Konya için lojistik hat optimizasyonunun yapıldığını belirten Temur, buranın Akdeniz, Güneydoğu’ya daha yakın olduğunu dolayısıyla lojistik operasyonlarda sürdürülebilirlik stratejilerinin bir sonucu olarak karbon ayak izlerinde azaltım sağlanacağını ifade etti. 

Algida, 120 milyon doları aşkın bütçeyle tamamladığı Konya Fabrikası’ndan Ortadoğu ve Afrika’ya açılmayı hedefliyor. Türkiye’de Çorlu’dan sonra ikinci, tüm dünyada 35’inci Algida üretim tesisi olan Konya Fabrikası, yağmur ve yüzey suyunun yeniden kullanımı, ısı geri kazanımı, yerinde atık ayrıştırma gibi ileri çevre kriterleri uygulayarak dünyadaki ilk LEED sertifikalı dondurma fabrikası olmayı hedefliyor.  

Unilever Türkiye, İsrail, Orta Asya ve İran Tedarik Zincirinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Nihal Temur, Unilever global ve Türkiye’deki faaliyetlerini lojistik açısından Transmedya Dergisi’ne değerlendirdi. Türkiye’den 35 ülkeye 131 milyon dolar ihracat yapıldığını belirten Temur, her ay 31 markayla 51 milyon tüketiciye ulaştıklarını söyledi.

Fabrikanın kalbinde lojistik avantaj var

Algida’nın sektöre yaptığı büyük katkıyla artan iç tüketim ve ihracatın, geleceğe yönelik artış hakkında da önemli bir veri olduğunu söyleyen Temur,  “Bu talebi karşılamak ve ihracatı Afrika ve Ortadoğu’ya genişletmek Algida Konya Fabrikası’nın katkılarıyla olacaktır” dedi. Temur, yatırım için neden Konya’nın seçildiğini şu sözlerle açıkladı: “Hammadde tedarikinde kolaylık, ekonomik gelişim, lojistik avantajı, yüksek ve nitelikli iş gücü, sanayi altyapısı, deprem riskinin az olması gibi faktörlerle birlikte, Konya yerel yönetiminden gördüğümüz sıcaklık ve misafirperverliği de değerlendirerek yatırımımız için en uygun yer olan Konya’da karar kıldık. Bu yatırımın diğer uluslararası yatırımcılar için de bir güven ve teşvik vesilesi olmasını temenni ediyorum.”

Türkiye NAMETRUB’ın merkezi

Unilever Türkiye, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Rusya, Ukrayna ve Belarus’tan oluşan bölgenin yönetim sorumluluğunu yürüttüğünü dile getiren Temur; Kuzey Afrika, Ortadoğu ve RUB Bölgesi (NAMETRUB) liderliğinin son derece önemli olduğunu dile getirdi.  “35 ülkeyi kapsayan sorumluluk alanı, yaklaşık 750 milyon kişinin yaşadığı ve dünya nüfusunun yüzde 11’ine, dünya coğrafi alanının yüzde 28’ine tekabül eden bir büyüklüğe sahiptir.” diyen Temur, bu pazarın Unilever’in en büyük 6. Pazarı olduğu bilgisini verdi.

Tüm faaliyetlerinin merkezine sürdürülebilirliği koyduklarını söyleyen Nihan Temur, sürdürülebilirliği genel anlamda, “gelecek nesillerin kendi gereksinimlerini karşılayabilme becerilerine zarar vermeden, bugünün gereksinimlerini karşılamak” şeklinde tanımladıklarını belirtti.

Temur, politikalarının ayrıntıları hakkında şu bilgileri verdi: “Unilever, bir yandan büyürken, diğer yandan da dünyanın doğal kaynaklarının korunmasını sağlayacak yeni iş yapış yolları geliştirmek gerektiğine inanıyor. Unilever, 2020 yılına kadar üretim hacmini ikiye katlarken çevreye olan etkisini ise yarıya indirmeyi hedefliyor.

Unilever’in sürdürülebilirlik ajandası tüm marka ve ürünlerini kapsıyor. Unilever, 2010 yılında kamuoyuna duyurduğu Sürdürülebilir Yaşam Planı’nı 3 ana hedefe odaklıyor: Ürünlerin çevrede bıraktığı ayak izini yarıya indirmek, bir milyar insanın sağlık ve esenliğini artırmak için harekete geçmelerine yardımcı olmak, tarımsal hammaddelerin yüzde100’ünü sürdürülebilir kaynaklardan sağlamak.”

Lojistik hizmetlerinde her yıl yüzde 5 oranında azaltmak olduğunu söyleyen Temur, geçtiğimiz yıl yüzde 7,2 oranında azaltım yapıldığını bunun karşılığında 500 ton CO2 salımının önüne geçildiği bilgisini verdi. Temur fabrikadaki enerji, su ve lojistik verimlilği sayesinde 10 milyon TL  tasarruf ettiklerini belirterek “Lojistik alanında hat ve araç optimizasyonu, doluluk oranı, rotanın etkin kullanımı gibi çeşitli projeler sayesinde tasarruf sağlandı.” dedi. 

Lojistik hat optimizasyonu

Fabrikanın kurulmasında lojistik hat optimizasyonunun önemli rol aldığına dikkat çeken Temur, fabrikanın yer seçiminde lojistiğin birinci sırada etken etken olduğunu dile getirdi.  Konya fabrikasının Akdeniz, Güneydoğu’ya daha yakın olduğunu söyleyen Temur, bu operasyonla karbon ayak izlerinde azaltım sağlanacağını ifade etti.

Araçlarda sıcaklık kontrol sistemleriyle tek merkezden izlendiğini belirten Temur, araçlarda GPS sistemi olduğunu ve bu bilgileri anlık elde ettiklerini söyledi. “Soğuk zincir kendimize ait” diyen Temur, kendileri için Türkiye’de soğuk zincirin yürütülebilirliği olmadığı için bünyelerinde yürüttüğünü dile getirdi. Temur, bu hizmeti neden dışarıdan almadığı hakkındaki sorumuza şöyle yanıt verdi:

“Diğer ürünlerin lojistik operasyonlarında outsource ediliyor. Soğuk zincirin kaliteye etkisi ve Türkiye’de bu alanda entegre bir hizmetin olmaması. Bu ürün sepisifik. Diğer kategorilerde işi işin sahibine vermektir.”

23 yıldır Unilever’de çalıştığını belirten Temur, Türkiye’yi buralarda temsil etmekten gurur duyduğunu, Unilever Türkiye’nin tedarik zincirinde önemli bir yerde olduğunu söyledi. Türkiye’de halen üretim ve lojistiğin ayrı ayrı değerlendirildiğini, ancak tedarik zincirinin uçtan uca bağlantılı olduğunu ve birarada değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Demiryolu hizmeti alamıyoruz

Sürdürülebilirlik ajandalarında demiryolu çok önemli olduğunu dile getiren Temur, Türkiye’de demiryolu sisteminin sanayiyi elverişliği olmadığını gündeme taşıdı. Bir takım çalışmalar olduğunu belirten Temur, bunların hızlandırılmasının önemli olduğunu söyledi. Geçen yıl demiryolu konusunda tedarikçilerle görüştüklerini ama ihtiyaç duydukları hizmeti vrecek firma bulamadıklarından bahsetti.

Algida, ABD'deki Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilen ve yeşil bina uygulamalarını destekleyen Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) sertifikasına sahip olan ilk dondurma fabrikası olmayı hedefliyor.

Algida Konya Fabrikası

  • Algida’nın Çorlu’dan sonra Türkiye’deki ikinci dondurma fabrikası olan Konya fabrikası 297 bin metrekarelik toplam alanda kurulmuştur. Bu, 46 futbol sahası büyüklüğüne denktir.
  • Fabrikanın toplam yatırım tutarı 120 milyon doları aşkındır.
  • Üretim kapasitesi 80 milyon litredir. Ek yatırımlarla bu kapasite 200 milyon litreye çıkabilecek durumdadır.
  • Algida Konya Fabrikası, Unilever’in bundan sonra inşa edeceği fabrikaların inşa ve tasarım standartlarını gösteren örnek dondurma fabrikası olma niteliği taşımaktadır. Bundan sonra dünyanın çeşitli yerlerinde kurulması planlanan Unilever dondurma fabrikaları Konya Fabrikası standartlarında yapılacaktır.
  • Yeni fabrika çevreye duyarlılığıyla da bir ilke imza atarak, dünyanın ilk “LEED” sertifikalı çevre dostu dondurma fabrikası olmayı hedeflemektedir. Ofisleri, deposu ve tüm üretim alanları LEED kapsamında olacak bir fabrika tasarlanmıştır.
  • Algida Konya Fabrikası, Gold sertifikaya ulaşma yolunda ilerlemektedir ve Unilever’in dünyadaki ilk LEED sertifikalı dondurma tesisi olacaktır.

Fabrikada LEED Uygulamaları

Yağmur suyu toplanması ve geri kullanımı

Üretim ve depolama alanlarında doğal ışıklandırma yönetimi

Üretim alanları ve yardımcı tesislerde ısı geri kazanımı

Karbon ayak izinin azaltmak için fabrika lokasyonu optimizasyonu

“Sıfır depolanan atık” yönetimi

Atık arıtma tesisinden ısı üretimi

Yerinde atık ayrıştırma sistemi

Proses ve yardımcı tesislerde %100 geri kazanılmış enerji kullanımı

Yardımcı tesisler ve üretim alanlarında enerji takibi ve analiz sistemi

Bütün fabrikada yüksek verimli motor ve ekipman kullanımı

Enerji tasarrufu amaçlı buhar yerine daha verimli sıcak su kullanımı