Ulusal Lojistik’in ticaret hayatına ağırlık olarak antrepo hizmeti vererek başladığını belirten Ulusal Lojistik Başkan Yardımcısı Osman Gökhan İskender, “Günün koşulları içerisinde Antrepo hizmetlerimize ilave olarak Gümrüksüz depo ve katma değerli hizmetleri de tüm tesislerimizde sunmaktayız. Tüm tesislerimiz içerisinde kimyasal, yanıcı ve parlayıcı eşya depolama alanları bulunmaktadır.

Tesislerimizde Antrepo yüzde 80, serbest depo yüzde 20 civarında idi. Bugünün koşullarında serbest depo oranı tesislerimizde Antrepo oranımızı ile aynı veya daha fazladır. Hedeflerimiz içinde bulunan 50 bin metrekare ilave tesis için çalışmalarımız devam etmekte olup yıl sonun da bu tesislerimizde müşterilerimize ekonomik entegre lojistik hizmetleri vermeyi planlamış bulunmaktayız. Yabancı sermayedarların ilgisini çekmekteyiz fakat yüzde 100 yerli sermaye ile yolumuza devam ediyoruz. Bizlere heyecan katacak yerli veya yabancı bir sermaye ile karşılaşamadığımız için bu konuyu geri planlarımıza attık” şeklinde konuştu.  

TÜRKİYE TRANSİT HACMİNİ KOMŞU ÜLKELERE KAPTIRDI

Türkiye’nin lojistik avantajını yeterli ölçüde kullanmadığını vurgulayan İskender,  özellikle transit yüklerin zorlaştırılmasının ülke lojistikçilerinin işini ciddi anlamda azalttığını ve bu nedenle komşu ülkelere transit hacmini kaptırdığını söyledi. Türkiye’de lojistik kavramının halen mali ve teknik standartlar açısından oturmadığını dile getiren İskender,  sözlerine şöyle devam etti: “Ticaret Bakanlığımızın Lojistik Genel Müdürlüğü kurma gayreti içerisinde olduğunu biliyor olmam Lojistiğe verilecek önemi hissetmeme dolayısı ile sektöre umut ve güvenle bakmama neden olmakta. Umarım yakın zamanda ciddi standartlara oturmuş bir sektör haline geliriz.”

LOJİSTİK MÜHENDİSİ YETİŞTİRİLMELİ

Gökhan İskender, lojistiğin geleceğine dair düşüncelerini ise şu şekilde paylaştı: “Talep ve tüketimin olduğu her yerde lojistik olacaktır. Dolayısı ile dünya nüfusunun artması doğal olarak da lojistik hizmetlerine duyulan ihtiyacı çoğaltmaktadır. Artık lojistik tüm dünyada gereksinimi en fazla ve enstrümanı en geniş ihtiyaç halini almıştır. Mutlak surette hacim büyüyerek artacaktır. Mesele, bizlerin yani Türk lojistikçilerinin bu geleceğe teknolojik altyapı ve değişime hızlı ayak uydurabilecek dinamik insan gücünü ne kadar sağlayabileceğidir. Lojistik tek düze olmaktan çıkmış yelpazesi genişlemiş bir durumdadır. Verilen eğitimler artık her yelpazede yetkin, işin erbabı kişilerce teorik olarak tatbiki düzende sağlanmalıdır. Sektörün endüstrileştirilmesi gerekmektedir. Geleceğin lojistikçileri Lojistik Mühendisi olarak yetiştirilmelidir.” Gökhan İskender’e ‘zamanı geriye alsak iş konusunda yapmak veya atmak istediğiniz adımlar neler olur’ diye sorduk. İskender, sorumuza “Bulunduğum konuma 10 yıl önce gelebilirdim düşüncesindeyim” şeklinde cevap verdi. İskender, iş yaşamındaki süreçlerle ilgili olarak açıklamalarına şöyle devam etti: “Firmamız 1,3 ve 5 yıllık hedef  ve aksiyonlarımızı planlamaktayız. Ülkemizin ekonomisinin çok kırılgan olması nedeni ile bir yatırımcı olarak önümüzü görmekte biz bile zorlanıyoruz.”

GENÇ NÜFUS İYİ EĞİTİLMELİ

Ülkemizin nüfusunun genç olmasının en büyük avantajı olduğu vurgusunu yapan İskender, bunun bilinci ile yatırımlara karar verilmesi gerektiğini ifade etti. “Fakat yaşam standartları ile yeni mezun genç kardeşlerimizin büyük çoğunluğunun kafasındaki standartlarda uçurum var. Bu da genç arkadaşlarımıza mutsuz ve umutsuz çalışma hayatı getirmekte. Mezuniyetlerinin, o işe yetkinliği ile bir bağlantılarının olmadığını, mesleki değerlerinin mezuniyetlerinden sonra tabiri caizse sıfırdan tekrar eğitime başlamaları gerektiği doğru anlatılmalı kanısındayım. Aslına bakarsınız üzüldüğüm bir konudur bu maalesef gençliğimiz içinde ‘dizi çocuklarımız’ büyük çoğunlukta. Hayatı, sevdiği ve izlediği dizilerdeki gibi gören ve o standartları arayan işsiz, tatminsiz genç arkadaşlarımız mevcut. Doğru eğitimin sadece doğru eğitmenler ile değil doğru eğitmeni kültürü ile destekleyen ebeveynlerden geçtiği düşüncesindeyim” diyen İskender, “Hizmet verdiğimiz lojistik sektöründe en büyük sorunlardan biri de, kalifiye yetkin personel bulmakta yaşanan sıkıntılar. İnsan kaynakları departmanımız, bizimle çalışacak personelleri staj süresi içerisinde belirlemektedir.” şeklinde konuştu.

MÜŞTERİLER ŞİKAYETE DEĞİL, ÖNERİLERE YOĞUNLAŞMALI

Lojistik müşterilerinin nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda da görüşlerini paylaşan İskender, şunları söyledi: “Öncelikle tedarikçimin süreçlerini incelerdim. Memnuniyetsizliğimi şikayet değil, geliştirici eleştiri olarak görüp hızla sıkıntılarımı giderecek çözüm planını ürettiğini ve uyguladığını görmek isterdim. Firmanın personel sirkülasyonu gibi detayları tedarikçinin kalitesini gösterdiğinden bu konuyu da önemserdim. Fiyat en son bakacağım detay olurdu. Ancak elbette fiyat belirleyici kriterim olmazdı.”

TEHLİKELİ MADDE’DE GİDİLECEK ÇOK YOLUMUZ VAR

Tehlikeli madde depolamasında Ulusal gibi bu işe ciddi yatırım yapan ve özveri ile çaba sarf eden firmalar bulunduğunu hatırlatan İskender, “Tehlikeli maddelerin depolandığı tesislerde çalışan güvenlik personelinden başlayarak tüm çalışanların etkin bir eğitim ve bilinç ile büyük yol alınabilir. Ciddi bir hacme sahip olmamıza rağmen halen tehlikeli madde depolama ve dağıtımında kat edecek çok yolumuz olduğunu düşünüyorum. Nitekim birkaç bölgede bu konuda büyüme hedefimiz mevcut, değerlendirme ve çalışmalarımız sürüyor.”

Beşiktaş’ın Gökhan İskender’in hayatında çok ayrı bir yeri var. İskender, gelecekte Beşiktaş ile ilgili hayallerini şöyle açıkladı: “Her Beşiktaşlının, Beşiktaş ile alakalı bir hayali vardır emin olun. Elbette benim de hayallerim var lakin mesele ihtiyaç duyulduğu anda göreve hazır olmak. Biz Beşiktaşlılar göreve hep hazırız.”