Analiz

Lojistiğin alınyazısı ‘yazılım’

Lojistiğin alınyazısı 'YAZILIM' Lojistiğin geleceğinde dijital dönüşüm, yapay zeka, otonom sürüş, nesnelerin interneti, çoklu kanal, izlenebilirlik önemli yer tutacak. Bu eğilimlerin ortak noktasında verileri kullanmak ve süreçleri verimli kılmak yatıyor. Yazılım herkesin aynı dili konuşmasını sağlayarak, gelecek için önemli bir anahtar görevi üstleniyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde tüm işletmelerin yüzde 85’inden fazlasının dijital olacağı öngörülüyor. Şirketlerin geleceğindeki bu dijital dönüşüm lojistik sektörünü de içine alıyor. Esasında dijital dönüşümden beklenen verimlilik ve hız lojistik sayesinde elle tutulur olmaya başlanacak. Dijitalleşme, değer zinciri üzerindeki katma değerli tüm aşamalardan veri alınmasını zorunlu kılıyor. Dolasıyla tedarik zincirinden veri alınması, yorumlanmasındaki kilit rol kaynakların aynı dili konuşmasında yatıyor. Uzunca bir süredir tedarik zinciri veri toplamaya ve aktarmaya başlamış durumda. 20 yıl öncesine kadar hayal dahi edilmeyen verileri bugün toplayıp, kullanabiliyoruz. Ancak bundan sonraki dijital dönüşüm daha fırtınalı bir değişimi gösteriyor. Teknoloji şirketleri ile lojistiği birbirinden ayırt etmek zorlaşacak Günümüzde yazılımların temel olarak yapacağı fonksiyon tüm süreçlerin uçtan uca entegre olması şeklinde. Lojistik süreçler her hangi bir uçta olduğu gibi bütün uçları da kapsayacak şekilde olabilir. Bu ne nedenle teknoloji şirketleri ile lojistik sektörünü birbirinden ayırt etmek zorlaşacak. Entegre lojistik hizmeti veren firmalar süreçlerinde kendi bünyesinde geliştirmiş olduğu yazılımları kullanıyor. Burada can alıcı nokta müşteri istek ve ihtiyaçlarına göre yazımların geliştirilmesi ve güncellenmesidir. Yaşayan yazılımlar kaynakların verimli kullanılması ve süreçlerin etkin kullanılması için önemli bir rekabet unsuru olarak ortaya çıkıyor. Bir kere almakla yazılım ihtiyacı giderilmiyor Yazılım tedarikçisi firmalar da bunun önemi üzerinde duruyor. Bir yazılımın kullanıma alınması, sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir verimlilik ve katma değer ortamı yaratılması, yalnızca bir kerelik yazılım satın alma bütçesi ayırmakla sağlanamıyor. SOFT Genel Müdürü Erdal Kılıç’ın görüşleri şöyle: “Yazılımın işletme bünyesine uyarlanması, süreçlerin tanımlanması, sürekli iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, kullanıcı desteğinin sağlanması ve yazılım tedarikçisi ile doğru ve her iki taraf için de verimli bir iletişim sağlanması için yetkin insan kaynaklarının da sağlanması gerekiyor. Bu kaynakların bilgi işlem altyapısı yönetimi ile birlikte değil, iş geliştirme süreçleri yönetimi ile birlikte ele alınması en doğru yaklaşım.” Lojistik sektörü yazılım konusunda istenen seviyede değil Son yıllarda sektörün iş süreçlerini doğru ve sistemsel yönetme eğilimleri artmış olsa da yazılım alanındaki uygulama kullanma talebi ve farkındalık sektörün büyüklüğü ve ekonomi içindeki hacminin genişliğine göre yeterli seviyede değil. Siber Yazılım CEO’su Kenan Çelik bunun sebebini şöyle açıklıyor: “Çünkü sistematik çalışmayı sadece yazılım programı etkinliği olarak değerlendirmemek gerekir. Öncelikli olarak sektörün sürdürülebilir yapılar kurmak adına ihtiyaçlarını iyi analiz ediyor ve ihtiyaca yönelik çalışmalar içinde oluyor olması gerekir. İş süreçlerini ve iş akış şemasını uygulanabilir hale getirmesi gerekir. Bu iş akışlarını engelleyen ve sekteye uğratan sorunları ortak bir noktada çözüme kavuşturuyor olması gerekir. Bu tür işlemlerden sonra verimli bir iş ortamı yaratıldığı an artık yazılım programlarının işlevleri başlamaktadır. Yazılım programlarının yanı sıra bu süreçleri iyi bir şekilde yönetecek insan kaynağını oluşturmak ve sürekli olarak yazılım programları ile eş zamanlı olarak geliştirmek zorunda olmalıdırlar. Günümüzde sektörel eğitim programlarının olması, sektöre ilişkin üniversite eğitimleri, birçok lojistik şirketinin akademiler kuruyor olması sektörün ihtiyacı olan yetişmiş personel açığını karşılayacaktır.”

Ekol Lojistik Ar-Ge Direktörü Erdem Özsalih: Ar-Ge Merkezi’nde geliştirilen Quadro, Ekol’ün üstüne tam oturuyor Ekol müşterilerine vermekte olduğu tüm hizmetler kapsamında (taşımacılık, depo yönetimi, gümrükleme ve dış ticaret) kendi bünyesinde geliştirmiş olduğu yazılımları kullanıyor. Taşımacılık operasyonlarında Ekol Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen “Quadro” isimli Taşımacılık Yönetim Sistemi (TYS) kullanılıyor, bu yazılım ile bütün taşıma siparişleri baştan sona güncel olarak takip edilebiliyor. Bu yazılım sayesinde gelen siparişler optimum bir şekilde planlanıyor ve yönetiliyor. Bu sistemle entegre çalışan web platformu sayesinde tüm Ekol müşterileri yüklerine ait anlık bilgileri (lokasyon, tahmini teslim zamanı, araç bilgileri vb.) takip edilebiliyor. Ayrıca hava/deniz taşımacılığı, gümrükleme, gümrüklü depolama, fuar lojistiği, gibi hizmetlerimiz de bu sistemin ilgili modülleri kullanılarak yönetiliyor. Bahsedilen ana Taşımacılık Yönetim Sistemimizin yanı sıra, bu sistem ile entegre çalışan ve Ar-Ge Merkezi içerisinde farklı amaçlar doğrultusunda geliştirilmiş QuadroLite (Qlite), Filo Yönetimi (FM) ve QuadroDomestic programları bulunuyor. Ekol’ün Avrupa faaliyetleri için geliştirilmiş olan Qlite, faaliyet gösterilen her bir ülke için kullanılan alfabeye ve ülkenin regülasyonlarına uygun olarak özelleştiriliyor. Sistemler arası entegrasyon sayesinde de Ekol bünyesinde faaliyet gösteren her bir lokasyondaki yük, iş emri, araç takibi sistemsel bir akış ile yapılabiliyor. Ekol’ün sahip olduğu filonun durum takibi için de Filo Yönetim Sistemi ile çalışılıyor. Bu yazılım ile filo araç hareketleri düzenli olarak iş emirleri üzerinden kayıt altına alınıyor ve zamanında teslimat, boş km azaltımı, bakım takibi-planlaması gibi geliştirmeler ile maliyet azaltıcı önlemler alınabiliyor. Ayrıca bu yazılıma bağlı geliştirilen mobil uygulamalar ile şoförler ile sistem üzerinden anlık bilgi akışı gerçekleştirilebiliyor. Ekol Türkiye içinde yaptığı taşımacılığın sistemsel takibini ise QuadroDomestic isimli yazılım ile gerçekleştiriyor. Yurtiçi nakliye planlamaları, takibi ve sistemsel raporlanmaları da bu sistem üzerinden yürütülüyor. Ekol Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilmiş olan başka bir yazılım da Depo Yönetim Sistemi olan Rainbow’dur. Bu yazılım kullanılarak depoya gelen, gelecek olan ve ya çıkışı yapılacak olan tüm mallar ve depolama sürecinde olan malların lokasyonları ve anlık durumları takip edilebiliyor. Depo Yönetim Sistemi ile entegre çalışan otomasyon çözümleri de kurum bünyesinde tasarlanıyor ve donanım geliştirme, kurulum ve yazılım geliştirme çalışmaları yetkin bir otomasyon ekibi tarafından gerçekleştiriliyor. Müşterinin özel talebine göre özelleştirilebiliyor Bu iki yazılım da gerek taşımacılık gerekse depolama hizmetlerinin optimize edilmesi ve müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmemiz adına sürekli geliştirilmekte ve müşterilerimizin özel taleplerine göre özelleştirilebiliyor. Ar-Ge Merkezi bünyesinde bulunan yetkin optimizasyon ekibi ile bu yazılımlar içerisinde araç yükleme, rota belirleme, kaynak planlama ve depolama optimizasyonu gibi konularda çalışmalar yapılıyor. Hem yazılımların içerisinde bulunan algoritmalar, hem de dış kaynaklardan da yararlanarak geliştirilen optimizasyon yazılımları sayesinde, yapılan planlamaların verimliliğinde Ekol son teknolojilerden yararlanıyor. Rekabet avantajı sağlıyor Ekol birçok farklı sektörde, bir çok farklı müşteriye hizmet veriyor. Bu doğrultuda kurum bünyesinde bulunan diğer departmanlar ile yakın çalışan Ekol Ar-Ge Merkezi kendi geliştirmiş olduğu teknolojileri sürekli geliştirmeye ve sunduğu hizmetleri müşteri taleplerine göre sektör ve müşteri bazlı olarak özelleştirmeye odaklanıyor. Ekol, teknoloji ve Ar-Ge yatırımları sayesinde, müşterilerine inovatif çözümler geliştirmekte ve hizmet kalitesini sürekli olarak arttırıyor. Bu kapsamda yürüttüğü projeler ile birlikte Ekol, iş süreçlerini optimize edilerek daha verimli ve daha hızlı hale getiriyor. Bu yapı sayesinde Ekol sektör içerisinde, faaliyetlerini sürdürdüğü 15 ülkede ciddi bir rekabet avantajına sahiptir. Dış kaynak kullanımı Ekol tarafından verilen temel hizmetler dışında, kurumsal iş süreçleri için, özellikle proje yönetimi ve talep yönetimi, satış ve müşteri ilişkileri yönetimi ve kurumsal kaynak planlaması alanlarında dış kaynaklı yazılımlar (sırası ile JIRA, Salesforce, SAP) kullanılıyor. Günümüz teknolojisindeki hızlı değişime ve kurumsal iş süreçlerindeki iyileştirme hedeflerine paralel, hem iç hem dış taleplere destek verebilmek amacı ile Ekol Ar-Ge Merkezi, kendi bünyesinde bu dış kaynaklı yazılımlar konusunda da uzman personel barındırıyor. Bu personelleri sayesinde Ekol, taleplere ve değişim hızına daha hızlı ve kaliteli cevap verebiliyor. Yazılım geliştirme insan kaynağı havuzu küçülüyor Teknoloji geliştirme konusunda ülkemizdeki kaliteli üniversitelerin başarılı programları ve genç dinamik nüfus ciddi bir avantaj olarak düşünülebilir. Ekol Ar-Ge Merkezi şirketin uluslararası yapılanması ve hızlı büyüme ivmesine paralel olarak her yıl yeni mezunlar başta olmak üzere teknoloji ve mühendislik alanında önemli istihdam olanakları yaratıyor. Ekol ailesine katılan genç yetenekleri yüksek öğrenim teşvikleri ve hem kurum içerisinde hem de kurum dışında gerçekleştirdiği eğitim programlarıyla geleceğe hazırlıyor ve en değerli kaynaklarıyla geleceğine yatırım yapıyor. Bunun yanında, ülkemizdeki genç ve dinamik nüfus avantajı talep tarafındaki hızlı büyümeye de paralel zamanla azalıyor. Özellikle yazılım geliştirme rolleriyle ilgili kaynak havuzu farklı sektörlerin de bu konulardaki yatırımları düşünüldüğünde yavaş yavaş küçülüyor. Ekol faaliyet yürüttüğü diğer ülkelerde kullanılan teknolojileri Türkiye’deki Ar-Ge Merkezi’nde geliştirmektedir, mevcut yetkinlikler ve geçmişten gelen bilgi birikimi ile yeni girdiği pazarlarda rekabet avantajı yakalıyor.

OMSAN Lojistik Genel Müdürü Doç. Dr. M. Hakan Keskin: Lojistik sürecini her geçen gün daha fazla mobil platformlara taşıyoruz OMSAN olarak verdiğimiz tüm lojistik hizmet süreçlerini yazılım desteğinde yönetiyoruz. CRM, sipariş yönetimi, nakliye yönetimi, depo yönetimi, araç takip, filo yönetimi, bakım, satın alma, maliyetlendirme, finans ve muhasebe, otomobil lojistiğine özel uygulamalar, fiyatlandırma, doküman yönetimi, e-lojistik, iş zekası gibi süreçlerin tümünü kapsayan entegre sistemler kullanıyoruz. Muhasebe, finans gibi daha standart olan destek süreçlerinde hazır uygulamaları, operasyonel alanda ise kendi yazılımlarımızı kullanıyoruz. Mevcut yazılım alt yapısı sürekli güncelleniyor Lojistik; malzeme, bilgi ve para akışının yoğun olduğu bir hizmet sektörü. Sektörde rekabet giderek artarken, artan rekabet beraberinde daha hızlı, daha ekonomik olma ve üst düzey hizmet kalitesi sunma baskısı getiriyor. İş dünyasında işletmeler hizmet alacakları lojistik firmaların yazılım alt yapısının kalitesine ve kendi yazılım alt yapısı ile uyumunu da dikkate alarak karar veriyor. Bu nedenle OMSAN rakiplerinden bir adım önde olmak ve müşterilerine daha verimli ve hızlı hizmet verebilmek için sürekli olarak mevcut yazılım alt yapısını geliştirme çabası gösteriyor. Geliştirdiğimiz yazılımlar bize esneklik ve hareket alanı sağlıyor Kendi bünyemizde oluşturduğumuz yazılımlarımız, müşterilerimizin taleplerine hızlı yanıt vermemize olanak sağlıyor. Aynı zamanda farklı sektörlerdeki işletmelere ait tedarik zincirlerini yönetiyor olmamız, kullanmakta olduğumuz yazılımların farklılık göstermesini sağlıyor. Kullandığımız yazılım teknolojilerinin katma değer oluşturmasına özen gösteriyoruz. Aynı zamanda sektörde tecrübeli ve nitelikli insan kaynağımız ile kendi yazılımlarımızın kendisine has özellikleri sayesinde müşterilerimizin süreçlerine de hızla entegre olabiliyoruz. Müşteri özelindeki bazı süreçleri standart uygulamalar ile desteklemek çoğunlukla mümkün olmuyor. Mevcut ERP yazılımlarının pek çoğu yüksek maliyetli olurken, kimi zaman da yerel dinamiklere uyum sağlayamıyor. Kendi geliştirdiğimiz yazılımlar bize esneklik ve hareket alanı sağlıyor. Bu sayede müşterilerimizin alt yapısı ile OMSAN’ın kullandığı sistemlerin uçtan uca tek bir sistem gibi entegre bir şekilde çalışması mümkün oluyor. OMSAN olarak, lojistik sürecini her geçen gün daha fazla mobil platformlara taşıyoruz. Endüstri 4.0‘ın gündeme gelmesi ile birlikte OMSAN da yazılımlarını ve süreçlerini dünyadaki son teknolojiler seviyesine çıkararak rekabet avantajını korumak üzere gayretlerini sürdürüyor.

Batu International Logistics COO’su Uğur Dal: İhtiyacı karşılamayan yazılımlar çöp olacak Koordine ettiğimiz yüklerin her safhasını takip edebilmek ve buna ek olarak da yükün depolarımıza varışından adresine teslim olana kadar teslim olmasını da içeren bir dizi yazılımlar kullanıyoruz. İşlemlerimizi yazılımlar üzerinden takip etmek bizim ilk önceliğimiz ve geliştirmeye en meraklı olduğumuz alanlardan diyebiliriz. Yazılım programı seçerken de güven, tecrübe, destek ve sürdürülebilir bir yapı olmasına dikkat ediyoruz. Artık güncel hayatta teknolojik gelişmeler iş hayatının önemli bir noktasında. Birçok sektörde pazar lideri olan ya da liderliğe oynayan firmaların büyümesindeki en önemli faktörlerin başında yazılım geliyor. İş akışlarında verimlilik elde edebilmek, iş adımlarını takip edilebilir şekilde kontrol altına alabilmek için farklı yazılımlardan yararlanıyoruz. Birbirine entegre hizmetler sunabilmek için yazılım programları şirketlerin olmazsa olmazları. Fakat bu yönde yapılan yatırımların geri dönüşleri; programların kullanılabilirliği, basitliği ve kolay ulaşılabilirliği ile doğru orantılı seyrediyor. Bu sebeple rekabette avantaj sağlayabilmek ya da sürekli verim alabilmek için yazılım programlarını çok aktif ve basit bir dille kullandırmak gerekiyor. Bizler için önemli olan, kullanılan yazılım programının operasyon yapımıza göre geliştirilebilir olması ve sürdürülebilir bir yapı çerçevesinde ihtiyaca cevap vermesi. Önceliğimiz servisin hızı ve kalitesi Bir yazılım programı seçiminde en önemli unsurlardan biri sonradan alınacak destek hizmetidir. Bu nedenle sahip olunacak yazılım modelinden ziyade, ilk önceliğimiz sağlanacak servisin hızı ve kalitesidir. Bilgisayar kullanım oranları incelendiğinde, yazılım ve kodlamaya olan merakın günden güne arttığını, şirketlerin süreçlerini bu temelde yürütmeye başladığını görüyoruz. Elbette ki bizler insan kaynağı söz konusu olduğunda bilgisayara olan ilgi ve alakayı da en üst seviyede arıyoruz. Bu anlamda dezavantaj olarak ihtiyacı tam olarak ölçmeden hızlı yatırıma gitmeyi örneklendirebiliriz. Tam ihtiyacı karşılamayan ya da kullanım zorluğu içeren yazılımların atıl yatırım durumuna düşmesi ne yazık ki kaçınılmaz son. Yazılımsal taleplerin gerçeğe dönüşmesinde en önemli aşamanın, doğru ihtiyacı karşılayan programların hedeflenmesi ve tüm çalışanlar tarafından kullanılabilir seviyede basit bir dil içermesi olduğunu düşünüyoruz.

Siber Yazılım CEO’su Kenan Çelik: Yazılım programı gelişime açık olmalı Lojistik yazılımları her zaman için tecrübe, bilgi ve maliyet unsurlarından oluşan bir yapıdır. Yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olan ve gerekli maliyeti karşılayabilecek yapıda olan sektör paydaşlarımız için kendi bünyelerinde yazılım programlarını yönetmek tabi ki daha avantajlıdır. Lojistik sektörü iş süreçlerini başlangıçta kendi belirledikleri yöntemlerle yönetmeye başlamışlardı. Ancak hızlı büyüme, iş süreçlerinin sistemsel otomasyona yönelmesi, büyüyen yapıların yönetiminin zorlaşması, sistemli çalışma ihtiyacı, iş verimliliğini ölçme ve değerlendirme zorunluluğu ve gelinen noktanın analiz ve değerlendirme gerekliliği sektörü sistemli çalışma yapısına yönlendirmeye başladı. Sistemli çalışma ihtiyacı da sektör paydaşlarının yazılımsal programlara ihtiyaç duymasını sağladı. Bu ihtiyaç noktasında en çok talep edilen yapı da iş süreçlerinin belirli bir iş akışı içinde yapılması ve birden fazla birimde oluşan bilgilerin bir araya getirilerek amacına uygun değerlendirilmesi noktasındaydı. Sektör paydaşlarının yönetimsel anlamda bu bakış açısına sahip olması ve ihtiyaç duyması ile de yazılım sektörde etkin olmaya başladı. Lojistik sektörü iş süreci itibariyle bir ürünü bir noktadan alıp başka bir noktaya getirinceye kadar birçok operasyonel süreçle ilişkilendiriliyor. Bu süreçte ürünün taşındığı araç cinsinden, taşıma türüne, yüklemenin tipinden, seferin türüne göre mevzuat ilişkisinden, hukuki yükümlülüklerine kadar birçok iş kolu ortaya çıkıyor. Bu iş kollarının lojistik sektörü ile ilişkisi belli bir sistematik ve yönetmelik sırasına göre uygulanıyor. Bir ürününün taşıma aracına alınıp, gümrüklenmesi, antrepo işlemleri ve serbestleştirilmesi, beyanlarının yapılması, taşıma sonucunda oluşan maliyet yönetimi, taşıma sonucunda oluşan kazanç yönetimi vb. sistematik bir işleyiş söz konusu oluyor. İşte tam bu noktada lojistik sektörünün yazılım sektörüne duyduğu ihtiyaç ortaya çıkıyor. Lojistik yazılımları bu iş süreçlerinin doğru yönetilmesi, iş akışına göre verimli iş ortamı yaratma, etkin süreç yönetimi ve sürdürülebilir yapılar sağlama noktasında sektöre destek oluyor. Sektör farkındalığı yeterli seviyede değil Son yıllarda sektörün iş süreçlerini doğru ve sistemsel yönetme eğilimleri artmış olsa da yazılım alanındaki uygulama kullanma talebi ve farkındalık sektörün büyüklüğü ve ekonomi içindeki hacminin genişliğine göre yeterli seviyede değildir. Çünkü sistematik çalışmayı sadece yazılım programı etkinliği olarak değerlendirmemek gerekir. Öncelikli olarak sektörün sürdürülebilir yapılar kurmak adına ihtiyaçlarını iyi analiz ediyor ve ihtiyaca yönelik çalışmalar içinde oluyor olması gerekir. İş süreçlerini ve iş akış şemasını uygulanabilir hale getirmesi gerekir. Bu iş akışlarını engelleyen ve sekteye uğratan sorunları ortak bir noktada çözüme kavuşturuyor olması gerekir. Bu tür işlemlerden sonra verimli bir iş ortamı yaratıldığı an artık yazılım programlarının işlevleri başlamaktadır. Yazılım programlarının yanı sıra bu süreçleri iyi bir şekilde yönetecek insan kaynağını oluşturmak ve sürekli olarak yazılım programları ile eş zamanlı olarak geliştirmek zorunda olmalıdırlar. Günümüzde sektörel eğitim programlarının olması, sektöre ilişkin üniversite eğitimleri, birçok lojistik şirketinin akademiler kuruyor olması sektörün ihtiyacı olan yetişmiş personel açığını karşılayacaktır. Güvenilir partnerlere ihtiyaç var Öncelikli olarak lojistik sektörü firmaları yazılım programı seçerken yazılım partnerinin güvenilir olmasına dikkat etmelidir. Ayrıca yazılım programının gelişime açık olması en önemli noktalardandır. Ve tabi alınacak hizmetin sürdürülebilir olması öncelikli beklentilerinden olmalıdır. Yeni teknolojik gelişimlere ayak uyduracak şekilde kurgulanmış olmalıdır. Lojistik firmaları yazılım partneri seçerken yazılım programını üreten ve kendilerinin kullanımına sunan yazılım partnerlerinin lojistik iş süreçlerini en az kendileri kadar iyi bildiğine, programı da bu bilgileri ışığında dizayn ettiklerine dikkat etmelidirler. Programın yaşayan bir yapı olmasına yani sürekli güncellenmesine dikkat etmeleri gerekiyor. Lojistik firmaları ile yazılım partnerleri arasındaki bu kriterlerin dışında en önemli konu yerinde, zamanında ve amacına uygun destek hizmeti sağlanmasıdır. Çünkü lojistik sektörü dinamik bir sektör. Her zaman iş paydaşları hızlı ve kalıcı çözümler üreten, satış sonrası destek sağlayan yapıya ihtiyaç duyarlar. Bir yazılım firması sektör paydaşı için satış sonrası destek hizmetini iyi veren bir partner olmalıdır. Müşterinin taleplerini iyi dinleyen, kalıcı ve sürdürülebilir çözümler üreten, gelişime açık bir yapıda yönetilen destek hizmeti her zaman için sektörün öncelikli kriteri olmalıdır. Lojistik yazılımları her zaman için tecrübe, bilgi ve maliyet unsurlarından oluşan bir yapıdır. Yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olan ve gerekli maliyeti karşılayabilecek yapıda olan sektör paydaşlarımız için kendi bünyelerinde yazılım programlarını yönetmek tabi ki daha avantajlıdır. Ancak bu tür örnekler sektörümüzde çok çok az sayıda bulunmaktadır. Bunun sebepleri de açıkçası bellidir. Dışarıdan alınan hizmet birçok tecrübe ve bilginin bir havuzda toplanması ve değerlendirilmesi sonucu oluşan bir hizmettir. Farklı yapılarda iş yapış şekillerinin harmanlanması ve farklı bakış açılarının değerlendirilmesi sonucu oluşturulan yapılar olduğu için sürekliliği de uzun ömürlüdür. Bu sebeple içinde bulunduğumuz sektörel dinamikler ışığında dışarıdan alınan yazılım hizmetleri daha kalıcı ve amacına uygun olmaktadır. Endüstri 4.0 verilerin tek havuzda değerlendirilmesidir Endüstri 4.0 olarak adlandırılan dönemsellik aslında bizlerin sektörel olarak entegrasyon adını verdiğimiz iç içe çalışma ve birden fazla yerden alınan veri bankasının tek bir havuzda değerlendirilerek sunumudur. Realitede baktığımızda aslında biz Endüstri 4.0 gereklerinin alt yapısını şu anda lojistik sektöründe de kurguluyoruz. Yapı itibariyle lojistik iş sürecinin verimli yönetilebilmesi için Gümrük, Banka, Muhasebe Programları, Akaryakıt Tedarikçileri, Araç Takip Cihazları vb. birçok sistem ile entegre çalışıp, bilgi alışverişi sağlamanız gerekir. Bu bilgi alış-verişleri sonucunda oluşan bilgi bankasını tek bir havuzda toplayıp verimli bir iş ortamı yaratmanız ve analiz yapılabilir veri topluluğu haline getirmeniz gerekir. Yazılımların tamamı bu ve buna benzer talepleri karşılamaya çalışmaktadır. Ancak entegrasyon süreçleri zor ve zahmetli süreçlerdir. Çünkü verimli bir entegrasyon sürecinin yapılabilmesi için tablo uyumlarının sağlanabiliyor olması gerekir. Bilgi güvenliğinin sağlanabilmesi için bilgi aktarımlarının ve bankasının oluşturulduğu yapıldığı ISO 27001 standartlarında bilgi güvenliğine uygun yapılar olması gerekir. Veri ve bilgi aktarım datalarının her iki sistemde de belirli şifrelemelerle korunuyor olması gerekir. En önemli kısmı da aktarım ve bilgi bankası oluşturma aşamasında data kaybının önüne geçmektir. Endüstri 4.0 süreci sektörel yazılımların tamamında ihtiyaç haline gelecek ve gelişecektir. Çünkü sektörel işlemlerin tamamı sadece oluştuğu yer ve dönemde bilgi ve data oluşturmaz. Birden fazla dönemde ve oluşumda bilgi oluşturur. Yaptığımız işlemlerin doğal sonucu olarak da en önemli olgu oluşan bilgidir. Bu sebeple gelecek dönem için bu sürecin birçok sektörde olumlu sonuçlar vereceğini, sektörel olarak alınan olumlu sonuçların da bu sektörlere ait yazılımlara yansıyacağını düşünüyorum. Programlarımızın tamamını lojistik iş sürecine uygun olarak kurguluyoruz Siber Yazılım A.Ş. olarak 2000 yılından bu yana lojistik sektörüne yazılım, eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Entegre lojistik hizmetlerinin tamamına yakını için yazılım programı geliştiriyoruz. Uluslararası Karayolu, Havayolu, Denizyolu, Demiryolu Nakliye yazılım programları geliştiriyoruz. Yurtiçi Lojistiği ile ilgili yazılımlar hakkında son dönemde ciddi çalışmalar yapıyoruz. Antrepo ve Stok Yönetimi yazılımları geliştiriyoruz. Muhasebe ve Finans programımızı Lojistik Programları ile entegre çalışır şekilde kurguladık. Diğer tedarikçilerle entegrasyon çalışmaları yaparak entegre bir şekilde programlama hizmeti veriyoruz. Siber Yazılım olarak yazılım programlarımızın tamamını lojistik iş sürecine uygun olarak kurguluyoruz ve bütünleşmiş bir yapı olarak hizmet veriyoruz. Rekabet Avantajı Sağlanan Alanlar; •Uzman yazılım kadrosu, Çözüm odaklı destek ekibi ve Bilgili Eğitim ve Danışmanlık ekibi en büyük avantajımızdır. •Yazılım programlarımızın tamamı iş süreçlerine uygun olarak tasarlanmış ve yazılmıştır. •Sürekli gelişen, dinamik ve sürdürülebilir özelliğimiz avantajımızdır. •Entegrasyon uygulamaları yazılımlarımız sayesinde Endüstri 4.0 dönemine alt yapı olarak hazır olmamız avantajımızdır. •Entegrasyonlar aracılığı ile topladığımız bilgileri belirli bir düşünce sistematiği ile değerlendirerek Endüstri 4.0’ a uygun olarak Siber Akıllı Posta sayesinde zamanında bilgilendiriyor olmamız avantajımızdır. •Yazılım sektörünün geleceği olarak gördüğümüz Mobil Uygulamalar ile ilgili ciddi çalışmalarımızın olması avantajımızdır. •Satış sonrası eğitim ve destek ekibimizin sunduğu eğitim ve destek hizmetleri avantajımızdır. •Danışman kadromuz, iş süreçlerini inceleyip yazılım programına uyarlayarak verimli iş ortamı çıkarmaya çalışırlar. Bu süreç yazılım sektörünün bu alandaki tek hizmetidir. Bizim de avantajlarımızdan biridir.

SOFT Genel Müdürü Erdal Kılıç: Bir kerelik yazılım satın alma bütçesi ayırmakla verim alınamaz Bir yazılımdan verim alabilmenin ve sürdürülebilir bir ortam oluşturmanın bir ön koşulu da, uygun, güncel, güvenli, yönetilebilir bir altyapı oluşturmaktır. Bilgi teknolojileri ile ilgili altyapı yatırımları, doğası gereği sürekli iyileştirme, geliştirme ve yenileme gerektiriyor. Ülkemizde, finans, telekom ve büyük ölçekli imalat sanayi gibi sektörler dışında yazılım, eğitim, danışmanlık ve benzeri alanlarda farkındalık düzeyi olması gerekenin altında. Lojistik sektörü birkaç yıldır, müşteri ve tedarikçilerin istek ve yönlendirmeleri, e-devlet projeleri, maliyet baskısı ile verimliliği arttırma gereksinimi gibi nedenlerle yazılıma giderek daha fazla önem vermeye başlamış bulunuyor. Ancak, bir yazılımın kullanıma alınması, sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir verimlilik ve katma değer ortamı yaratılması, yalnızca bir kerelik yazılım satın alma bütçesi ayırmakla sağlanamıyor. Yazılımın işletme bünyesine uyarlanması, süreçlerin tanımlanması, sürekli iyileştirilmesi ve geliştirilmesi, kullanıcı desteğinin sağlanması ve yazılım tedarikçisi ile doğru ve her iki taraf için de verimli bir iletişim sağlanması için yetkin insan kaynaklarının da sağlanması gerekiyor. Bu kaynakların bilgi işlem altyapısı yönetimi ile birlikte değil, iş geliştirme süreçleri yönetimi ile birlikte ele alınması en doğru yaklaşım olacaktır. Lojistik sektöründe personel devir hızları oldukça yüksektir. Yeni personelin eğitimi, mevcut personele yenilikler ve geliştirmeler ile ilgili bilgi aktarılması gibi faaliyetlerin de düzenli ve sürekli olarak icra edilmesi ve bunun için gerekli iç ve dış kaynakların ve hizmetlerin bütçelenmesi de gerekiyor. Bir yazılımdan verim alabilmenin ve sürdürülebilir bir ortam oluşturmanın bir ön koşulu da, uygun, güncel, güvenli, yönetilebilir bir altyapı oluşturmaktır. Bilgi teknolojileri ile ilgili altyapı yatırımları, doğası gereği sürekli iyileştirme, geliştirme ve yenileme gerektiriyor. Bu altyapının şirketin büyümesi, yönetilen süreçlerin yaygınlaşması, müşteri ve tedarikçilerle elektronik veri değişimi, elektronik doküman yönetimi gibi etkenler nedeni ile sürekli olarak güçlendirilmesi gerektiği de bir gerçek. Bu açılardan bakıldığında, büyük ölçekli firmalar öncelikli olmak üzere, lojistik sektöründeki bilinç ve farkındalığın artmakta olduğunu, ancak alınacak çok mesafe olduğunu söylemek mümkündür. Yazılım seçerken öncelikle hangi noktalara dikkat edilmeli •Lojistik sektörüne özel olarak geliştirilmiş ve mevcut iş süreçleri ile uyumlu olması •İş süreçlerini bütünsel olarak ele alarak yönetmesi •Gelecekte planlanan yatırım ve süreç değişikliklerine de uyumlu olması •Müşteri, tedarikçi, kamu, vb. dış sistemlerle hazır entegrasyonları olması •Başka yazılım ve sistemlerle kolay entegre edilebilir olması •Yazılım firmasının lojistik sektörü deneyimi ve referansları •Yazılım firmasının kadrosu ve sürdürülebilirliği •Yazılım firması tarafından sağlanan danışmanlık, eğitim ve destek hizmetleri Yazılım geliştirmek bir kez yapılan bir eylem olmayıp, bakım, destek, değişen mevzuata uyumun sağlanması, yeni isteklerin ve gereksinimlerin karşılanması, yeni teknolojilerin izlenmesi ve entegre edilmesi, entegrasyonların gerçekleştirilmesi gibi pek çok sürekliliği olan etkinlik ve çabayı da içermektedir. Kendi bünyesinde yazılım geliştirmeyi hedefleyen bir firmanın bunları nasıl yerine getireceğini iyi düşünmesi ve planlaması gerekiyor. Bilgi birikimin sağlanması ve korunması için yazılım geliştiren kadroların sürekliliği ve yedeklenmesinin nasıl sağlanacağı, uzmanlık gerektiren bu süreçlerin nasıl yönetileceğinin de iyi bilinmesi gerekiyor. Lojistik sektöründe uzmanlaşmış bir firmanın yazılımı seçildiğinde, iş süreçlerinin yönetilmesi için farklı yöntem ve yaklaşımlar, onlarca farklı firmada yıllar içinde edinilmiş deneyim, işlev ve özellikler kullanma hazır bir şekilde temin edilmiş olacaktır. Kendi yazılımı geliştiren firmalar için en önemli risklerden biri, işletme körlüğü nedeni ile mevcut süreçlerin olumsuzlukları ile birlikte yeni yazılıma taşınması olmaktadır. Lojistik 4.0 ile hangi teknolojiler öne çıkacak? Endüstriyel nesnelerin interneti (Industrial Internet of Things - IIoT) Otomatik tanıma ve veri toplama –OTVT RFID Modelleme, simülasyon ve optimizasyon 3 Boyutlu baskı (3D Printing Arttırılmış gerçeklik (Augmented Reality) Üretim robotları Akıllı fabrika ve depolar Büyük veri (Big Data) Mobil uygulama ve servisler Bulut bilişim (Cloud Computing) Yatay ve dikey yazılım ve sistem entegrasyonları Siber güvenlik Bu teknolojileri hayata geçirecek ve iş süreçleri ile birleştirecek yazılımlar ve uygulamalar hayatımıza girecektir. Nesnelerin interneti, entegrasyonlar, bulut bilişim, büyük veri gibi teknolojiler veri ve sistem güvenliği konularına çok daha fazla kaynak ayrılmasını gerektirecektir. Güvenli sistem altyapısı, güvenlik yazılımları, danışmanlık hizmetleri, yedekleme ve olağanüstü durum çözümleri gibi konular bugüne göre çok daha fazla gündemde olacaktır. Şirketlerin her şeyi kendi ortamlarında, kendi başlarına çözmeye çalışmaları yerine, yazılım, altyapı, platform ve güvenlik alanlarındaki gereksinimlerini, uzman kuruluşlardan servis hizmeti olarak (Software as a Service, Infrastructure as a Service, Platform as a Service, Security as a Service)almaları en doğru yaklaşım olacaktır. Küçükten en büyüğe kadar tek bir yazılımla çözüm SOFT Bilgi İşlem, 1996 yılı başından bu yana lojistik, taşımacılık ve tedarik zinciri yönetimi alanlarına odaklanmış olarak faaliyet göstermektedir. Şirketimizin SOFTTRANS®, SOFTFİNANS, SOFTARAYÜZ ve SOFTE-BELGE Yazılımları 130 modülden oluşan bir Kurumsal Kaynak Planlaması çözümü oluşturuyor. SOFT Yazılımları bir lojistik şirketinin tüm iş süreçlerini uçtan uca entegre olarak yönetmektedir. Müşteriler, acenteler, tedarikçiler, gümrükler, bankalar, hizmet sağlayıcılar, araç takip sistemleri, otomatik veri toplama ve tanımlama sistemleri gibi onlarca dış sistemle entegrasyon sağlayan modüller mevcut olup, yeni müşteri, acente, vb. entegrasyonlarının gerçekleştirilmesine yönelik altyapıları içinde barındırıyor. SOFT Yazılımları, yüzlerce yerli ve yabancı firmada uzun yıllardır iş süreçlerinin yönetilmesinde kullanılıyor. Tüm müşterilerimize, parametrik olarak düzenlenen ve uyarlanan, küçükten en büyüğe kadar ölçeklenebilen tek bir yazılımla çözüm sunuluyor.

Ulukom Bilgisayar A.Ş. Genel Müdür Erkin Fındık: Bütçenin yüzde 1,5 ile 2 oranında yazılama ayrılması gerekiyor Bana göre lojistik sektörümüzün, bilişim alanında dünya standartlarını yakalayabilmesi için, toplam bütçesinin yüzde 1.5-2’sini yazılım, donanım ve altyapı’ya ayırması gerekiyor. Bu bütçe şirketlerimize verimlilik artışı olarak fazlası ile geri dönecektir. Yazılım kullanımında havacılar iyi karacılar kötü Türkiye’de Lojistik sektöründe yazılım kullanımı, alt sektörler bazında değişmekle beraber çok yetersiz. Bir zorunluluk olmadığı sürece şirketler bırakın bir ERP yazılımı satın almayı, tek bir yazılım modülü almayı bile gereksiz görebiliyorlar. Bunun birçok sebebi var. Farkındalık eksikliği yanında ucuz işgücü sebebi ile “elemanın nasıl olsa var, işlemi manuel yapsın” anlayışı da var. Hava taşımacılığı alanında yazılım kullanım oranı yüksek olmakla beraber, deniz taşımacılığı alanında bu oran düşüyor, kara taşımacılığında ise daha da düşüyor. Burada yazılım talebini işin hızı yanında, işletme sahibinin veya yönetimin eğitim durumu da çok etkiliyor. Forwarder ve acentelere baktığımızda taşımacılara göre daha fazla yazılım kullanımı var. Çünkü bu şirketler aracılık ve yük organizasyonu yaptıkları için diğerlerinden öne çıkmak ve farklılık yaratmak için yazılım kullanmayı tercih ediyorlar. Taşımacılıkta ise rekabet daha çok fiyat alanında yaşanıyor. Gümrükleme şirketlerinde yazılım kullanım oranı % 90’ın üzerinde , çünkü yazılım olmazsa gümrük veri giriş salonlarında sıra beklemek durumunda kalıyorlar. Bana göre lojistik sektörümüzün, bilişim alanında dünya standartlarını yakalayabilmesi için, toplam bütçesinin yüzde 1.5-2’sini yazılım, donanım ve altyapı’ya ayırması gerekiyor. Bu bütçe şirketlerimize verimlilik artışı olarak fazlası ile geri dönecektir. Yazılım seçerken nasıl davranmalı? Lojistik sektöründe yazılım seçilirken öncelikle yazılım firmasının sektördeki bilgi ve tecrübesine ve mevcut referanslarına bakılmalı. Çünkü yeterli birikimi olmayan yazılım şirketlerinin devamlılığı bir sorun olduğu gibi, ürün içeriğinde ve satış sonrası hizmetlerinde de sorun yaşanma olasılığı yüksek. Tabi yazılımın demosu’nu almak, workshop yaptırmak ta yazılımın lojistik şirketinin iş akışına ne kadar uyum sağladığını görmek açısından çok önemli. Yazılım alırken gelecekteki ihtiyaçlar da gözetilmeli, sadece taşımacılık alanında faaliyet gösteren bir şirket ileride depo açmayı düşünüyorsa , alacağı yazılımda bu modüllerin olup olmadığına, yazılımın hem operasyon hem de mali işler tarafında tam entegre çalışıp çalışmadığına mutlaka bakmalı. Yazılımı kendi bünyesinde geliştirmek bir lojistik şirketinin en son düşüneceği şey olmalı. Lojistik şirketi kendi faaliyet alanında olmayan bir konuda, Amerika’yı baştan keşfetmek yerine, hazır olan, üzerinde bolca düşünülmüş ve sektöre özel hazırlanmış bir yazılımı alarak sürekliliği de sağlamalı ve kendi işine odaklanmalı. Yüzlerce firma’nın ihtiyaçlarını karşılayan ve sürekli güncellenen bir yazılımla, tek bir firmanın vizyonu ile geliştirien yazılımı kıyaslamak bence mümkün değil. Şahıs veya küçük bir yazılımcı grubuna yazdırılacak bir yazılımın ömrü de uzun olmuyor. İzlenebilirlik önümüzdeki dönemin olmazsa olmazları olacak Endüstri 4.0 lojistik yazılımları açısından, iş zekasının ön plana çıkması ve diğer sistemlerle daha fazla entegrasyon ve otomasyon anlamına geliyor. Endüstri 4.0 ile beraber lojistik hizmet sağlayıcılarının yazılımları üretici, alıcı, depo gibi tüm tarafların sistemleri ile daha fazla konuşacak, lojistik iş emirleri otomatik üretilecek ve bizim yazılımlarımıza akacak , biz de bu iş emirlerini daha verimli bir şekilde yönetecek değişiklikleri yapacağız. Tedarik zincirinin kesintisiz ve en verimli şekilde çalışması için mutlaka yük ve rota optimizasyonu yanında izlenebilirlik önümüzdeki dönemin olmazsa olmazları olacaktır. Taraflar arasında entegrasyonun ve bilgi paylaşımının arttığı bir ortamda bilgi güvenliği de mutlaka ayrıca ele alınmalı, hem yazılım tedarikçileri hem de lojistik hizmet sağlayıcıları bilgi güvenliğine daha fazla önem vermeliler. 800 aktif müşteri Ulukom olarak 1987 yılından beri lojistik ve gümrük hizmet sağlayıcılarına yazılım üretiyoruz. Bu konuda sektörün hem en tecrübeli, hem de en çok müşteriye sahip yazılım şirketiyiz. 800’ün üzerinde aktif müşterimiz var. Rekabet konusunda bizi öne taşıyan en önemli nokta uçtan uca tam entegre bir çözüm sunuyor olmamız. Yaklaşık 40 modülden oluşan Ulukom Lojistik ERP yazılımımız lojistik, dış ticaret ve gümrükleme konusunda hep operasyon hem de mali işler tarafında tam entegre çalışıyor. Türkiye’de bu üç konuyu birlikte ele alan başka bir yazılım çözümü yok. Müşterilerimiz arasında kara,deniz ve hava taşımacıları yanında, forwarder’lar, acenteler, depolar, antrepolar, gümrük müşavirleri, dış ticaret şirketleri var. Yılda yaklaşık 5000 müşteri talebini yeni sürümlerimize ekliyor, haftada ortalama 2 sürüm çıkartıyoruz. Sürekli gelişimi esas alıyoruz. Yazılımımızı 2002 yılından beri hem SAAS modeli ile kiralayarak hem de satın alarak kullanmak mümkün. Avrupalı gümrük ve lojistik yazılımcıları birliği ETN(Eurtradenet)’in Türkiye’deki tek temsilcisiyiz. Son 4 yıl içinde Türkiye’nin ilk Liman ve Transit Gemi Acenteliği ERP yazılımını ve Karayolu taşımacılığı için çok kısıtlı rota ve yük optimizasyonu projelerini Tübitak-Teydeb destekli projeler olarak gerçekleştirdik. Yazılım üretimimizi İTÜ Arı Teknokent’te gerçekleştiriyor ve 4691 sayılı yasa gereğince yazılım hizmetlerimizi kdv siz olarak fatura edebiliyoruz. Yazılım üretimini dünyaca kabul görmüş standartlarda data modelleme sistemi, versiyon takip sistemi, görev yönetimi sistemi kullanarak gerçekleştiriyoruz.