Bugün ortaya çıkanlar, yıllardan süre gelenler, çıkması muhtemel sorunlar derken lojistik sektörünün gündeminde birçok konu bulunuyor. Transmedya Dergisi’nin bu sayısında bu konuları sizler için derledik. İlk bakışta sadece lojistik sektörünün salt konularına yer verelim dedik. Sonra gördük ki aslında yaşanan bütün sıkıntılar sorunlar bir yönüyle lojistik sektörünün de ilgilendiriyor. Ancak bir yerde sınırları çizmemiz gerekiyordu. Bu şekilde 41 konu belirledik ve bütün bu sorunlar ve konular içinde boğuşan ve hizmet üretmeye devam eden sektöre bir perspektif sunmaya çalıştık.

Bir yılı daha geride bıraktık ve 2014 yılına girdik. 2008 yılında başlayan global krizin yaralarının sarıldığı, artık devletlerin, kurumların, firmaların rahat nefes almaya başlayacağı bir yıl olarak 2014’e merhaba dedik. Dünya Bankası Küresel Ekonomi Raporu’nda dünya ticaretinin yüzde 4.5 oranında artacağı, gelişmiş ülkelerde yüksek büyümenin beklendiği, gelişmiş ülkelerin de artık büyüme trendine girmeye başladığı bir yıl olacak diye söylenen 2014 yılına Türkiye olarak daha temkinli giriş yaptık. 

Oynak kurlar, önümüzdeki yerel seçimler, siyasetteki çatışmalar; firmaları ve kişileri piyasada somut bir gösterge olmasa da bir korku havasına çekti. Kendi krizini yaratmaya meyille olan ülkemiz, bekle gör mantığıyla hareket etme eğilimine girdi. Bu böyle devam ederse bundan en fazla etkilenen Türk dış ticareti olacaktır. Büyüyen pastadan daha fazla nasıl pay alabilirim yerine korumacı bir yapıya dönüşen firmalar yabancı rakipleri karşısında geri kalacaklardır. Sonradan atacakları depar sadece kendi performanslarını artırmak olacaktır ve ipi göğüslemeye yetmeyecektir.

Atılan her geç adım ilerde 10 adım daha fazla atmayı gerektireceğinden firmaların uluslararası pazarlara daha fazla açılma yollarına araştırmalara gerekiyor. Yurtiçinde oluşan beklenti önümüzdeki 3 ay devam edecek gibi görünüyor. Seçimlerin sonuçlanması, kurların oturmasıyla birlikte yılın ilk çeyreğinin sonunda hareketlenme yaşanacaktır. Kendi krizini her zaman yaratabilen bir ülke olarak bunu 2008 krizi gibi görüp ona göre kendini konumlandırmak yoğurdu üfleyerek yemeye benziyor. Netice itibariyle 2014 sıkıntılı başlamıştır ancak sonu güzel olacaktır. 

Sağlıklı, başarılı, mutlu ve bol kazançlı bir yıl temenni ediyoruz. 





Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle...