Limanlardaki yük hacmi değişikliğinin operatörlere etkilerine değinilen açıklamada, coğrafi olarak çeşitlendirilmiş portföylere sahip daha büyük operatörlerin, aksamalar dolayısıyla hacim kayıplarına maruz kalması muhtemel tek varlıklı bölgesel operatörlere göre durumdan daha az etkilendiği vurgulandı. Açıklamada, Avrupa ile Uzak Doğu arasındaki güzergah değişikliği ve nakliye kapasitesindeki düşüşün Kızıldeniz kıyısındaki ve Süveyş Kanalı yakınındaki limanlarda hacim kayıplarına ve alternatif güzergahlardaki terminallerde sıkışıklıklara yol açtığına dikkat çekildi. Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye'deki liman operatörlerinin aktarma hacimlerinin durumdan özellikle etkilendiği ifade edilen açıklamada, çıkış ve varış sevkiyatlarının daha istikrarlı seyrettiği kaydedildi.
Açıklamada, nakliye aksamalarının boyutunun, yüksek mal talebi ve limanlardaki tıkanıklıkların dünya çapında yayıldığı Kovid-19 salgını sırasında görülenden daha küçük ve yerel olduğunun altı çizilerek "Kızıldeniz ticaret yolunun öneminin dünya çapında tanınması ve ABD liderliğindeki koalisyonun bölgede ticari gemiler için güvenli geçiş sağlamaya çalışması nedeniyle aksamaların geçici olacağını varsayıyoruz" değerlendirmesinde bulunuldu. Ancak uzun süreli aksamanın daha büyük tedarik zinciri baskılarına ve daha ciddi operasyonel sonuçlara yol açabileceğine işaret edilen açıklamada, bu durumun liman operatörlerinin ayarlamalar yapmasını gerektirebileceği belirtildi. Açıklamada, esnek nakliye navlun oranlarının aksine 12-18 aylık sözleşmelere tabi tutulmaları nedeniyle, liman fiyatlarının belirli limanlardaki hacimlerin artması durumunda hızlı bir şekilde değişmeyeceği ifade edilerek ancak talep gören ve sıkışık olan limanların, depolama ücretlerinden elde ettikleri geliri artırabileceği vurgulandı.
