Ekol Lojistik Tekstil Sektör Yöneticisi Uğur Ersop, tekstil lojistiğinden farkın depolamada yapılabileceğini  söyledi. Firmaların farklı depolama türleri kullandıklarını aktaran Ersop, Ekol Lojistik’te uyguladıkları Flowtur yöntemi ile özel bir depolama şekli geliştirdiklerini açıkladı.   

Bir ürünü iki nokta arasında taşımanın apayrı özellikler gerektirmediği belirten Uğur Ersop, “Bunu herhangi bir lojistik firması yapabilir” dedi. İşin kritik noktasının ve kalbinin depolama olduğunu ifade eden Ersop, depolama sistemleri hakkında bilgiler verdi.  Cross-dock Dağıtımı yapılan ürünler paketleme yapıldıktan sonra dağıtım merkezlerine geliyor. Sıfır stok mantığı ile ürünler bu dağıtım merkezi kanalıyla sevk ediliyor. Burada işin zor yanı iyi bir tedarik kaynağı yönetimine ihtiyaç olması. Tedarik zincirini iyi yönetecek bir aytyapı gerekiyor.  Putaway Gelen ürünlerin direkt stoklara alındığı ve stoklardan yönetildiği bir yapı. Uzun çevrim süreleri ve yüksek depolama maliyeti getiriyor. Ürünler depolara kaldırılır sipariş zamanı geldiğinde raflardaki ürünler çıkarılır. Bunun için de güçlü bir depolama yazılımına ihtiyaç var.  Flowtur Cross-dock ve Putaway arasında da bir şeylerin de yapılması gerekiyor. Biz buna şirketimizde Flowtur adını verdik. Gelen müşterilere ilk önce ürünlerin yüzde 60’ının nereye dağıtılacağını soruyoruz. Cevaba göre ürünlerin yüzde 60’ı dağıtılmak için hazırlanıyor. Geriye kalan yüzde 40’lık bölüm ise yeni siparişleri karşılamak için stokta tutuluyor. Bu stok kaçınılmaz bir stok. Bunu firmalar yapmak zorunda. Dolayısıyla biz işin yüzde 60’lık kısmını çözebilirsek bir fark yaratabiliriz dedik ve müşterilerimize bu şekilde yaklaştık.  Flowtur avantajları Uğur Ersop, Flowtur yöntemi depolama ile; optimum stok, ortalama çevrim süresi ve optimum depolama maliyeti gibi avantajlar elde ettiklerini aktardı.

Sistemin işleyişi hakkında bilgiler veren Ersop şunları söyledi: “İşin yüzde 60 olan kısmını mal kabul esnasında ürünü okuturken yapıyoruz. Ürünün hem girişini hem de çıkışını aynı zamanda gerçekleştiriyoruz. Bu bizi, dört farklı elleçleme operasyonun yapmaktan kurtarıyor. Bir ürünü okuttuğunuzda sistem bu ürünün nereye dağıtılacağını söylüyorsa, geliş işlemini ve çıkış işlemeni aynı zamanlı yapabiliyorsunuz ve bu ürün için dört farklı elleçleme değil tek elleçleme ile işi çözebiliyorsunuz. Bu çok daha az insan gücü demektir. 20 kişi kullanacağınız bir operasyonda 15-16 kişi kullanıyorsunuz. Çok verimli süreçte işleri yönettiğinizde gerçekten katma değer yaratabiliyorsunuz. Personel maliyetlerinizde avantaj sağlıyor.”  

Maliyetler azalıyor

Depolama maliyetlerinin önemli bir kısmını personel ve depo kira giderlerinden oluştuğunu söyleyen Uğur Ersop, “Depolama maliyetlerinin ortalama yüzde 40-45’i alan kiralama maliyetleridir, yine yüzde 45’lik kısım işin iş gücü kısmıdır. Geriye kalan yüzde 10’luk kısım ise yatırım maliyetleri ve genel gider paylarıdır. Alanı ve işgücünü doğru kullanacak bir sistem geliştirebilirseniz önemli bir verimlilik sağllarsınız. Flowtur  dediğimiz yöntem bunu sağlıyor. Bu sadece teksstil sektöründe değil diğer sektörlerde de uygulanabilir bir çözümdür. Yeter ki müşterinin sipariş yapısı ürün alım yapısı buna uygun olsun” diye konuşuyor.