Bozulabilir Gıda Maddelerinin Taşınmasında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında yapılan Bozulabilir Gıda Maddelerinin Taşınması Hakkında Yeni Mevzuat ve Uygulamaları Çalıştayı devam ediyor. Dün yapılan panellerin ardından bugünün (8 Şubat) ikinci paneli Soğuk Zincir Taşımacılığı oldu.

Panelin moderatörlüğünü ATP Uzmanı Emrah Deniz yaparken konuşmacı olarak Netlog Lojistik Özel Müşteriler Grup Müdürü Sait Can Şardağ, SKT Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Baki (online katıldı), İmsan Lojistik Genel Müdürü Kerem İmrak ve Deisko Genel Müdürü Eppo Woortman katıldı.

Netlog Lojistik Özel Müşteriler Grup Müdürü Sait Can Şardağ, yılda 7 milyon ton gıda ürünü taşıdıklarını belirterek, bunu en iyi şekilde taşıyabilmek için gerekli yatırımları yaptıklarını söyledi.

Yılda 1.3 milyon sıcaklık kontrollü sevkiyat yaptıklarını aktaran Şardağ, tarladan sofraya giden ürünlerin yaklaşık yüzde 40'ının israf olduğunun altını çizdikten sonra, “Gıda güvenliğini sağlamak çok önemli. Lojistikte en önemli unsun ürünleri doğru koşullarda muhafaza etmek, taşımak ve zamanında teslim etmektir. Ara noktalarda lojistiğin değeri ve önemli çok önemli. İnsan sağlığını bozmayacak şekilde süreci yönetmemiz gerekiyor. Ürüne özel sıcaklıkta taşımayı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Türkiye’de gıda sektörünün büyüklüğünün 300 milyar lira olduğunu öngörüyoruz. Bunun üçte biri heba oluyor. Lojistikte yüzde 10’u uygun şekillerde taşınmadığı ve doğru zamanda teslim edilmediği için 10 milyar liralık kayıp oluşuyor” diye konuştu.

Panelin ikinci konuşmacısı SKT Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Baki, Covid nedeniyle konuşmasını zoom üzerinden yaptı.

Dünyada israfın büyüklüğü ise 1 trilyon dolar olarak açıklanıyor. TİM rakamlarına göre 163 milyar dolarlık ihracatın 22 milyar doları tarım ürünlerinden oluşuyor. Uluslararası taşıma yapan frigorifik araçların tamamına hazır olduğuna ve adaptasyonunun gerçekleştiğini görüyoruz. Hiçbir problem yok. 4500-5 bin araçtan söz ediyoruz. Yaklaşık yüzde 70’i 0 araçlardan oluşuyor. Aracın sırtına konana kadar olan bölümde büyük sıkıntılar yaşıyoruz. 

Uluslararası sorunlara gelince, en büyük sorunu Bulgaristan’da yaşıyoruz. Bulgar kapısına geldiğimizde yeniden bir analiz sürecine giriyoruz. Kaybettiğimiz zamanın dışında çok ciddi bedeller ödüyoruz. Neyin bedeli olarak isteniyor benden bu para, zaten ülkemde akredite ediliyor ve kayıt altına alınıyor. Ama ben bu bedelleri mutlaka Bulgaristan’da ödüyorum. Aynı ürünle ilgili bir başka Avrupa ülkesi arasında yüzde 70 fark var. Bu sektör, Bulgaristan’da engelleniyor ve haraç ödüyoruz.

Türkiye’nin önemli ihracat kalemlerinden biri kiraz 6. aydan başlıyor 8. aya kadar sürüyor. Ama Avusturya belgem yok yanı sıra, Çek belgem de yok bu kez yabancı araçlar benim ürünümü taşıyor. Avusturya belgesiyle Çek belgesinin aynı anda bitmesinin hiçbir anlamı yok ve bu mutlaka çözülmeli.

İmsan Lojistik Genel Müdürü Kerem İmrak, CMR sözleşmesi hakkında bilgiler verdikten sonra uygulamanın ATP’yi destekleyici bir konvansiyon olduğunu söyledi. İmrak, “Gönderici ve ekipmanlara atıflar yer alıyor. Gönderici alıcı bilgileri, gümrük formaliteleri CMR’de yer alıyor. Hasar ve ziyan durumunda, malın gecikmesi, evrak eksikliği nedeniyle beklemeler CMR içinde yer alıyor” dedi.

CMR’nin bozulabilir ürünlere atıfların yer aldığı maddeler anlatan İmrak, yükleme, boşaltma gibi işlemlerin gönderici sorumluluğunda olduğundan nakliyecinin yükümlülüğü kalmadığını ancak nakliyecinin bunu ispat etmesi gerektiğini anlattı.

Deisko Genel Müdürü Eppo Woortman, ATP kurallarının bir yük olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, “2021 yılında ATP mevzuatını Türkiye onayladı. ATP şirketlerin lojistik uygulamasının, dağıtımının verimli şekilde gerçekleşmesini sağlar. ATP için kullanılacak araçların doğru seçilmesi durumda verimlilik daha yüksek olabilir. ATP, GDP (İyi Dağıtım Uygulamaları) içinde küçük bir parçadır. Meyveler ve sebzeler için sıcaklıktan çok daha önemlisi taze havadır” dedi.