6. Ekonomi & Lojistik Zirvesi, 25-26 Ağustos tarihinde Sheraton Ataşehir Otel’de gerçekleştirildi. “Türkiye’de Uluslararası Lojistik ve Taşımacılıkta Hangi Adımlar Atıldı? Yeni Ekonomi Oluşurken Lojistik Sektörü Nasıl Konumlanmalı, Atılması Gereken Adımlar Neler Olmalı” paneli düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü SGS Transitnet Genel Müdürü Mine Kaya yaptı.

Uluslararası karayolu taşımaları ilk 7 ay yüzde 21 arttı

Panelin açılış konuşmasını yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürü Murat Baştor, üç farklı genel müdürlüğün tek çatı altında toplandığını belirterek “Dünya ticaretinde 12 milyar ton yük taşınıyor. 2050 yılında bu rakamın 95 milyar tona ulaşacağı tahmin ediliyor. 2021 yılının ilk 7 ayında uluslararası karayolu taşımacılığında yüzde 21’lik artış kaydedildi. Son 1,5 yıllık süreçte Bakanlığımızdan yetki belgesi alan firma sayısı yüzde 22 (606 yeni firma) taşıt sayısı ise yüzde 13 (21.24) arttı.” şeklinde konuştu.

Tüm kamu kuruluşları arasında e- devleti en aktif kullanan bakanlıklar arasında olduklarının altını çizen Baştor, e-devlet üzerinden 180 hizmetle ilgili olarak 877 milyon 865 bin 965 adet erişim sağlandığını, 25 milyon 953 bin 430 bin işlem gerçekleştirildiği bilgisini verdi.

Pandemi krizlerle geçti

UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel, pandemi ile birlikte sınır kapılarının kapanmaya başlandığını, dolayısıyla taşımacıların krizlerle boğuştuğunu aktararak, ülkelerde yaşanan krizleri tek tek sıraladı. UND’nin kamu kuruluşlarıyla örnek bir çalışma gösterdiğini ifade ederek pandemi sürecini başarıyla yönettiklerini söyledi.

Genç UND projesiyle yeni neslin eğitimine ve gelişimine katkı verdiklerini aktaran Özel, ilk mezunlarını verdiklerini 1200 kişiye ulaştıklarını söyledi.

Lojistik merkezi ile organize sanayi bölgeleri eşgüdüm içerisinde olmalı

Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Taner Horoz, ülkemizin ihracattan başka bir çıkar yol olmadığını gündeme taşıyarak “İhracatımızla çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Ama çok büyük dış ticaret açığı yaşıyoruz. Bunun da ekonomik olumsuz etkileri oluyor.” dedi.

Lojistik merkezi ile organize sanayi bölgelerinin eşgüdüm içinde olması gerektiğini aktaran Horoz, otomotiv sektöründe öbeklenmenin başarıldığını ve bunun da lojistik avantajlarının sağlandığına dikkat çekti. Otomotivdeki bu olumlu örneklemenin dışında son 10 yılda ülkemiz potansiyelinin kullanamadığı tekstil sektörü olduğunu vurgulayan Horoz, “Hızlı moda Çin, Hindistan ile rekabet edelim diyoruz. Ürün Türkiye içerisinde üretilip AB’ye götürülecek. İstanbul’dan Diyarbakır’a göndermek Münih’ten daha uzak. Bir bölge tekstil bölgesi olarak olmalı ve lojistik ona göre konuçlanmalı. Okul, gümrük, banka gibi ilgili birçok alanın buna göre organize olması lazım. 2400 organize sanayi bölgesi var. Bunların lojistik açısından organize olduğunu söylemek güç.” şeklinde konuştu.