyor. 

Türkiye’de yatırım yapan Çinli firmaların da  ihracatımız üzerindeki olumlu etkisine dikkat çekilerek Çin’den özellikle katma değeri yüksek alanlarda ülkemize yatırımlar çekilmesine yönelik çalışmalar yürütülmesi vurgulanıyor. 

Hükümetlerarası diyalog mekanizmalarının etkin kullanılması, iki ülke Ticaret Bakanlıkları arasında diyalogun ve iş birliğinin arttırılması, Karma Ekonomik Komisyon toplantısının özel sektörün de katkı verebileceği bir formatta yakın bir zamanda gerçekleştirilmesinin önemine dikkat çekiliyor.