1989 yılında İstanbul’da bir aile şirketi olarak kurulan Sertrans Logistics’in 600’den fazla deneyimli ve uzman, dinamik çalışanı bulunuyor. Sertrans Logistics olarak gerçek anlamda kadının ekonomik hayata katılımını ve iş yaşamına katkısını destekleyen, iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldıran, iş’te eşitlik ilkesiyle kadınlara da kariyer fırsatı tanıyan "Kadın Dostu" bir şirketin yöneticisi olmaktan gurur duyduğunu ifade eden Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş "Erkek egemen bir sektör olan lojistik sektöründe 28 yıldır tepe yönetimde bulunuyorum. Business Life dergisi tarafından Türkiye’de yılın en güçlü 50 kadın CEO’sundan biri olarak gösterildim. İş dünyasında bu şekilde bir rol model üstlenmiş olmam, aynı zamanda pozitif ayrımcılık anlamında bana şirketime karşı ayrı bir sorumluluk da yüklüyor. Bu sebeple, şirketimizde daima kadınlara öncelik vermekte, kadınların meslek içi eğitimlerine ve kariyer planlamalarına destek olmakta, yöneticilerimizi kendi içimizden ve bilhassa kadınlardan çıkarmaya özen göstermekteyiz. Orta ve üst düzey yönetici kadromuzda kadın erkek istihdam oranında yüzde 50-50 eşitliği yakalamak Sertrans Logistics’in en değerleri hedefleri arasında yer alıyor" şeklinde konuştu.

Çalışan profili hakkında bilgi veren Keleş, kuruldukları günden bu yana en temel değerleri olarak insan kaynaklarını gördüklerini belirterek Sertrans’ın kurumsal inovasyon gücünden ilham alan ve bu kurumsal gücün temelini oluşturan kişilerden oluştuğunu söyledi. Keleş, sözlerine şöyle devam etti: "Empati yeteneği gelişmiş, çözüm odaklı, mesleki bilgi ve deneyimi yüksek, kendini sürekli geliştiren, işinde ve verdiği hizmette yüksek kaliteden asla ödün vermeyen ve daima müşteri odaklı yaklaşımla hareket eden, sektör standartlarının çok üzerinde eğitim durumuna sahip arkadaşlarımızla toplumumuza değer katıyoruz. Çalışanlarımızın neredeyse tamamına yakını en az bir yabancı dili aktif ve akıcı konuşabilirken, büyük çoğunluğumuz ileri düzeyde ikinci yabancı dil bilgisine de sahip. Gururla belirtmeliyim ki, bugün Sertrans Logistics’in yüzde 60’ından fazlasını Y kuşağına mensup genç ve dinamik arkadaşlarımız oluşturuyor. Bu arkadaşlarımızın yönetim kademesinde her geçen gün daha fazla söz sahibi olmasını arzuluyoruz. Gelecek yıl Y kuşağının da şirket kararları üzerinde etkili olacağı bir yapı geliştirip uygulamaya koyacağız. İleri teknoloji kullanımına alışkın Sertrans Logistics çalışanları, sektörün ülkemizde ve dünyadaki gelişimini yakından takip ederek; bu gelişimlere ve değişimlere hızlı ayak uydurabilecek bir vizyonla işlerini kusursuzca yapıyor."

200 kişiye istihdam yaratacağız

Hava ve deniz kargo departmanlarında yüzde 100 büyüme kararı aldığını belirten Nilgün Keleş, dijital çözümler üretebilmek adına Endüstri 4.0 vizyonuyla Ar-Ge merkezimizin açılışını yaptıklarını ve sektörde bir ilk olarak Big Data yönetimine geçtiklerini vurguladı. Beyaz yakalı arkadaşların yüzde 10’luk bir kısmı mühendislerden oluştuğunu ifade eden Keleş, 2018’de bu oranın üstüne çıkmayı hedeflediklerini ve 30 bin metrekare alana sahip yeni depo yatırımıyla gelecek yıl 200 kişiye istihdam sağlayacaklarını söyledi.

Nilgün Keleş, Sertrans Logistics olarak, insanı önemli bir değer olarak merkezine alan bir İK politikası izlediklerini ifade ederek, "Ana hedefimizi ise, nitelikli insan kaynağının çalışmak istediği şirketler arasında en ön sırada yer almak şeklinde özetleyebiliriz. İnsana verdiğimiz değeri ise, yetkinlik yaklaşımımızla ortaya koyuyoruz. Sertrans’ta yetkinlik yaklaşımımız ‘liderlik’ üzerine kurulu. ‘Her çalışan liderdir’ yaklaşımı ile kişinin ‘İşinin Lideri’ olması, ‘Takımının Lideri’ olması ve ‘Kendisinin Lideri’ olması konularını temel alan yetkinlikler üzerine analizler yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Nilgün Keleş, işe alım süreçlerindeki kriterler hakkında ise şu bilgileri verdi: "Çağa ayak uydurabilen, yeniliklere açık, ileri görüşlü ve küresel düşünebilen adaylar Sertrans Logistics’in bünyesinde kolaylıkla kendine bir yer bulabilir. İletişimde sınırların kalktığı bir dönemde bireylerin de evrensel yaklaşımlara sahip olmasını bekliyoruz. Bununla birlikte dünyanın dört bir tarafında faaliyetlerimize devam ettiğimiz için, yabancı dil de bizim için oldukça önemli bir kriter."

28 yıllık serüvenlerinde her zaman insan kaynağının değerini bilen ve bu kaynağın gelişimi için gerekli tüm yatırımları yapan bir firma olduklarının altını çizen Keleş, eğitim çalışmalarının da önem verdikleri konuların başında geldiğini anlattı. "Eğitim ihtiyaçlarımızı belirlerken ve planlarken, temellerini yıllar önce attığımız modern insan kaynakları yaklaşımlarını kullanıyoruz. Her sene düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz performans değerlendirme ve 360 derece yetkinlik değerlendirmelerimizin bize sunduğu somut verileri ve ‘Yetenek Yönetimi Sistemimizi’ çalıştırıyoruz. Tüm bu somut verilerden de kariyer haritalarımıza ve rotasyon planlamalarımıza önemli bir veri bankası desteği sağlıyoruz. Tüm bu İK sistemlerini; eğitim ihtiyaçlarımızı belirlerken de kaynak olarak kullanıyoruz. Sertrans bünyesinde tüm çalışanlarımız ve yeteneklerimiz için kesinlikle genel yaklaşımları tercih etmiyor ve ayrı ayrı eğitim planlamaları gerçekleştiriyoruz." diyen Keleş, sözlerine şöyle devam etti: "Gururla ifade etmeliyim ki; eğitim planlamalarımızın en önemli kriterini, çalışanlarımızın hem mesleki donanımları hem de kişisel gelişimleri açısından bireysel ihtiyaçlarına bire bir dokunan, hem bireysel hem de kariyer gelişimleri anlamında tam da ihtiyaçları olan eğitim çalışmalarının planlanması oluşturmaktadır. Bu eğitimlerin en verimli şekilde gerçekleşmesi için de gerekli olan tüm iç ve dış kaynakları cömertçe kullanıyoruz. Diğer yandan, iç eğitim programlarımızda sahip olduğumuz şirket içi eğitimci programımız gerek iş başı eğitimlerinde gerekse oryantasyon eğitimlerinde sisteme ciddi katkılar sağlıyor. Özellikle mesleki bilgi ve teknik gerektiren eğitimlerde iç eğitimcilerimizin büyük katkıları bulunuyor. İç eğitimci kadromuz sürekli kendini yenileyen, eğitimci becerilerini geliştiren ve konularında uzmanlaşmış çalışanlarımızdan oluşuyor. Her zaman iç değerlerinin kariyer gelişimlerinde fırsat veren ve kendilerini üst basamaklara taşımak için gerekli tüm kaynakları sağlayan, kendi yöneticilerini yetiştirebilen ve geliştirebilen bir firma olmaktan gurur duyuyoruz."

‘Gönüllülük Projesi’ projesi kapsamında çalışanları duyarlı olmaya, bir arada hareket etmeye ve toplumun sorunlarına çözüm üretmeye davet ettiklerini belirten Nilgün Keleş, "Yakın tarihten örnek vermem gerekirse, 26 "Sertrans Gönüllüsü" 12 Kasım Pazar günü gerçekleşen İstanbul Maratonu’nda Koruncuk Vakfı yararına koşarak 104 bağışçıya ulaştı ve birer "Koruncuk Kahramanı" oldu. Diğer yandan, kimsesiz çocukların bakımı için yine Koruncuk Vakfı ile yürüttüğümüz Bolluca Çocuk Köyü destek projesine katkıda bulunuyoruz. Koruncuk Vakfı ile yıllardır süregelen düzenli işbirliğimiz sayesinde sayısı binleri bulan korunmaya muhtaç çocuklar için Sertrans Logistics çalışanları ile birlikte farkındalık yaratmaya devam edeceğiz" dedi.

Nilgün Keleş, lojistik sektörüne yönelik istihdamı arttırmak için kamunun neler yapacağına dair düşüncelerini şöyle açıkladı: "Her şeyden önce, devlet üniversitelerindeki lojistik bölümlerinin daha zengin müfredata ihtiyaç duyduğu kanaatindeyim. Her ne kadar lisans eğitimi artmış olsa da, diğer bölümlerle kıyasladığımız zaman üniversitelerden çıkan araştırma ve tez sayılarının istenen seviyede olmadığını görüyoruz. Yeni mezun arkadaşlarımız sık sık derslerin ve müfredatın içeriğiyle iş hayatı arasındaki kopukluktan söz ediyor. Tüm bunlar bizde eğitimin içeriğine dair soru işaretlerine yol açıyor. İstihdamı artırabilmek istiyorsak üniversitelerde lojistikçi adaylarına nitelikli eğitim veren ve sektörel tecrübe katan bir müfredatta eğitim sunmalıyız. Sektörün kanaat önderleri daha fazla konferans, sempozyum ve söyleşiler verebilirler. Diğer yandan, yüksek lisans programlarının da sayısının artırılmasına ihtiyacımız var. Keza, meslek liselerinde de lojistik bölümünün yaygınlaştırılabileceğini düşünüyorum. Bu bölümlere devlet tarafından istihdam politikası başlatılabilir. Bu bağlamda lojistik mezunlarına özel, istihdam sağlanabilmesi adına biz işverenlere de ekstra teşvikler verilebilir."

Lojistik sektörünün geleceği adına mümkün olduğunca gençlere şans tanıdıklarını anlatan Keleş, Sertrans Logistics’te İngilizce bilen yeni mezun lojistikçi adayları ağırlıklı olarak Operasyon Departmanında değerlendirildiğini söyledi. "Tam bir eğitim-öğretim dönemine tekabül eden eylül-haziran ayları arasında lise öğrencilerine; hemen ardından haziran-eylül arası yaz döneminde üniversite öğrencilerine staj imkanı veriyoruz. Liseli öğrencilerimize staj imkanı sağlayabilme için işbirliği içinde olduğumuz bazı okullar da mevcut. Sertrans Logistics’te staj deneyimi yaşayanlar takip ediliyor ve şirketimizin değerlerine, işimizin gerektirdiği temel yetkinliklere uygun, potansiyeli yüksek olanlarla devam ediyoruz. Bunun yanı sıra üniversitelerin kariyer günlerine katılıyor ve öğrencilerimizden CV’lerini alıyoruz. Bu şekilde edindiğimiz CV’leri muhakkak değerlendiriyoruz. Aynı şekilde, kariyer portalları da kalifiye eleman açığımızı gidermemizde bize yardımcı oluyor. Şirket içinde yaptığımız duyurularla referanslı gelen adayları da değerlendiriyor ve potansiyel çalışan havuzumuzu böylelikle büyütmüş oluyoruz" diyen Keleş, global gelişmeleri takip eden ve dijital çağı yakalayabilen gençlerin Sertrans’a dinamizm kattığını görmekten mutluluk duyduklarını ifade etti.

Nilgün Keleş, Türk lojistik sektöründe, kuruluşundan itibaren şirketin başında ve yönetiminde olan bir kadın yönetici olarak kadınların sektöre daha fazla öne çıkmalarını tavsiye etti. Üniversite tercihi döneminde başlayan lojistik sektöründeki işlerin erkek mesleği olduğu algısının ağır bastığını kaydeden Keleş, "Rakamlarla da desteklenen erkek mesleği - kadın mesleği kalıp yargısının kırılması kadınların iş hayatında daha fazla yer almasıyla olacaktır. Bugün lojistik sektörünün yaklaşık yüzde 34’lük kısmını kadın çalışanlar oluşturuyor. Lojistik, ilk bakışta erkek egemen bir iş gibi algılansa da fiziksel güçle eşleştirilmemeli, beyin gücüyle yapılan bir iş olduğu algısı topluma, kadınlara ve gençlere aktarılmalı ve daha çok kadının lojistik sektörüne girmesi teşvik edilmeli. Böylelikle hem üniversitelerde lojistik alanında eğitim alan kadın sayısı artacak hem de sektör daha fazla başarılı kadın çalışana ulaşacaktır." şeklinde konuştu.