Denizli Sanayiciler ve İşadamları Derneği’nin (DESİAD), geçen yıl ekim ayında düzenlediği “Denizli Ekonomisinin Dinamikleri Çalıştayı”nın sonuçları açıklandı. Dernek Başkanı Mehmet Başöz, Büyük Menderes Nehri’ni lojistik olarak kullanamamaktan yakındı, şöyle dedi:“M.Ö. 2’nci ve 3’üncü yüzyıllarda kurulan Hierapolis ve Laodikya’da yaşayanlar taşımacılıkta Büyük Menderes’i kullanıyordu. Afyonkarahisar’dan Denizli’ye tonlarca ağırlıktaki mermer bloklar nehirden getiriliyordu. Tekstil ürünlerini de yine Büyük Menderes üzerinden Ege Denizi’ne, oradan da gemilerle yurtdışına gönderiyorlardı. Biz de bu nehri taşımacılıkta kullanmalıyız. Onlar yaptı, biz de yaparız. Bu konuda yetkililer, sivil toplum örgütleri çalışma yapmalı” dedi.Kentin zayıf yönleriBaşöz, çalıştayda Denizli ekonomisinin zayıf yönlerinin de ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti: “Bunları şöyle sıralayabiliriz: Tekstil sektöründe markalaşma olmadı, fason üretim yapılıyor. Kurumların yüzde 90’ı aile şirketi, profesyonelleşmek gerekiyor. Sermaye yetersizliği yüksek düzeyde. Üniversite-sanayi yeteri kadar işbirliği sağlayamıyor. Turizm için altyapı var ama uzun soluklu konaklama sağlanamıyor. Yatırımlarda fizibilite ve ar-ge çalışmalarına önem verilmiyor. İşveren ve çalışan kişisel gelişim eğitimlerine önem vermiyor. Teşviklerden yararlanılamıyor. OSB’deki çalışmalar yetersiz. Ticaret Odası, Sanayi Odası, KOSGEB ve GEKA’yla sanayiciler arasında yeterli iletişim sağlanamıyor.”Tehdit eden unsurlarDenizli’yi tehdit eden unsurlar bulunduğunu da ifade eden Mehmet Başöz, “Siyasi politikalar ve gelişmeler kaygı verici. Demiryolu taşımacılığının aktif olarak kullanılamaması, teşvik sisteminin çarpıklığı ve enerji maliyetlerinin yüksekliği var. İhracat ağırlıklı olarak AB ülkelerine yapılıyor. Avrupa’da yaşanan ekonomik gelişmeler ve nüfusun yaşlılığı talep daralmasına neden oluyor. Eğitim kalitesi düşüyor. Yeni yatırımlarda bürokratik engeller büyük sorun teşkil ediyor” diye konuştu.