Ekol lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, Transmedya'nın sorularını cevaplandırarak, nasıl bir yıl geçirdiklerini ve 2016 yılındaki hedef ve projelerini anlattı.

 2015 yılının lojistik sektörü açısından zorlukları nelerdi? Fırsat olarak gördüğünüz gelişmeler oldu mu?

 Lojistik sektörünün en büyük sorunlarından biri sınır kapılarındaki bekleme süreleri. Sınır kapılarında yaşanan sıkıntılar ve geçiş sorunları sektörümüz için önemli bir sorun. Sıkça kapıların kapatılması, işlemlerin yavaşlatılması gibi eylemler sonucunda transit süreler uzamakta. Ancak sahip olunacak bazı sertifikasyonlar sayesinde bu sorunları tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da minimize edebiliyoruz. Sektörümüze birçok konuda olduğu gibi bu konuda da öncülük ederek Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası’nı (AEO) alan ilk lojistik firmasıyız. AEO belgesi ile TIR’larımızın gümrük işlemleri daha hızlı yapılabiliyor ve böylece zamandan tasarruf ederek verimliliğimiz artırıyor müşterilerimize kesintisiz hizmet sunabiliyoruz. Diğer taraftan belgenin sağlamış olduğu geçiş öncelik hakkının daha verimli kullanılabilmesi için resmi kuruluşların da ilave aksiyonlar alması gerekiyor.

Türk ekonomisinin ve ihracatının büyümesi lojistik sektörünün büyümesini de beraberinde getiriyor. Gün geçtikçe artan rekabet gücü, gelişen teknoloji sayesinde, yeni pazarlara ihracatçı firmalarımızla birlikte giriş yapabiliyoruz. Bu durum sektörümüzün dinamizmini arttırıyor. Böylece yeni rotalar, çözümler üretebilen, müşteri odaklı proaktif stratejiler geliştirebilen lojistik firmaları öne çıkıyor ve daha da farklılaşıyor.

Marka olarak 2015 yılında nasıl bir performans ortaya koydunuz?

Sadece ülkemizde değil Avrupa’da da ilk tercih edilen lojistik şirketi olma hedefiyle 2015 yılında yatırımlarımıza hızla devam ettik. Son 5 yıla baktığımızda yılda ortalama yüzde 25 arttırdığımız iş hacmimizle sürdürülebilir bir büyüme yakaladık. 2015 yılındaki iş hacmimizi de 500 milyon Euro’ya ulaştırdık.

Faaliyetlerimizi global açısıyla gerçekleştirerek Avrupa yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz, Avrupa’da bulunduğumuz ülke sayısı 11’e yükseldi. 2013 yılından bu yana faaliyet gösteren Macaristan tesisimiz ise taşındı ve 10.000m2 ’lik bir alanda hizmet vermeye başladı.

Yurtdışı yatırımlarımızın önemli bir parçası olan kara, deniz ve demiryolunun birlikte kullanıldığı Intermodal hizmetimize önem veriyoruz. Bu yıl en son teknolojiye sahip, her biri 240 treyler kapasiteli filomuza 5. gemimizi ekledik. Haydarpaşa – Trieste hattında çalışacak bu gemimiz ile birlikte İtalya hattımız haftada 4 sefere çıktı. Aynı zamanda Sete’ den Paris’e tren seferlerimiz başladı. Araç ve Ro-Ro yatırımlarının yanı sıra Türkiye’deki depolama hacmimiz de 500.000m2’yi aştı.

2016 yılı sektör için nasıl geçecektir?

2016 itibarıyla GSYH içindeki payı yüzde 12’nin üstüne çıkan sektörün büyüklüğünün 110 milyar Euro’ya ulaşması bekleniyor. Sektörümüzün iyi bir yükselişi yakalayabilmesi ve hedeflerini gerçekleştirmesi adına özel sektör ile kamunun el ele tutuşarak birlik ve beraberlik içinde çalışması çok önemli.

Sürdürülebilir projelerin önem kazandığı bir dönemdeyiz. Henüz bizim ülkemizde olmasa da birçok ülkede artık şirketlerin karbon ayak izi ölçülüyor ve bu da global markaların satın alma kararlarını da doğrudan etkiliyor, bu nedenle çevreci anlayış, hızlı taşımacılık ve sürdürülebilir lojistik modeliyle Ar-Ge’ye yatırımın yüksek olacağı bir yıl olacak diye öngörüyoruz.

Sizin 2016 yılı hedefleriniz nelerdir? 

 Ekol olarak 2015’te başardığımız istikrarlı büyüme oranına 2016 yılında da ulaşmayı hedefliyoruz.

Sektörümüzün beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik hayata geçireceğimiz projeler arasında bir terminal projesi var. İstanbul’da Ro-Ro’larımız için Haydarpaşa Terminali’ni kullanıyoruz ancak trafik problemi sebebiyle yeni bir Ro-Ro Terminaline ihtiyaç var. 2016 yılının ilk yarısında hayata geçirmeyi planladığımız bu terminal için lokasyon olarak Yalova’yı belirledik. Yaklaşık 40 milyon dolarlık Yalova terminal projemiz ile 2016 yılında trafikten 100 bin treyleri çekmiş olacağız.

2016 yılında taşımacılık alanındaki projelerimizin yanı sıra depolama alanında da yeni projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz. 210 bin metrekare kapalı alana sahip, 120 milyon USD yatırım bütçesine sahip, Türkiye’nin en büyük kapalı deposunu Şekerpınar’da inşa ediyoruz. LEED sertifikasına ve bir çok teknolojik yeniliğe sahip tesisimiz 2016 yılı sonunda hizmet vermeye başlayacaktır.

Diğer hedeflerimiz arasında ise Sete-Calais arasında tren seferleri gerçekleştirmek ve Calais’ den İngiltere’nin en kuzeyine kadar tren seferimizi uzatmak var. Almanya-Romanya arası da tren servisi koymayı planlıyoruz. Bu yatırımlarımızla birlikte önemli bir intermodal oyuncusu olacağız. Ekol, AB içerisinde kendi ekipmanları ve altyapısı ile hizmet veren en büyük lojistik firması olacak.

Türkiye’de sektörümüzde ilk ve tek Ar-Ge Merkezi’ni hayata geçiren lojistik şirketi olarak 2016 yılında da çevre koşulları ve gelişen rekabet ortamı paralelinde; bilimin, inovasyonun ve yeni teknolojik uygulamaların geliştirilmesi, yeni pazar fırsatlarının keşfedilmesi adına Ar-Ge faaliyetlerine yatırım yapmaya devam edeceğiz.