Avrupa’da Türk nakliyecilerinin önüne çıkarılan engellerin başka ülke nakliyecilerine uygulanmadığını söyleyen DKV Ülke Satış Müdürü Deniz Çokcoş Sezer, nakliyecilerimizin sürekli hareket halinde olmaları gerektiğini başka türlü ayakta kalmasının zor olduğunu söylüyor.  Akaryakıt alımları, otoban ücret ödemeleri, trafik cezaları, yol bakım hizmetleri gibi ödemelere net faturalandırma avantajı sunduklarını böylece nakliyecilerin hızlı, ucuz ve sorunsuz hizmet vermesini sağladıklarını belirten Sezer, “Tek bir anlaşmayla, başka hiçbir partnere ihtiyaç duymadan tüm ihtiyaçlara tek bir kartla çözüm üretiyoruz ve sürekli bir hareket sağlıyoruz” diyor. 


Almanya merkezli 81 yıllık bir şirket olan DKV’nin akaryakıt kartının fikir babası olduğunu söyleyen  DKV Ülke Satış Müdürü Deniz Çokcoş Sezer, dergimize sundukları hizmetleri  ve sağladıkları avantajları anlattı.

“Tek bir kartla müşterinin tüm ihtiyaçlarını Avrupa ve Rusya’da karşılıyoruz” diyen Sezer, sundukları hizmetin sadece akaryakıt alımı ile ilgili olmadığının özellikle anlaşılmasını istiyor ve “Mazot, otoban ve vergi iadesi bizim ana işimiz ama DKV’nin en büyük farkı yol destek hizmetleri, araç bakım hizmetleri, park hizmeteri ... DKV bir nevi araç hareketlerinin sürekliliğinin sağlanması için partner,  7/24 aktif hatlarımız var. 40 binin üzerinde karyakıt istasyonunuda geçerliliğimiz var. Toplam 54 bin 700 noktada geçerliyiz, buna araç bakım onarım noktaları da dahil. Bunlar lojistik firmaları için çok önemli” diye konuşuyor.

Uluslararası taşımacıların DKV karta nasıl sahip olacaklarını anlatan Deniz Çokcoş Sezer, “Bize firmalar geldiğinde bir kredi değerlendirmemiz oluyor. Vadeler konuşuluyor, anlaştıktan sonra kartlar geliyor. Şu kadar aracınız var, şu ülkelere çalışıyorsunuz, sefer sayınız budur gibi değerlendirme yapıyoruz ve sizin efektif olarak kullanabilmeniz için şu kadar limitiniz olması gerekiyor diyoruz. Çekici plakasının üzerinde yazdığı kartlarını müşterilerimize sunuyoruz” diyor.

AKARYAKIT ALIMINDA ÖNCELİKLİ TERCİH AVUSTURYA

DKV’nin müşterilerine sunduğu en büyük avantajlardan biri de tek bir markaya bağımlı olmaması. Sezer bunu, “DKV otoban üzeri yüksek fiyat veren istasyonlarda da geçiyor, ara sokaklarda bulunan akaryakıt istasyonlarda da geçiyor” diye özetliyor. Zaten Türk nakliyecisinin belirli istasyonlardan akaryakıt almayı tercih ettiğinin bilgisini veren Sezer, bu yerlerin diğerlerine göre fiyatlarının daha makul olduğunu belirtiyor. “DKV’nin anlaşmalı olduğu 40 bin istasyon var ama Türk nakliyecisi genellikle 40-50 istasyondan alım yapıyor. Hem ucuz olan, hem vergi iadesi olan ülkeleri öncelikle tercih ediyorlar” diyen Sezer, ikili anlaşmamızın olduğu akaryakıt fiyatının da ucuz olduğu Avusturya’nın en çok tercih edilen ülke olduğunu kaydediyor.

Türk nakliyecilerinin en büyük alımı bu nedenlerden dolayı Avusturya’da bulunan 2 kilit istasyondan yaptığını anlatıyor. Ancak bu istasyonlarda fiyatının ucuz olmasından dolayı yığılmalar yaşandığını ifade eden Sezer, kimi nakliyecinin de taşınacak ürünün aciliyeti nedeniyle başka istasyonlara yönelebildiğini belirtiyor. DKV kart ile çok uygun fiyata başka istasyonlardan alım yapma avantajı sunduklarını ve istasyonların artık Türk nakliyeciler tarafından kendi ofisleri gibi kullanılmaya başlandığını aktarıyor.

NET FATURA KESİYORUZ

Akaryakıt alımında vergi iadesi olan noktaların önemine dikkat çeken Sezer, “Vergi iadesi olan ülkelerde KDV’yi düşerek faturayı kesiyoruz.  Bunun için bir şartımız var. Vergi iadesinin takibi için bize verilen vekaletleri müşteri zamanında sunmalı. Bunu bir kez sunması yeterli. Uluslararası karayolu taşımacılığı yaptığının faaliyet belgesinde yazıyor olması gerekiyor. Bazı belgelerde bu yazmıyor. Bunu ekletmesi gerekiyor. Bu kolay bir işlem zaten” şeklinde konuşuyor. 

120 BİN MÜŞTERİ ADINA PAZARLIK YAPIYORUZ

“Kendi akaryakıt istasyonumuz yok ama çok yüksek bir satınalma gücümüz var. Piyasa’da yaklaşık 2,5 milyon DKV kartı var. 120 bin müşterimiz var” diyen Sezer, DKV olarak ucuz akaryakıt hizmetinin nasıl sağladıklarını anlatıyor: “En büyük lojistik firması bile olsanız bir istasyonla gidip pazarlık edip alacağınız indirim bellidir. Biz 120 bin müşteri adına pazarlık ediyoruz. Yeni anlaşma yapacağımız akaryakıt istasyonuna gidip sana şu kadar volüm getireceğim, bize nasıl avantaj sağlarsın diyoruz. Tabi hiçbiri bu kadar yüksek bir volümü kaçırmak istemiyor ve çok uygun fiyatlar veriyorlar.”

OTOBAN BÖLÜMÜMÜZ ÇOK HIZLI BÜYÜYOR

Deniz Çokcoş Sezer, son dönemde otoban bölümlerinin çok hızlı bir büyüme gösterdiğini anlatıyor. “Türk firmalarının otoban giderleri çok yüksek ve her yıl da yükseliyor. Çoğu ülke kutu sistemine geçti. Belçika da 1 Nisan 2016’da kutuya geçiyor. Tabi bu da nakliyeciye maliyet getiriyor. Kutuların takılması için 200-250 euroluk servis ücreti alıyorlar. Burada da müşterimize avantajlar sunuyoruz. Müşterilerimiz adına ödeme partneri oluyoruz. Nakliyeci gidip her ülke için kutu alsa ayrı ayrı teminat vermesi gerekiyor.  DKV olduğu zaman bütün bu formları onların adına yapıyoruz. Ödeme partneri DKV olduğu için teminatları o ülkelere DKV sunuyor.”

KART KULLANIMI YÜZDE 95’E ULAŞTI

Nakliyecilerin ilk yıllarda akaryakıt kartlarına mesafeli yaklaştıklarını söyleyen Sezer, şöyle konuşuyor “Firma sahipleri, ben o kartı şoförüme veremem, güvenemem diyorlardı. Sefer başına sürücüye belirli bir para verirlerdi. Sürücü de oradan ne kadar artırırsam cebime kalır diye gidiyor hiç akaryakıt alınmayacak yerlerden kalitesiz akaryakıt alıyorlardı. Tabi işi suistimal eden sürücüler de oluyordu. Ancak durum artık değişti. ilk yıllarda yüzde 20 olan kart kullanım oranı yüzde 95’e ulaştı.”

FİRMA ÇALIŞACAĞI AKARYAKIT İSTASYONUNU KENDİ SEÇEBİLİYOR

Piyasada kullanılan kartların yüzde 40’lık bölümünü DKV kartların oluşturduğunu kaydeden Sezer, yaşanacak suistimalleri nasıl önlediklerini de şöyle anlatıyor: “Müşterilerimizin belirlediği limitlerimiz var. Bizim 7/24 aktif suistimal önleme departmanımız var. Bazen gecenin 12’sinde bize bir mail geliyor, sizin büşterilerinizden bir tanesi  1 ton 800 litre mazot almış. Var mı böyle bir şey yoksa bloklayım mı diye mail geliyor. Biz hemen müşteriye dönüp soruyoruz, genelde diğer şoför kartını unutmuş, kartta sorun çıkmış, diyorlar. İstasyon limitlememiz var. Doğu Avrupa çalışan bir firma buradaki istasyonları aktifleştirir  o zaman bu kart Batı Avrupa’da geçmez. Bunu niye yapıyoruz. Çünkü firmalar sürücülerine söz geçiremiyorlar. Batı Avrupa’da akaryakıt daha pahalı ve bazen sürücüler buradan akaryakıt alıyorlar. Sürücüler buralardan akaryakıt almayı severler, dinlenme yerleri vardır, duş yerleri vardır, ikramları vardır v.s.. ama fiyatları pahalıdır. Bunu engellemek için yapılıyor. Nakliye firması sahibi de diyor ki şoförüm 600 metre içeri girsin oradan alsın. Onun için ne yapması lazım, otoban üzerindeki istasyonu kilitliyor, sürücü mecburen gidip oradan akaryakıt almak zorunda kalıyor.”  

HIZLI OLMAK İSTEYENLER BİZİ SEÇİYOR

Sezer’e nakliye firmalarının neden DKV’yi tercih ettiğini soruyoruz. “Şoförden sıkıntısı olanlar ve hızlı sefer atmak isteyenler bizi tercih ediyorlar. Çünkü tekerlek döndükçe nakliyeci para kazanır. O tekerin durmaması için 7/24 hizmet veriyor. Bazı firmalarda kart çalışmıyorsa sabahı beklemek zorunda kalıyorsunuz. Bizde çözüm sürekli. Çok nakliye firması var, operasyonu yürütmek için yeterli sayıda yabancı dile sahip çalışan yok. DKV ile çalıştığınız aman, aracınız arızalandı, ceza yedi hepsini DKV çözüyor. Geçen gün bir müşterimizin aracını çevirdiler ve 2 aracın lastiklerini tamir ettirmesi yoksa ceza yiyeceğini söylediler. DKV’ye gelen araç bakım tamir işlerinin yüzde 90’ınını yol üzerinde çözüyoruz. Araç hiç tamirhaneye götürülmeden. Anlaşmalı olduğumuz lastik tamir firmasını çağırdık, tamiri yapıldı, müşteriye sorduk 5 bin euro tuttu  masrafı kubul ediyor musunuz? Evet dediler biz parasını ödedik ve araç yola devam etti. Bize dedikleri tek şey; aracımızın lastikleri yüzünde iki aracımız ceza yedi yardımcı olur musunuz? Bundan sonrasını çözmek artık bize düşüyor….”  

BİZİ KULLANANIN BAŞKA KARTA İHTİYACI KALMIYOR

Sezer, DKV kart kullananların başka hiçbir karta ihtiyacı olmamasının da tercihte önemli olduğunu anlatıyor. Sezer şöyle devam ediyor: “Ben biliyorum ki çok büyük bir lojistik firması 2 kart kullanıyor. Çünkü tek kartla Rusya’dan mazot alamıyor buradaki otoban paralarını ödeyemiyor, Norveç, İsveç otaban ücretlerini ödeyemiyor. Bu sebeple 2 kart kullanmak zorunda kalıyor. Daha dün görüştüm, 2 kart kullanıcağınıza tek kart kullanın dedik. Mazotunuzu, otoban biletlerinizi tek kartla alın. Her şey sana tek elden gelsin. Rusya’ya mı gidiyorsun, Ukrayna’dan mı yakıt alacaksın, Portekiz’e mi gideceksin, her yerde tek kart kullan diyoruz. Bunun yanında müşterilerimizin cezalarını da ödüyoruz.  Bir müşterimizin 3 aracı ceza yedi. 24 bin Euro’yu o gün oraya gönderdik.”

 RUSYA’DAN SONRA SIRA AZERBAYCAN VE GÜRCİSTAN’DA

DKV’nin en yeni pazarı Rusya. Ancak firma burada da büyüme hedefinde. Sezer,  “Burada 460 istasyonumuz vardı.  GazpormNet ile yapmış olduğumuz anlaşma ile yılbaşından itibaren 1500 yeni istasyon ile anlaşmamız başlıyor. Rusya’dan sonra önümüzdeki dönemdeki hedefimiz Azerbaycan ve Gürcistan” diyor. 

DKV KART TÜRKİYE İÇİNDE DE HİZMET VERECEK

Avrupa’da iç pazar satışları oldukça yüksek olan DKV, Türkiye iç pazarında da hizmet vermek için hazırlıklarını tamamlamak üzere. Sezer konuyla ilgili şunları söylüyor: “Pazar payımız Almanya ve Polonya’da çok yüksek. Almanya polis teşkilatı DKV kart kullanıyor. Tüm Almanya otobanlarındaki müşterilerin yüzde 25’i DKV üzerinden kayıtlı. Çok büyük bir oran. Aslında baktığımızda Batı Avrupa’da pazar lideri. Türkiye içinde DKV kartının kullanımıyla ilgili hedeflerimiz var. Şu anda bazı yasal şartları yerine getirmeye çalışıyoruz. Bütün faturalar şu anda Almanya’dan kesiliyor. Ancak iç piyasada satış yapmak için buradan fatura kesilmesi gerekiyor. Onları oluşturmaya çalışıyoruz şu anda. Türkiye’de  otomobillerde de kullanılacak. Çok yüksek bir potansiyel var. İç payasadaki tüketimle ilgili bir çalışmamız var yüzde birini bile alsak 100 milyon litre yapıyor. Türkiye’deki yakıt tüketimi çok çok fazla. 2016 yılı içerisinde iç satış hedefimiz var.”