Öyle bir dönemden geçiyoruz ki başımıza daha ne gelebilir diye düşünmeden edemiyoruz. Böyle durumlarda yarını her zamankinden daha çok merak ediyoruz. Bizler de 2017’de neler olabilir diye sektörün fikirlerini alarak bir nebze de olsa yarınlara ışık tutmaya çalıştık. Detayları ana haberimizde okuyacaksınız.



Burada biraz daha genel bir değerlendirme yapmak isterim.

Son iki yıl ekonomide ve sektörde patinaj yaptığımız yıllar oldu. Sektörün kendi içerisindeki konsolidasyon sürecinden dolayı bu patinajı farklı şekilde hissediyoruz. Küçük ve orta ölçekli firmaların gücü giderek azalırken, entegre lojistik firmaları büyümelerini sürdürüyorlar.  Bu nedenle büyük firmaların daha da büyüdüğüne şahit oluyoruz.



Diğer yandan ağır vasıta pazarında ise sürekli bir hareketlilik var. Çünkü gelişmiş ülkelere oranla yaşlı bir filoya sahibiz ve bu filonun yenilenme ihtiyacı var. Bu nedenle her şeyden bağımsız olarak asgari bir pazar büyüklüğü var ki bu da Türkiye’yi canlı bir pazar haline getiriyor. Buna ADR’de dönüşümün devam etmesi, ATP’nin devreye girecek olmasını eklersek iyi bir potansiyele sahip olduğumuzu görürüz.



Lojistik firmaları artık navlunlarını arttıramayacaklarını anladıkları için maliyetlerini azaltma yoluna gidiyorlar. Yeni nesil çekiciler, otomasyonlu depolar, mobil iletişim, makinelerin bağlantılı olması esasında her biri maliyet odaklı çalışmalar. 2017’de dijitalleşmenin çok ama çok etkilerini göreceğimiz bir yıl olacak. Rekabetin bu platformda yaşanacağını söylemek mümkün. Kaldı ki lojistik firmaları tedarikin başka kollarında da ürün veya hizmet sunmaya başlayabilirler.



Lojistik sektöründe ekonominin üzerinde bir büyüme, ağır vasıta pazarında ise küçülme olmadan yüzde 10’lar mertebesinde bir artış bizleri bekliyor. Eğer bölgemizde savaş tehdidi olmaz, siyaseten bir kriz yaşanmaz ise 2016’dan daha kötü bir yıl ile karşılaşmayacağımızı söyleyebiliriz.



Güzel bir yıl geçirmemiz dileğiyle, herkese mutlu yıllar!

- - - - - - -