UND, UTİKAD, İGMD, MÜSİAD ve İTO yaptıkları ortak basın açıklamasıyla,  Gümrük Yönetmeliği’nde ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Tebliği’nde yapılan  değişikliği eleştirerek, “Sektörün görüşü alınmadan yapılan son değişiklikler, dış ticaretimize büyük zarar verecek ve 2023 hedeflerini imkânsız hale getirecektir. İhracata dayalı bir büyüme politikası izleyen ülkemizin dış ticareti daralacaktır. Gümrük mevzuatı değişikliği ile yavaşlayacak ithalat ve ihracat operasyonları sebebiyle şehiriçi TIR trafiği artacak ve bu durum İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşamı zorlaştıracaktır” denildi. Gümrük Mevzuat değişikliklerinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı önderliğinde yeniden gözden geçirilmesi ve yasal ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve yasal olmayan ticaret ile etkin ve ortak akıl ile mücadele edilmesi  istendi.

UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin,  İGMD Başkanı Turhan Gündüz, MÜSİAD Lojistik Sektör Başkan Yardımcısı Hasan Özgür Yarmanlı, İTO Meclis Üyesi Ali Bakaner’ın katıldığı toplantı sonrası yayınlanan ortak basın açıklamasında;  gümrük mevzuatında ve uygulamalarında yapılan değişikliklerin ithalat ve ihracatı zorlaştıracağı, sadece Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği müessesesinin ve antrepoculuk sektörünün değil tüm ülke dış ticaretinin etkileneceği belirtildi.

Dış ticaretimiz olumsuz etkilenecek

 Açıklamada yapılan değişikliklerin gümrük mevzuatında geriye dönüş anlamına geldiği vurgulanarak, bu değişiklikler şöyle sıralandı: 

1-Antrepolardaki mevcut teminat sisteminin iptal edilerek malların vergileri tutarında teminat sistemine geçilmesi ve antrepo açılışlarının zorlaştırılması

2-Antrepolarda görevli Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirlerinin görevlerinin iptal edilerek eskiden olduğu gibi gümrük memurlarına devredilmesi,

3-Limana getirilen konteynerlerin başka Geçici Depolama Yerine konulmasının ve antrepo rejimi kapsamında antrepolara akaryakıt konulmasının yasaklanması,

Mağduriyet doğacak

“Antrepolardaki mevcut “götürü teminat” sisteminin iptal edilmesi ile birlikte antrepo işleten sektör mensupları büyük mağduriyet yaşayacaktır” denilerek  mevcut sistemde, antrepo işleticileri tarafından verilen teminatların yeterli olmadığı gibi durumlar ile karşılaşılmazken anılan teminatların arttırılması antrepoların işletme maliyetlerini artıracağı ve ilave bürokratik işlemler yaratacağı görüşü aktarıldı.   

milyon metrekarelik depo alanı 50 bin metrekareye mahkum edilecek

Ortak açıklamada, İstanbul genelinde 216 adet Genel Antreponun yaklaşık 1 milyon metrekarelik toplam alana sahip olduğu bilgisi verilerek, “Teminat tutarını karşılayamayacak olan antrepolara konulamayan eşyalar sadece 20’de 1 oranındaki 50 Bin metrekare ile sınırlı olan ve son derece yetersiz koşullara sahip, elleçleme ve aktarma işlemlerinin herhangi bir sigorta koruması kapsamında yapılmamasından dolayı hasar durumlarında muhatapsız kalınan devletin geçici depolama yerlerine konulmak zorunda kalınacak ve bu durum sebebiyle;  İthalat ve ihracat işlemlerinde büyük kayıplar ve beklemeler yaşanacak, taşımacılık sektöründe büyük düşüş yaşanacak, fiziken taşıma yapmak zorlaşacak ve iş kayıpları oluşacaktır” uyarısında bulunuldu.

Suç bütün sektöre maledildi

“Gümrük memuru gözetiminde olan akaryakıt antrepolarında yaşanan suiistimallerin son mevzuat değişikliği ile engellenmeye çalışıldığı göz önüne alındığında birkaç suiistimal sebebiyle tüm sorumluluğun Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirleri üzerine bırakılması yanlış bir uygulama yaratmaktadır” denilen açıklamada bununla ilgili şu uyarı yapıldı: “Gümrük idarelerinin denetim ve gözetim yetkisinin her zaman mevcut olduğu düşünüldüğünde iki ayrı kontrol mekanizmasını bire indirmek ve bu işleri “sayıca yetersiz” gümrük memurlarına vermek ülke ticaretinde ciddi gecikmelere neden olacak, ülke ekonomisi zarar görecektir.”

Hani gümrük işlemleri basitleştirilecekti!

Ülkemizin de taraf olduğu “Gümrük İşlemlerinin Basitleştirilmesi ve Kolaylaştırılmasına İlişkin Revize Kyoto Sözleşmesi”nin ana amaçlarından biri olan “emniyet ve güvenlik önlemleri gereksinimleri ile ticaretin kolaylaştırılması arasında denge tesisi” hususuna dikkat çekilerek yapılan değişikliklerin taraf olduğumuz bu sözleşmeye tezat olduğu belirtildi. 

10. Kalkınma Planı ihlal ediliyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 6 Kasım 2014 tarihinde açıkladığı “10. Kalkınma Planı 2014-2018 Öncelikli Dönüşüm Programlarının 1. Paketi”ne atıfta bulunarak burada açıklanan

  • Komşu ülkeler ve dış ticaretimizin bulunduğu diğer ülkeler ile gümrük işlemlerinin hızlandırılması,
  • Gümrüklerin fiziki ve beşeri kapasitelerinin arttırılması,
  • Gümrüklerde bilgi teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması,
  • Lojistik firmalarının taşımacılık yanında modern depoculuk anlayışıyla tedarik zincirini yönetecek şekilde yapılandırılması,
  • Lojistik sektöründe kamu kurum ve kuruluşlarınca lojistik sektörünün maliyetlerinin düşürülmesi ve işlem sürelerinin kısaltılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi,
  • Lojistik firmaların teknoloji kullanımı ile Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin desteklenmesi,

görevlerinin Gümrük ve Ticaret Bakanlığına verildiği vurgulanarak “Ancak, son değişikliklere bakıldığında; Kalkınma Planı ile taban tabana zıt bir uygulama yaratılmakta ve ülkemizin lojistik üs olması yolundaki çalışmalarına büyük zarar verilmektedir” denildi.

Gümrük performansımız düşecek lojistik endekste geriye gidilecek

2010 yılında yayınlanan Endeks’te genel sıralamada 39. sırada yer alan ülkemizin, 2014 yılında 30. sıraya yükselmesinin gümrük performansının etkisne dikkat çekilerek şöyle denildi:  “Ülkemizin gümrük alanında son 3 Endeks’te 46. Sıradan 34. Sıraya yükselmesi ise bunun kanıtıdır. Ancak, Gümrük Mevzuat ve uygulamalarında yapılan son değişiklikler ile; hem gümrük alanındaki puanımız hem de ülkemizin genel sıralamamız gerileyecek, ülkemizin “lojistik üs olma” konusundaki girişimlerine zarar verilecek, bugüne kadar gümrük alanında atılan tüm iyileştirici adımlar ortadan kaldıracaktır.”

Birkaç firma yüzünden bütün bir sektör cezalandırılıyor

Son dönemde birkaç firma tarafından gerçekleştirilen ihlallerin tüm sektöre mal edilmesi ve tüm sektörün töhmet altında bırakılmasının da haksızlığına dikkat çekildi: “Yaklaşık yıllık 6,5 Milyon Antrepo Beyannamesi ve Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi içindeki sadece birkaç suiistimalin tüm sektöre yüklenmesi ile büyük mağduriyet yaratılmakta ve suçlu ile suçsuzu ayırt etmeksizin herkesin cezalandırıldığı bir ortam oluşturulmaktadır.”

Fiziki kontrol arttıkça rekabetçilik azalıyor

Açıklama “Ülkemizin 1996 yılında gümrük idarelerinin revizyonu ile ilgili Dünya Bankasından almış olduğu kredi kapsamında verilen ”fiziki kontrol oranları ihracatta yüzde 5, ithalatta ise yüzde 15’i geçmeyecek” taahhüdünden uzaklaşılmaktadır. Son derece modern ve elektronik risk analizlerinin yapıldığı bir ortamda etkin denetim uygulamalarının işletilememesi ve ticaretin kolaylaştırılması hedeflerine aykırı şekilde fiziki kontrol oranlarının yüzde 80’e yaklaşması ticari hayata zarar vermektedir” denildi.