Abdullah Özer, "Nakliye sektörünün sorunlarını yasal zeminde her platformda seslendirmeye, yetkililere duyurmaya çalıştıklarını ancak kendilerini duyan veya gören olmadığını söyledi. "Bize dokunmayan yılan bin yaşasın, burada işler böyle gelmiş böyle gider zihniyetliler bu sektörü sahanın dışına itmekteler." diyen Özer, açıklamalarına şöyle devam etti:

Yol boyunca öldürüldük, yaralandık, dövüldük, sövüldük, soyulduk, yakıldık, çalındık
"Ülkemize döviz getirebilmek için, taşıma yaptığımız ülkelerin en kötü zamanlarında biz bu ülkenin değerini taşıdık o ülkelere. Gürcistan’da Azerbaycan’da, Rusya’da, Kazakistan’da, Türkmenistan’da yol boyunca öldürüldük, yaralandık, dövüldük, sövüldük, soyulduk, yakıldık, çalındık, bunlar olurken devletimizce yalnız bırakıldık da; bize emanet edileni asla yarı yolda bırakmadık. Burada işler böyle gelir böyle gider demedik, bize dokunmayan yılan bin yaşasın demedik. Karakterimizi mesleğimize yansıttık, hak verdik hak almadık.

Rusya’nın uçağı düşürüldüğünde turizmciler için ayağa kalkıldı. Turizmciler battık bittik yıkıldık dediler, artık ülkeye döviz girdisi olmaz dediler ve devlet tarafından destekle hibe sözü aldılar, tıpkı otellerini hibelerle ve düşük faizli devlet kredileri ile inşa ettikleri gibi; bu şekilde günlerini kurtaracaklar. Devlet turizmi desteklerken, uçağını düşürdüğü, iç işlerine karıştığı, siyasi istikrarsızlık yaşadığı ülkelere ihracatın yok oluşu ve daralması sebebiyle, bu ülkenin ihracatini taşımak için yatırım yapmış uluslararası nakliyeciye, ülkeye turizm’den sonra hizmet alanında en yüksek döviz girdisini sağlayan bu sektöre, ihracatı sırtlayan, yolsuz kahrı çekilmez ülkelere yol açan, kutsal bir mesleği icra eden bu sektör için ne yaptı, ne yapacak bileniniz var mı?

Hep söyledik, yetimin hakkını bize vermeyin, biz kendi yağımız ve emeğimizle kavruluruz yeter ki bizim üzerimizde manevi desteğinizi esirgemeyin dedik. Varolma mücadelesi veren bu sektöre desteği bırakın, ne olur köstek olmaktan artık vazgeçin. Ülkemde uluslararası nakliyeci olmak, istihdam sağlamak, bu kadar aşağılayıcı olmamalı. Biz zaten taşıma yaptığımız ülkelerde milliyetimiz nedeniyle yeterince aşağılanıyoruz, bizi birde kendi ülkemizde siz aşağılamayın."

Gürcistan'ın, Rus uçağı düşürüldükten sonra Türk araçlarına yaşattıkları sıkıntıların katlanarak arttırıldığına dikkat çeken Özer, "Ülkelerini transit geçen yükleri, gümrüklerine çekerek xray taraması sonrasında boşalt doldur şeklinde tam kontrole tabi tutuyorlar, eksik fazla yoksa dahi aracı hemen salmıyorlar, 2 ila 15 gün bekletiyorlar, sürücü neden bekliyoruz dediğinde ise Tiflis’ten cevap bekliyoruz diyorlar. Bu nasıl bir mantıktır? Ülkeni transit geçen araçla ilgili ihbar ve şüphe yaratan bir durum yok ise mühür kontrolü yapar geçişine müsaade edersin, bilenler bilir uygulama budur. Sen böyle yaparsan ihracatla kalkınmayı kendine model almış ülkemin namusuna göz koyarsın, ülkemin idarecileri bu tarife dışı engeli üzerlerine almıyorlar ben alıyorum.

Sektöre tecavüz ediliyor
Bir başka yeni uygulamaları, metreyi alarak araçların yüksekliğini ölçüyorlar. Standartları 4 metre imiş, 4,01 geldi mi efendi problem var sana refakatçi vereceğiz ver 1500 lari. 1500 lari dediği 2000 TL yapıyor.

Gürcü tabir i caizse bu sektöre tecavüz ederken, ülkemin Gürcü araçlarına uygulamaları ise şu şekilde.

-  Şüphe ve ihbar yoksa, mühür sağlamsa problem yok devam

-  4.08’e kadar istisna var, sorun yok devam

-  ülkemi transit geçeceksen yakıtına müdahale etmiyorum, mühürleyerek gönderiyorum devam

Vallahi ülkece rezil oluyoruz. Adamlar gözümüzün içine baka baka sizi nasıl ……… demekteler." ifadelerini kullandı.

El atına binen tez iner
Özer, açıklamalarını şöyle bitirdi: "Bu hal ve tavırlar ülkemi yönetme sevdalılarına yakışmaz. Bu gidişat bizi çökertmeniz, yabancı sektörü yüceltmenizle neticelenir. Kurumsal yapısı olmayan, kanunlara duyarsız çadır tarzlı bu ülkelerle diyalog yazışma usulü olmaz. Bunun örneklerini çokca veririz katıldığımız resmi toplantılardan. Bu ülkelerdeki sorunlar ancak sıcağı sıcağına, hatalı uygulamalardan vazgeçmeleri adına devlet marifetiyle mümkün olabilir. 1000 tane tır’ı Gürcistan karayolunda stop konumuna getirdiğimizde bu artık devlet meselesi haline gelir, duymak ve görmek durumunda kalırsınız bunu bize de yaptırmayın.

Ülkemizin büyümesi için ihracat gerekiyorsa, ihracatı taşıyacak bu yegane sektörü öldürmeyin yazıktır. El atına binen tez iner. Yok zamanda bize sahip çıkmazsanız var zamanda elin atını bulamazsınız, maymun olursunuz. Herkes aklını başına alsın. Bilinsin ki aklı başınıza devşirmemiz için eylem yapmamız gerekiyorsa, bu sektörü buna fazlasıyla hazır hale getirdiniz biz buna hazırız!..!