Otomotiv sektörü günümüzde çok önemli gelişmelere imza atıyor. Elektrikli aktarma organları ve otonom sürüş bu değişimin ön plana çıkan sürükleyici unsurları. Fiziksel ve dijital dünyanın bu bağlantısı genelde “Endüstri 4.0“ olarak adlandırılıyor. Değer akışının tüm zincirlerinin anlık olarak bağlantılı olması Mercedes-Benz için bugün bir vizyondan daha fazlası olarak görülüyor. Marka bu anlamda, dijital dönüşüm maksimum mekanikleşmeyi veya tümüyle otomatikleşmeyi hedeflemiyor. Her zaman insanı öncü tutarak kaliteyi ve verimliliği arttırmayı, ergonomik ve yaşa uygun çalışma olanakları sağlamayı hedefliyor. Burada önemli olan insanın hem müşteri hem de çalışan olarak bu sistem içerisinde merkeze yerleştirilmiş olması. Daimler ve Mercedes-Benz Türk bu anlayışıyla hareket ediyor.

Endüstri 4.0 kapsamında Mercedes-Benz Türk‘ün ana şirketi Daimler AG ürün geliştirme ve üretimden, servis ve satışa kadar tüm tedarik zincirinin dijitalleşmesini sağlamaya çalışıyor. Bugün bir montaj adımı ya insan gücü ile ya da robotlar ile gerçekleştiriliyorken, Mercedes-Benz Türk insanların öncülüğünde robotlar ve insanlar arasında güçlü bir bağ kurmaya çalışıyor. Dijital dönüşüm sayesinde değer zinciri boyunca tüm çalışma ve üretim süreçlerinin hızlanmasıyla beraber sektör de köklü bir değişime gidiyor. Mercedes araçlarının Endüstri 4.0‘a uygun planlanması, geliştirilmesi ve üretilmesi yöntemlerini de beraberinde getiriyor.

Mercedes-Benz Türk Endüstri 4.0 akımı çerçevesinde çalışmalarını sürdürüyor. Daimler AG ana şirketi ürün bazında öncü firma olarak iletişim teknolojilerini ürünlerine entegre ederek ürün ve hizmetlerinin verimliliğini maksimum seviyede artırmak için yüksek miktarlı yatırımlara imza atıyor. Endüstri 4.0 kapsamında ürünlerinde her türlü yeniliği kullanan, iletişim teknolojisindeki yenilikleri ürünlerine hızla adapte eden Daimler ticari araçların ağ bağlantısında Daimler Trucks ile öncü konumunda bulunuyor. Dünyanın önde gelen kamyon üreticisi bağlantılılık konusunu 2013 yılından bu yana teknoloji stratejisinin odağında tutuyor ve bugüne kadar tüm dünyada 365 bin aracı birbirine bağladı. Daha ekonomik daha güvenli taşımacılığı garanti eden bu yaklaşımını Daimler şirketi otomobili ve hafif ticari araçlarında da sunuyor. Mercedes-Benz Vision Van, yani Mercedes-Benz Sprinter elektromotor, otomatikleştirilmiş ve tamamen ağ bağlantılı devrim niteliğinde bir araç. Bu araç tam otomatik yükleme alanı, entegre teslimat dronları, araç ile çevresi arasında benzersiz iletişimi sağlayarak emisyonsuz ve sessiz bölgesel dağıtımı modern bir lojistik merkezi zekası ile sağlıyor. Otomobilin hayatımızdaki “araç” olma özelliği gelecekte mobil yaşam alanlarına dönüşme durumuna geçecek ve Daimler bu alanda da sektöre öncülük ediyor. Gelecekte insanların otomobilleriyle daha fazla vakit geçireceği düşüncesi baz alınarak tasarlanan F 015 Luxury in Motion, sürücüsüz kullanımı, birbirine tam dönebilen yolcu koltuklarıyla Mercedes-Benz’in çok farklı bir sürüş tecrübesi sunacağının sinyallerini veriyor. F015 Luxury in Motion, hem görsel hem de akustik yapısı sayesinde çevresi ile sürekli iletişim kurarken büyük LED ön ve arka dış göstergelerin yanı sıra akustik haberleşme sesleri ile sözlü talimatlarla yönlendirilebiliyor.