Projenin ilk fazında KoçSistem’in, sistem mimarisi ve teknoloji altyapısının tasarlanmasına yönelik doğrudan rol oynadığına dikkat çeken Çetinoğlu, ikinci fazı ile birlikte sorumluluklarının da arttığına işaret ederek konuşmasını şu sözleri ile sürdürdü: “KoçSistem olarak mimari tasarım başta olmak üzere bulut barındırma, ‘Güvenlik/Gizlilik/Bilginin Doğruluğu’ alanlarındaki hemen her iş paketinde yer alıyoruz. Bulut ve üzerinde bulunan kurumsal uygulamalar ve kurumsal verilerin güvenliğinin projedeki en öncelikli konular arasında yer aldığını ve bu nedenle KoçSistem olarak projede kilit roller üstlendiğimizi gururla söyleyebilirim.”

Çetinoğlu KoçSistem’in ayrıca, erişimden başlayarak her adımda uçtan uca güvenlik mekanizmalarının son kullanıcıya ek efor gerektirmeden kurgulanması, platforma ek uygulamaların geliştirilmesi gibi alanlarda da liderliğini üstlendiği iş paketlerinin bulunduğunu belirtti. Bunların dışında ayrıca, IBM ResearchLab ile birlikte FI-Ware mimarisi ile paralel hazırladıkları “CloudHosting” platformunun, KoçSistem Veri Merkezi’nde yapılandırıyor olmalarının da KoçSistem adına önemli bir sorumluluk olduğunu söyledi.

“Bulut üzerinden verilen ilk kurumsal iş süreçleri entegrasyonu bu proje ile hayata geçirilecek”

“Dünyada kurumsal iş süreçlerine hizmet edecek yazılımların sayısı çok az. KoçSistem’in de yer aldığı iş paketi içindeki kurumsal iş süreçleri entegrasyonu, ilk kez bu projede bulut üzerinden verilecek” diyen Çetinoğlu konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “FIspace’in bizim yer aldığımız kısmında, geleceğin lojistik ERP altyapısı bulut temelli tasarlanıyor. Birçok şirket tasarlanan bu ortama kendi yazılımlarını koyabilecek. Bunu “applicationstore” mantığıyla düşünebilirsiniz. İhtiyaca göre şirketler buradaki yazılımları indirip kullanabilecekler. Gerçekleşen proje planlama toplantısında, tüm dünyadaki yazılım şirketlerine, belirlenen standartlara uyumlu yazılımlar geliştirmeleri çağrısı yapıldı. Bunun ülkemiz adına önemi ise şudur: Projenin mevcut geliştirme platformunun KoçSistem tarafından sağlanması; yapılan çağrı sonucu sunacağı projelerin değerlendirilmesinde Türk şirketlerine önemli avantajlar sağlayacağı gibi, Türk yazılım enstitüsünün küresel çapta önemli fırsatlar yakalamasına da katkıda bulunacaktır. Bu alanda ülkemizin de öncü rolde olmasını arzuluyoruz.”

Çetinoğlu FIspace Platformu ile inşa edilecek uygulamaların; sadece taşımacılık, lojistik ve akıllı tarım alanlarında değil, diğer endüstri kollarının tümünde devrim yaratacak olan ‘İş Dünyasının Kurumsal Sosyal Ağ’ının omurgasını oluşturacak büyüklükte ve önemde olduğunu aktırdı. 

Proje Koordinatörü Dr. SjaakWolfert: “Proje tamamlandığında, taşımacılık ve lojistik sektörü yeni bir sözlüğe ve baştan yaratılmış bir organizasyon yapısına sahip olacak”

“FIspace ile tarım, taşımacılık ve lojistik sektörlerine ilişkin kullanım senaryoları üzerinde odaklanarak, ortak çalışmaya dayalı iş ağlarından doğan zorlayıcı sorunları çözmeye yönelik, ‘Geleceğin-İnternetiyle-etkinleştirilecek’ çözümler geliştirmeyi ve bu çözüm yollarını doğrulamayı amaçlıyoruz” diyen Proje Koordinatörü Dr. SjaakWolfert ise proje tamamlandığında lojistik ve ulaşım sektörünün, yeni bir sözlüğe ve baştan yaratılmış bir organizasyon yapısına sahip olacağını söyledi.

Maliyetler düşecek

Dr. Wolfert konuşmasını şu sözleri ile sürdürdü: “Proje devreye girdiğinde, sektör yapısı yeniden şekillenirken verimlilik esasıyla, daha çevik ve esnek bir yapı kurulmuş olacak. Erişim ve iletişim sorunları da ortadan kalkacak. FIspace ile aynı zamanda, maliyetler azaltılacak, sektör şirketleri tamamen kendi ana işlerine odaklanacak. Diğer taraftan sektörün sebep olduğu sera gazı salımı oranı önemli miktarlarda düşürülürken insan kaynağı yapısı ve çalışanların görev tanımları da değişecek.”

Projenin önemine işaret eden bilgiler de paylaşan Dr. SjaakWolfert şu açıklamalarda bulundu: “Kara-Deniz-Havayolu ile yapılan yük taşımacılığının, Avrupa Birliği içindeki toplam hacmi yıllık 525 Milyar Euro’dur. Diğer taraftan AB’nin gayrisafi gelirlerinin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturan bu sektör, karbon emisyonlarının da neredeyse yüzde 15’ini oluşturuyor. FIspace projesi ile tasarlanacak yeni yapının, sektördeki kapasite kullanımını yüzde 200’lere varan oranlarda artırırken, taşımacılık faaliyetlerinden kaynaklanan karbon emisyonunu ise yüzde 10-15 oranında düşürmesi bekleniyor.”

Akıllı tarım konusuna da değinen Dr. Wolfert, tarladan, tüketime kadar olan yolculuğu esnasında gıda ürünlerinin yüzde ellisinin çöpe gittiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Avrupa Birliği içinde gıda ürünlerinin toplam hacmi yıllık 955 Milyar Avro ile gayrisafi gelirlerin yüzde 30’unu oluşturuyor. FIspace projesi ile ise sadece çöpe giden ürünlerden yüzde 30-60 arası tasarruf sağlanması hedefleniyor.”

Dr. SjaakWolfert tüm bu rakamların toplamında FIspace’in, AB ölçeğinde, yıllık, 1,5 Trilyon Avro’luk alanda, yüzde 15-30 verimlilik ile karbon emisyonlarında yüzde 10-15 oranında bir düşüş sağlayacağını, bu nedenle projenin direkt olarak etkileyecek yöntem ve çözümleri adreslemesi açısından AB tarafından değerli bulunduğunu söyledi.