Hava kargo, Alp Tuğhan’ın baba mesleği. Tuğhan, genç yaşta babasını kaybedince yaz tatillerinde oyun oynadığı konşimentolarla vaktinden önce tanışma mecburiyetinde kaldı. Bir firmanın operasyon elamanı olarak 1999 yılında iş hayatına atılan Tuğhan, 2004 yılında hizmet verdiği müşterisinin talebi üzerine kendi firmasını kurdu. 2005 yılında iki kişiden oluşan firma, 2007 yılında 3, bugünlerde ise 70 kişilik bir yapıya dönüştü.
Türkiye’de İzmir, İstanbul, Ankara, Antalya ve Milas’ta yurtdışında Dubai’de kendi ofislerini açan ve her yıl sürekli olarak gelişen Yeditepe Taşımacılık, hedeflerini de büyütüyor. Almanya Köln’de lojistik bir firmanın ortağı olan Yeditepe Taşımacılık; Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu’da genişlemeyi planlıyor. Alp Tuğhan, İzmir’den dünyaya açılmaya devam edeceklerini söyledi.

Yaptığımız projeler 6-7 yıl sonra havacılık kanunu oluyor
Hizmet kalitelerinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Alp Tuğhan, “Hizmet verdiğimiz sektörlerde altyapımız çok kuvvetli. 2 yıl sonra sektörde zorunluluk haline geliyor. Yaptığımız projeler 6-7 yıl sonra havacılık kanunu oluyor.  Havayolu firmaları yaptığımız hizmetlerin rahatlığını görüyor ve diğer firmalardan da talep ediyorlar” şeklinde konuştu.
Bünyelerinde ithalatçı ve ihracatçı firmaların ihtiyaç duyacağı kontroller ve belgeler için birimler oluşturduklarını ifade eden Tuğhan, bu birimlerle lojistik operasyonları daha hızlı, güvenilir ve sürdürülebilir hale getirdiklerini söyledi. Müşterilerin kalite kontrol bölümleriyle yapılan ortak işleri protokole bağladıklarını ve bunu her yıl güncellediklerini belirten Tuğhan, şöyle devam etti: “Havalimanında ürünü kabul ederken chek-list oluşturuyoruz. Ürünlerin ısı ölçümünü yapıp fotoğraflıyoruz. Balık taşımalarında, ihracatçı firmaların paketlemelerinden hizmetimiz başlayıp hava limanında elleçleme yaparken firma bünyemizde bulunan Su Ürünleri Mühendisi çalışanımızın kontrolünde gerekli ısı ölçümleri yapıp günlük raporlamaları ihracatçı ve ithalatçı firmalarla paylaşıyoruz. Yeditepe uçuş etiketi ve barkodumuzla ısı zinciri kopmadan ürünü teslim ediyoruz. 6 yıldır bu işlemleri yapıyoruz. 1.1. 2019 yılından itibaren bu işlemler zorunlu hale gelecek.”

Büyüyen pazarların gelişen taleplerine iyi karşılık verdik
Savunma sanayi sektörüne kurulduğu günden, su ürünlerine ise 2007 yılından itibaren hizmet verdiklerini aktaran Tuğhan, bu iki büyüyen pazarın gelişen taleplerine iyi karşılık verdiklerini söyledi. Tuğhan, sözlerine şöyle devam etti: “İlk yıl 4 koli ile başladığımız bozulabilir gıda taşımacılığında bu yıl ilk altı ay itibariyle 3 milyon 818 bin kiloya, 2 bin 345 adetlik operasyon adetlerine ulaştık. İki yıldır havalimanı ofisimiz 7 /24 çalışıyor. Soğuk zincir operasyonlarını gece yapıyoruz. THY, Ortadoğu uçuşunu buradaki yoğunluğu azaltabilmek adına opsiyon saatlerini 5 yaptı. Rakipler de kendilerini bu yeni sisteme adapte etmeye çalışıyor”

Duygu sahibi değil, sorumluluk sahibi insana ihtiyaç var
İnsan kaynakları konusunda lojistik mezunu arkadaşları bünyelerine kattıklarını ve onları yetiştirdiklerini aktaran Tuğhan, çalışanlarının yüzde 60’ının yeni mezun olduğunu ve ilk işyerinin Yeditepe Taşımacılık olduğunu vurguladı. Çalışanların başarılı firmaları tercih ettiğini dile getiren Tuğhan, ilk zamanlar ekip arkadaşlarının ismi olan firmalara kaydığını ancak zamanla Yeditepe’yi tercih ettiklerini söyledi.  
Tuğhan, bu mesleği seçecek öğrencilere şu mesajı verdi: “Lojistik eğitimi alan öğrenciler, iş hayatında iyi bir adım atmak istiyorlarsa sosyal hayatlarından fedakarlık yapmaları gerekiyor. Mezun olmadan önce mutlaka lojistik firmalarında çalışmaları gerekiyor. İlk etapta masam, arabam, telefonum olsun gibi beklentide olmasınlar. Sıfırdan bir işe başlandığında hayallere kapılmamalı. Duygu sahibi değil, sorumluluk sahibi insana ihtiyaç var. İş yaparken hatalar, yanlışlar elbette olacaktır. Ancak bir işi başından sonuna takip ediyorsa, sorumluluk alabiliyorsa gerisi kolay.”


Hava kargoda potansiyel
İzmir ve Türkiye’nin hava kargo potansiyelini değerlendiren Alp Tuğhan, “İzmir’in önemli bir hava kargo potansiyeli var. Havalimanı altyapısı ve havayolu seferleri artarsa bu potansiyeli değerlendirmek mümkün. Soğuk hava deposu, x-ray cihazı, daha fazla sefer bunlar somut beklentiler. İstanbul’un 3. Havalimanı da lojistik sistemlerine entegre olmalı. 3. Havalimanı’na Türkiye’ye daha önce gelmeyen havayolları gelirse, artı bir değer kazanılacaktır. Bu hem havayoluna ek gelir getireceği gibi ihracatçılara bir alternatif sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

Yerli firmalar desteklenmeli
Alp Tuğhan, yerli lojistik firmaların öne çıkması gerektiğini ifade ederek aksi halde hep birilerine bağlı kalınacağını savundu. “Burada ihracatçıların bizlere yarattığı imkanlarla, iş yapıyoruz, istihdam sağlıyoruz. Ne kadar büyürsek, yarın ihracatçımıza sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde hizmet veririz. Aksi halde global servis sağlayıcıların hizmetleri durdurması ihracatı durdurur” diyen Tuğhan, yerli firmaların biraraya geleceği bir dernek veya platformun olması gerektiğini belirtti. Tuğhan, sözlerini şöyle noktaladı: “Örneğin, ihracatçılarımız TİM adı altında örgütleniyor. Veya denizyolu taşımacıları Deniz Ticaret Odası’nda temsil ediliyor. Ancak hava kargoda böyle bir oluşum yok.”