Aracın bir diğer artısı da bağımsız ön süspansiyon sistemi.  Geometri optimizasyonu, geliştirilmiş ön ve arka süspansiyon tasarımı, geliştirilmiş kabin devrilme önleme özellikleri ve hem kabin hem de şasi için iyi dengelenmiş amortisörler. Volvo Kamyon'un Yol Tutuş ve Sürüş Müdürü Stefan Axelsson'a göre tüm bu faktörler, boşta gitme dengesinde önceki FH serisine kıyasla yüzde 50 iyileşme sağlıyor. Şasi ve kabinde yapılan iyileştirmeler, aynı zamanda yeni Volvo FH'ın yönlendirme dengesinin de daha iyi olduğu anlamına geliyor. Devrilmeyi önleme ve yönlendirme dengesi kombinasyonu sürücüye daha gelişmiş bir hassasiyet ve kontrol hissi sağlayarak sürüşü kolaylaştırıyor.  Stefan Axelsson açıklamasında, “Yeni FH, yolda dengeli ve öngörülebilir bir sürüş sunuyor. Ayrıca direksiyon hakimiyetini mükemmelleştirmeyi de başardık. Direksiyon simidi aracın hareketlerine hassas ve doğru tepkiler veriyor. Direksiyon simidinin yatırılabilir kolon özelliği, fiziki durumları ne olursa olsun tüm sürücülerin aracını gerçekten konforlu bir oturma pozisyonunda sürebileceği anlamına geliyor" diyor.   Yönlendirme ve devrilmeyi önleme dengesinin, sürücü üzerinde doğrudan ve nakliyecinin kârlılığı üzerinde dolaylı bir etkisi bulunuyor. Stefan Axelsson bu konuyla ilgili olarak; “Kamyonun geliştirilmiş özellikleri, sürücünün daha az yorulmasını ve böylece aracı daha rahat sürmesini sağlıyor. İşine odaklanabilen bir sürücü, aracını daha güvenli kullanıyor ve ister araç sürmek, ister rotanın sonunda müşteriyle buluşmak olsun, her işte daha başarılı oluyor” diye konuşuyor.   Dünya’da bir ilk - Bağımsız ön süspansiyon Yeni Volvo FH serisi, aynı zamanda dünyanın bağımsız ön süspansiyonlu (IFS) ilk ağır çekicisi. IFS’nin yanı sıra kremayer ve pinyonlu direksiyon ile FH çekici, sürüş ve yol tutuş üzerinde çok büyük bir etkisi olan iki yeni özelliğe sahip. Volvo Kamyon Ürün Yöneticisi Martin Palming konuya ilişkin yaptığı açıklamada "IFS ön tekerleklerin ayrı birer süspansiyonu olması ve böylece bir tekerleğin hareketlerinin diğerini etkilememesi anlamına geliyor. Sonuç olarak yolda daha istikrarlı ve dengeli bir sürüştür sağlanıyor" diyor.  

Bağımsız ön süspansiyon, binek araçlarda uzun zamandır, otobüslerde ise bir süredir kullanılıyor. IFS, hem konforu hem de dengeyi arttırıyor. Daha hassas yol tutuş Kremayer ve pinyonlu direksiyon da binek araç sektöründen örnek alınan teknolojidir.  Dişlilerle donatılmış bir direksiyon şaftı, direksiyon simidi hareketlerinin tekerleklere geleneksel bir direksiyon dişlisine kıyasla daha doğrudan iletilmesini sağlar. Bu da sürücüye daha hassas bir yol tutuş hissi olarak yansır. Bu iki yeni özelliğin bir arada oluşu yeni Volvo FH'a benzersiz sürüş ve yol tutuş özellikleri kazandırıyor.  

Martin Palming, başlangıçta soldan direksiyonlu kamyonlarda kullanılacak olan yeni teknoloji hakkında “Volvo FH, hem yönlendirme dengesi hem de sürüş ve virajlarda yol tutuş açısından standartları belirliyor. Tamamen dolu bir katarı bu kadar büyük bir hassasiyet ve güvenlikle sürebilmek tek kelimeyle olağanüstü bir his. Aracı rotasında tutmak için herhangi bir ekstra direksiyon hareketi yapmak gerekmeksizin yeni FH çekici, gerçekten etkileyici bir hassasiyetle virajlarda sizin belirlediğiniz çizgiyi izliyor” diyor. Piyasanın en iyisi IFS ile kremayer ve pinyonlu direksiyonun faydasını en fazla görecek olanlar, sık sık uzun mesafeler kat eden ve çoğunlukla yeni sistemin gerçek etkisini göstereceği virajlı veya dar yollardan geçmesi gereken sürücüler. Martin Palming; “IFS, mükemmel yol tutuşu biraz daha kusursuzlaştırmak ve her şeyin en iyisine sahip olmak isteyenler için ideal. IFS'siz Volvo FH sürüş ve yol tutuş alanında piyasanın bir numarası olacak. IFS'li Volvo FH ise pastanın üzerindeki krema gibi olacak. Bu noktaya ulaşmak için titizlikle çalıştık” diyor.