H BR: Araştırmanızda lojistikte son kilometre dağıtımına odaklanıyorsunuz. Bu alanı özellikle ele almanızın nedeni ne?

Kentsel lojistiğin son kilometre adımı, birden çok noktaya yapılan parsiyel yük şeklindeki teslimatlar ile anılıyor. Bu durum ekonomik verimsizliklere yol açıyor. Buna ek olarak, online alışverişlere olan ilginin artmasıyla beraber son kilometre operasyonlarının artışı kentlerin yaşanabilirlik seviyesini ilgilendiren trafik sıkışıklığı, yol güvenliği, erişilebilirlik ve hava kalitesi gibi unsurları maalesef ki olumsuz etkiliyor. Ayrıca aynı gün teslimat ve yenilikçi teslimat stratejileri gibi konuların bütüncül şekilde yönetilmesi ihtiyacı giderek artıyor. Tüm bunlar doğrultusunda çalışmanın fikir babası profesör İbrahim Kırçova önderliğinde, kargonun son adımdaki hareketlerinin mevcut problemlere yönelik ve sürdürülebilir şekilde iyileştirilmesi konusunu ele aldık.

Müşterilerin hızlı teslimat beklentilerinin dağıtım şirketlerinin operasyonlarını güçleştirdiğini ve olumsuz çevresel etkiler bıraktığını belirtiyorsunuz. Bu operasyonların yol açtığı olumsuz etkiler nedir?

Son kilometre operasyonları, hava kirliliği, araç ve tesis yoğunluğu kaynaklı gürültü ve görüntü kirlilikleri ve trafikle ilişkili problemler olan sıkışıklık ve yol güvenliği konularında çeşitli olumsuzluklara neden oluyor. Mesela ticari araç sayısının trafik sıkışıklığına etkisinin yüzde 10-15 civarında olduğu biliniyor. Dağıtım araçlarının çoğunun dizel veya benzinli kamyon ve kamyonetlerden oluşmasından ötürü karbon emisyonlarının dörtte biri, azot oksit (NOx) emisyonlarının üçte biri ve partikül maddesinin yarısı operasyonların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.

Çalışmanızda mikro-konsolidasyon merkezlerinin oluşturulmasının önemine değiniyorsunuz. Bu yapıların kurulması ne gibi avantajlar getirecek?

Mikrokonsolidasyon merkezlerinde kullanılan gelişmiş bilgi teknolojileriyle "ilk seferde teslimat" performansının artırılması sağlanabiliyor. Ayrıca bu yapıların son tüketiciye oldukça yakın konumlanmasıyla son dağıtım adımının çevreci ve küçük araçlar ile esnek şekilde gerçekleşmesi sağlanıyor. Ek olarak müşteriler için sipariş alım noktası alternatifi sunulabiliyor.

Hangi aktörler mikro-konsolidasyonun parçası olmalı? Şu anda pazarda bu yönde açılımlar var mı? Pazar oyuncularının yaklaşımı ve beklentileri ne?

Mikrokonsolidasyon merkezi, yüksek kargo dağıtım hacmi bulunduğu durumlarda çoğunlukla birden çok lojistik hizmet sağlayıcının işbirliğiyle faaliyetlerini planlaması üzerinden işleyen bir sistem. Sistemin sürdürülebilirliği adına tarafsız bir operatörün, işletmecinin ya da kamu otoritesinin süreç kontrolü öneriliyor. İngiltere'nin Londra kentindeki Gnewt Kargo ve Hollanda'nın Nijmegen kentindeki Binnenstadservice bu sistemi kullanıyor. Türkiye pazarı için de benzer girişimlerin yakın zamanda yaşanması bekleniyor. Kargo sektöründe faaliyet gösteren irili ufaklı birçok şirket, Türkiye çapında önemli marka kimliğine sahip firmaların rekabetçiliğini giderek zorluyor. Çalışma sürecinde görüştüğümüz lojistik hizmet sağlayıcılarının, son kilometre faaliyetlerini senkronize ederek genel sistem üretkenliği, ölçek ekonomisi ve çevresel sürdürülebilirlik açılarından işbirlikçi mikro-konsolidasyon konseptini umut vadedici olarak gördüklerini anlıyoruz.

Daha sürdürülebilir ve verimli bir dağıtım ağı oluşturulması için nasıl bir strateji izlenmeli? Kentsel lojistik süreçlerinde temel aktörler olan lojistik hizmet sağlayıcıları, göndericiler, alıcılar, yerel kamu otoritesi ve şehir sakinlerinin heterojen ihtiyaç ve hedefleri, dağıtım ağı yapısına ilişkin tüm kararların merkezinde yer almalı. Ayrıca, konsolide dağıtım platformları olan kent konsolidasyon merkezi, mikro-konsolidasyon merkezi ve mobil depoların iş süreçlerine entegrasyonu hızlandırılmalı. "Benzersiz çözümlere yönelik yeni önerilerin ortak yaratımı" düşüncesi temelinde sektör içi işbirliğine odaklanılması, kapasite paylaşımı stratejisi uygulanarak tesis, ekipman, araç ve çalışanlardan birlikte yararlanılması ve çevreci araçlarla teslimat fikri desteklenmeli.

Araştırmanızda mikro-tesis yer seçimi için bir de uygulama yaptınız. Bununla ne gibi sonuçlara vardınız?

Sürdürülebilirliğin üç boyutu olan ekonomik, sosyal ve çevresel açılardan ele alman mikro-konsolidasyon yer seçimi uygulamasında, en önemli kriterin ekonomik, en önemli alt kriterin ulaşılabilirlik ve en önemli özniteliğin ise karayoluna yakınlık olduğunu bulduk. İzmir ilinde gerçekleştirdiğimiz uygulamanın diğer aşama larıyla beraber, en uygun mikro-tesis yerinin sırasıyla Çiğli, Bayraklı ve Buca ilçeleri dahilinde konumlandırılabileceğini belirledik.

Önerdiğiniz çok aktörlü yaklaşımı sektör oyuncuları nasıl değerlendirdi?

Çalışmada işbirlikçi teslimat senaryoları, üç farklı son kilometre dağıtım şekli olan itme, çekme ve bütünleşik teslimat modelleri üzerinden kurgulandı ve mevcut işleyiş ile karşılaştırıldı. Kargo sürecinin doğrudan tarafı olan lojistik hizmet sağlayıcılar, alıcılar ve göndericiler, mobil depolar, kargo bisikletleri ile ev/iş yeri teslimatı ve kitle kaynak iş modelini içinde barındıran bütünleşik senaryoyu ekonomik ve sosyal beklentiler açısından tatmin edici olarak değerlendirdiler. Çok markalı kargo şubeleri, kargo otomatları ve mahalle esnafı üzerinden müşterinin ana aktör olarak teslimat sürecini yönlendirdiği bir alternatif olan çekme merkezli senaryo, yerel kamu otoritesi ve şehir sakinlerinin özellikle sosyal ve çevresel beklentileri açısından tercih edildi. Mevcut işleyişi ele alan senaryo, lojistik firmalarının kendileri de dahil olmak üzere tüm kent paydaşları açısından en düşük değerlendirme puanına sahip oldu ve geleneksel sistemin iyileştirilmesine olan ihtiyacı gözler önüne serdi.

Röportaj Beliz Kudat Harvard Business Review Türkiye