Lojistik Sektöründe Trendler

Lojistik sektöründeki trendlerin başında  nesnelerin internetinin ve lokasyon bazlı analizin en çok dikkat çeken iki başlık olduğunun altını çizen Kakcıoğlu, çözümleri firmalar için çok büyük fırsatlar yaratan “Internet of Things –IoT (Nesnelerin İnterneti)” öncesinde, üretim bandının verimliliğini veya insanı ölçmek istediğimizde başına bir çalışanı yerleştiriyor ve o kişinin sunmuş olduğu verilere doğru veya yanlış inanmamız gerekiyordu. Ama şimdi, üretim bandına taktığımız bir çip ve üzerindeki arayüz sayesinde neredeyse hiç sorun olmadan ürün adedini anında rapor olarak alabiliyor artık firmalar. Yani artık, 5 dakikadan az bir uygulama sürecinden bahsediyoruz. Üstelik hata, insan maliyeti ve zamandan tasarrufda bulunarak. Eskiden bunu hayal bile edemiyorduk” diyor.

IoT’nin danışmanlık sektörüne olan yasımasına da değinen Kakcıoğlu, bir danışmanın en büyük özelliğinin veri toplamak olduğuna ve doğru veriyi doğru yerden almanın danışmanları birbirinden ayıran en önemli özellik olduğuna dikkat çekiyor. Kakcıoğlu ayrıca, 2 veriden en doğru olanı çıkartmak ve bunu bilgiye dönüştürme sürecinin bir danışman için en önemli süreç olduğuna ve bu noktada IoT’nin tüm sektörler için büyük bir basamak olduğuna vurgu yapıyor. 

Lokasyon bazlı analizi ise, özellikle CGN olarak geliştirdikleri Owl uygulamasını örnek vererek açıklayan Kakcıoğlu,  markaların ilettikleri mesajın mobil üzerinden lokasyon bazlı olarak kaç kişi tarafından görünürlük elde ettiğini ölçmek için kullanılan bir trend olduğunu açıklıyor. Örneğin markalar tarafından gerçekleştirilen bir organizasyonun söz konusu marka için ne kadar başarılı olduğunun, satışlarına ne kadar etkili olduğunun açıklaması için etkili bir trend olduğuna dikkat çeken Kakcıoğlu’na göre nesnelerin interneti de, bu analizin gerçekleşmesi için büyük bir araç oldu.

Network Modellemeye Dikkat

 “Amerika, Avrupa, Çin, Hindistan ve Japonya olmak üzere çok farklı ülkelerde ve çok farklı sektörlerde hizmet sunduğumuz için, sahip olduğumuz deneyim sayesinde yardım edemediğimiz bir firma ile hiç karşılaşmadık” vurgusu yapan Kakcıoğlu, lojistik sektöründen gelen taleplerde ise network modelleme üzerinde durduklarını belirtti.

“Burada asıl amacımız arz ve talebi denkleştirmek. Eskiden firmaların tedarikçileri ile müşterileri çoğunlukla aynı şehirlerdeydi. Günümüzde ise firmaların tedarikçileri ile satış yaptığı müşterileri farklı şehirlerde, bölgelerde ve hatta ülkelerde olabiliyorlar. Bu da çok kompleks bir alt yapı gerektiriyor. Müşterinizin durumuna, satın alma ağınıza, müşterinize sunmak isteyeceğiniz cevap verme sürenize göre oturtulmuş bir modellemeden bahsediyoruz burada. Modellemeye bir rekabet çalışması/analizi ile başlıyoruz. Rakipleriniz talebe kaç haftada cevap veriyor, siz daha az hangi süreyi hedefliyor ve bu hedefe kurduğunuz hangi sistemle ulaşmaları gerektiğini çalışıyoruz firmalarla. Firmaların stok sistemlerini, üretim süreçlerini, tedarik sürelerini, vb. kurguladığımız ve onların yanında operasyonel/uygulama olarak da yer aldığımız bir sistem bu. Zaten biz CGN olarak müşterilerimizin yanında yalnızca strateji üreterek değil, ondan sonraki en önemli adım olan uygulamada da birebir yer alıyoruz. Bu, bizi diğer danışmanlık şirketlerinden ayıran en önemli özelliklerden bir tanesi. Network modelleme içinde yazılım olarak da kendi partner şirketimizin yazılımını kullanıyoruz. Operasyonel simulasyon ve jeografik olarak kullandığımız olmak üzere 2 ayrı yazılımdan yararlanıyoruz.”

Performans danışmanlığı alan her firma 3-6 ay içinde sonuç görmek ister

 “Bizim için önemli olan, sürekli gelişen ve kendini geliştirmeye devam edecek yapılar ortaya koymak. Yatırım planlamaları yapmak bizim en çok gerçekleştirdiğimiz iş. Sonuçda biz de bir yatırımız. Yaptıkları bu yatırımın ilk 3-6 ay içinde etkili bir sonuç görmeye başlamazlarsa firmalar, motivasyonlarını haklı olarak kaybedebiliyorlar. Biz, akıllı küçük yatırım isteyen ara çözümleri mutlaka işimizin içine entegre ediyoruz. Yani, üretim yapan şirketlerden örnek vermek gerekirse, yüklü miktarda yatırım yapıp büyük makine almak yerine uygun gördüğümüz ara çözüm üretim tabancılarını tavsiye edebiliyoruz. Basit bir fikir, uygulaması hızlı bir fikir olabiliyor bu ara çözüm.  Bakın burada çok güzel bir örnek vermek isterim, bizler hep modernleşme, otomotize, endüstri 4.0 üzerine konuşuyoruz özellikle Amerika’da ve Avrupa’da. Ama Japonya, dünyadaki en pahalı iş gücüne sahip olmasına rağmen, verimlilikleri sayesinde en iyi üretim yapan ülkelerden bir tanesi bugün. Bizlerin otomotize ettiğimiz şeyleri Japonlar bazı ufak manuel çözümlerlerle çözümlemiş oysa. Proje gerçekleştirdiğimiz Japon firmlarının bazıları sıradan süreçlerle o kadar verimlilik kazanıyorlar ki hayran kalmamak mümkün değil.  İnsanların çalışmasındaki senkronizasyondan tutun da, basit bir performans grafiğine kadar bazı basit çözümlerle iş süreçlerini optimize etmeyi başarmış bir ülke Japonya. Yani aslında, üzerinde çok basit düşünüp, proseslerine katkısı olacak basit be mekanik fikirler/çözümler  üretmek tüm firmalar için önemli olan.”

Danışman çağıracağımıza iki tane fazla mühendis tutarım, mantığı doğru mu?

Türk yöneticilerinin “biz zaten işimizi herkesden daha iyi biliyoruz, danışman çağıracağımıza iki tane fazla mühendis tutarım” gibi bir yaklaşımları olabildiğine değinen Kayra Kakcıoğlu, genelde kendi yapınıza, kendi bakış açınızla entegre edilen kaynakların da belirli bir süreden sonra o mevcut yapıya ayak uydurduğunu gözlemlediklerini söyledi. Operasyonel kurallar koyulmadığında, süreçlerin başarılı ilerlemediğini ifade eden Kakcıoğlu, operasyonel kuralların doğru oturtulmadığı durumlarda kendilerinden sonra yine çözülmeye başlanacağı uyarısında bulundu. “Firmalar benimserlerse, operasyonel  yapıları oturturlarsa, inanılmaz fırsatlarla karşılaşacaklardır. Danışmanlığı iç süreçlerine entegre edebildikleri zaman, başarıları da o kadar artacaktır. “

Kendi iyileştirmelerinde yüzde 20-25 gibi zıplamaları hedeflediklerini aktaran Kakcıoğlu, hizmet sundukları tüm ülkelerde maliyetlerinin 5 katı kadar  geri kazandırmayı garanti ettiklerini vurguladı. Globaldeki müşterilerinin yüzde 80’inin birinci projeden memnun kalıp ikinci projeye devam ettiklerini ve bu şekilde sürdürülebilir projeler içinde olduklarını açıklayan Kakcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Biz sadece bir değişim reçetesi sunmuyoruz. Uygulama aşaması bizim için asıl önemli olan. Avrupa’da çalışan danışmanlarımızın  endüstri tecrübesi ortalama 23 yıl. CGN Global olarak da  başarımızın arkasında aslında bu sektörel tecrübeler var. Dayanıklı olup, sabırlı olup, önceki işlerden ders çıkarmak, planlama yapmak tecrübe gerektiriyor”

Yeni giriş yaptıkları Türkiye’de Valeo, Erkunt Döküm, Mercan Makine,  Componenta Göktaş firmalarıyla, dünyada ise Coca Cola Company, Kellogs, Caterpillar gibi Fortune 500 şirketleri ile KOBİ’lere ölçülebilir ve sürdürülebilir rekabet avantajı sunduklarını kaydeden  Kakcıoğlu, son sekiz yılda globaldeki müşterilerine 1,5 milyar dolardan fazla değer kazandırdıklarını ifade etti.