Dört yıl önce Yeşil Lojistik Raporu’nu hazırlamaya başladığımızda değişimin çok çabuk olacağını ‘gelecek erken gelecek’ demiştik. Bunu görmek için öyle kahin olmaya gerek yoktu.  AB ve BM raporları, ekonomiye yön veren firmaların dili hep aynı şeyi söylüyordu.  Geleceği gören firmalarla kol kola girdik ve yeşil bir yolculuğa adım attık. Bugün ne kadar doğru bir iş yaptığımızı daha iyi görebiliyoruz.  

Lojistik sektörü kendisine yakışır bir hızla ekonominin yeşil çarklarına kendisini hazırlamayı bildi. Karbon emisyonlarının düşürülmesinden, yeşil ofislere, sosyal sorumluk projelerinden verimliliği artıran çalışmalara kadar onlarca kalemde çalışmalar yürütüyorlar.  Sektörün tamamı için aynı şeyi söyleyemeyiz ama çevre için kimlerin ne yaptığını yine bu yayınımızda görme şansımız olacak.

Çevre, sürdürülebilirlik ile ilgili medyada artan bir arz var. TV programlar, yarışmalar, yayınlar…  Yeşil Lojistik Raporu bu sektörün çok önemli bir kazanımı olarak ortaya çıkıyor. Enerji, otomotiv, kimya, madencilik gibi onlarca sektörün içinde ilk lojistik sektörü böyle bir çalışmanın içinde yer aldı. Ekonomi dergileri yılda en az birkaç kez yeşil lojistik dosya konuları yapıyorlar. Çoğunlukla referans noktaları da Yeşil Lojistik Raporu oluyor. Sektöre öncülük ettiğimiz ve gelişimine her açıdan katkı yaptığımız için gurur duyuyoruz. 

Sektörel yayınların ne işe yaradığını, sektörel yayınların nasıl çalışmalar yapması gerektiğinin çok önemli bir örneğidir Yeşil Lojistik Raporu. Çok fırsatımız olmasına karşın kendimizi anlatmayı çok tercih etmeyiz. Çünkü bu sayfaların sektörün sayfaları görüyoruz. Ne kadar çok bilgiye verirsek o kadar işimizi iyi yaptığımızı düşünüyoruz. Tabi arada bir tarihe not düşmekte de fayda var…

Bu yayına desteklerini esirgemeyen tüm dostlarımıza çok teşekkür ederiz. Onlar sayesinde motivasyonumuzu düşürmeden yolumuza devam ediyoruz. Umarım bu yolda dostlarımızla selamlaşmaya devam ederiz.