Nuhoğlu, hürriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada “Bu sabaha doğru 8 şoför serbest bırakılıyor. Ancak bunlar başka bir grup tarafından rehin alınıyor. Bu rehin alınma fidye için mi başka bir sebeple mi bunu bilemiyoruz” dedi.

Nuhoğlu, 31 şoförün serbest bırakıldıkları yönündeki iddianın ise doğru olmadığını düşündüklerini kaydetti.

FİDYE GÖRÜŞMELERİ SÜRÜYOR

UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener ise yaşanan gelişmelere ilişkin şunları kaydetti: “Bizim aldığımız bilgilere göre alıkonulan 28 Tır şoföründen 8’i şoför ve 2 Tır başka bir bölgeye götürülüyor. Daha sonra bu şoförler, diğer şoförlerin tutulduğu termik santrale getiriliyor ve serbestsiniz deniyor. Ancak bu sırada bu kez başka bir grup devreye giriyor ve şoförleri alıkoyuyor. Bu yeni grubun civar köylerden olduğu ifade ediliyor. Bu grub büyük bir olasılıkla fidye amaçlı ellerinde tutuyor. Ve Türkiye’deki şirket ile de fidye pazarlıkları yapılıyor. Bu görüşmeleri, şoförlerin telefonları üzerinde yapıyorlar. Bu pazarlıklar da halen sürüyor.”

Şener, Tır şoförlerinin tamamının serbest bırakıldığı yönündeki bilginin ise doğru olmadığını ifade ederek “Biz sürekli temastayız ve bu insanlar bizim üyemiz” dedi.

Bu arada, alıkonulan Tır şoförlerinden 8'inin İkra Nakliyat bünyesinde çalıştıkları öğrenildi.

''ŞİRKETLER FİDYEYİ ÖDEMEZSE BİZİ İDAM EDECEKLER!''

Bu arada Musul’da kaçırılan 31 TIR şoföründen biri de, serbest bırakılmadıklarını, tam aksine çölün ortasında bir dağın içerisinde aç-susuz tutulduklarını ve istenen fidye verilmediği takdirde idam edilmekten korktuklarını söyledi.

Hürriyet’in ulaştığı ve güvenlik nedeniyle ismini açıklayamadığımız TIR şoförü, saat 14.00 sularında yaptığımız telefon görüşmesinde serbest bırakıldıklarına dair haberlerin “tamamıyla yalana” olduğunu belirterek, hala rehin tutulduklarını söyledi.

TIR şoförü, şunları anlattı:
“Bizim hepimizi burada çölün ortasında bir dağın içinde tutuyorlar. Su yok, ekmek yok, çok perişan durumdayız. Şirketler bu adamların istediği parayı vermezse bugün idam kararımızın çıkacağını söylediler. Burada bizim hayatımız söz konusu, 5-10 firma bu parayı veremeyecek durumda mı?”