Önümüzdeki 10 yıl içinde online perakende sektörü, yalnızca gelişmiş ülkelerde değil, gelişmekte olan pazarlarda da giderek daha fazla önem kazanacak. Lojistik sektörü de bu noktada önemli bir rol oynayacak. Siparişle aynı gün,  saatler içerisinde teslimat imkanı, esnek teslim ve iade süreleri, ihtiyaca uygun lojistik ve katma değerli konseptler gelişmekte olan ülkelerde şirketlere önemli rekabet avantajları sağlayacak.

Deutsche Post DHL’in “Global E-Tailing 2025” araştırması, sınır ötesi e-ticaret ve lojistik sektörü üzerindeki etkileri hakkında yapılan ilk global senaryo çalışması olma özelliği taşıyor.

Araştırma, dört farklı senaryoyla yakın gelecekte elektronik alışveriş dünyasının tüketiciler ve şirketler açısından nasıl bir manzara sergileyebileceğini ortaya koyuyor. Dört farklı gelecek senaryosu; enerji ve hammadde fiyatlarından tüketim alışkanlıkları üzerindeki teknolojik, siyasi ve sosyal faktörlere kadar en etkili faktörler detaylı bir şekilde analiz edilerek oluşturuluyor. Senaryolar, toplumların değer sistemlerindeki değişimin 2025 itibariyle olası etkilerini de ortaya koyuyor. Araştırma dünya çapında seçilen gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlar ele alınarak gerçekleştirildi. Trendler araştırılırken New York, Moskova, Bangalore, Jakarta ve Lagos gibi dünya çapında 12 metropolün satın alma ve lojistik trendleri de incelendi. Tüketicilere dair edinilen bu bilgiler gelecek senaryolarının günümüz dünyasıyla bağlantısını oluşturdu ve gerçekçiliğine katkı sağladı.

Günümüzde e-ticaret şimdiden Avrupa’da tüm ticaretin yüzde 8’ini oluşturuyor. Bazı senaryolarda bu payın gelişmiş ülkelerde yüzde 40’a, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 30’a kadar çıkabileceği öngörülüyor.

Gelişmiş dijital kültürden “El Yapımına” dönüş

Araştırmanın ilk senaryosuna göre, bundan 11 yıl sonra gelişmekte olan ülkeler büyümenin belkemiğini oluşturacak. Güçlü global ekonomi ve istikrarlı gelire sahip orta sınıf “her an her yerde ticaret”i gerçek kılacak. Tüketiciler satın aldıkları ürünleri şimdikinden çok daha kısa sürede teslim alırlarken Express gönderiler 24 saatten daha kısa sürede teslim edilmeye başlanacak ve teslim süreleri dakikalarla ölçülecek.

Diğer bir senaryoya göre ise, neredeyse tüm ürünlerin online satıldığı son derece gelişmiş bir dijital kültür oluşacak ve tüketicilere sanal karakterler ve avatarlar hizmet verecek. Üreticileri sahte ürünlerin oluşturacağı kayıptan korumak üzere, lojistik şirketleri tedarik zincirlerinde koruma hizmeti verecek.

Çalışma ayrıca e-perakendeciliğin geleceğine dair yalnızca olumlu tahminler sunmakla kalmayıp olası kriz senaryolarına da değiniyor. Farklı bir senaryo ise, global ekonomi bir mali kriz daha yaşadıktan sonra dünyada tüketim kalıplarının nasıl etkileneceğini ve enerji-hammadde fiyatlarının nasıl artacağını ele alıyor. Bu senaryo gerçekleştiği takdirde insanların “yeni” ürün almak yerine “el yapımı” ürünlere kayması ve ortak kullanım modelleri geliştirmesi bekleniyor.

Tüketici davranışlarındaki değişim perakende sektörünü etkiliyor

Çalışmanın genelinde tüm senaryoların, uzman ve akademisyenlerin ortak görüşüne göre, elektronik perakendecilikte hem küresel, hem ulusal ve bölgesel seviyede rekabet daha da yoğunlaşacak.