Türkiye’nin 2023 için koyduğu 500 milyar dolarlık ihracat hedefini yakalamak için zamanı daralıyor. Önümüzde 6 yıllık bir süre var ve bu süre içerisinde mevcut ihracatımızı 3’e katlamamız gerekiyor. 6 yılda böyle bir performans ortaya koymak, tüm kurum ve kuruluşlarla bu hedefe kilitlenmekle olabilir.



Bu rakamın yakalanması için 2 farklı yol var. Bunlardan biri değer bazında ihracatı artırmak. Bu, yaptığımız ihracatın kilogram bazında değerini yükseltmek anlamına geliyor. Türkiye’nin kilogram bazında ihracatı 1.5 dolar civarında dolaşıyor. Son 10 yılda bu değeri yarım dolar artırabilmişiz. Son 10 yılda ihracatımız miktar bazında artmayıp sadece değer bazında artmış olsaydı bugünkü ihracatımız 100 milyar dolar civarında olacaktı. Demek ki 50 milyar dolarlık artış yapılan ihracatın artmasıyla olmuş. Ama bu artış hızı da 500 milyar dolarlık hedef için yeterli değil. Miktar bazın da, değer bazında da gösterdiğimiz performans hedefi tutturmamıza yetmiyor. Çok yüksek bir teknolojik ürün ortaya koyar veya inovatif bir ürünle uluslararası pazarda ses getirebilirsek belki…



Bir yol daha var. Bu yol da ihracatımızın çok fazla olmadığı ülkelere yönelerek buradaki ticaretimizi geliştirmek. Hükümetin bu noktada attığı adımlar ve benimsediği strateji doğru. Ancak hem ihracatçının hem de bu yeni ülkelere mal akışını sağlayacak lojistikçilerin desteklenmesi ve yüreklendirilmesi gerekiyor. 2008 krizinde Türk ihracatçısı ve nakliyecisi Kuzey Afrika ülkelerini keşfetmişti. Fas, Tunus ve Cezayir ile ihracat artmış seferler yükselmişti. Ancak Avrupa ile yapılan ticaret normale dönünce bu ülkelere verilen önem azaldı. Bu sayımızda bu yanlışa dikkat çekmek için Fas dosyasını açtık. Fas sadece ikili ticarette değil, transit ve merkez ülke olarak birçok potansiyeli barındırıyor. 



Son yıllarda gelişmiş ticaret ülkelerinin Sahra Altı Afrika için büyük bir rekabete girdiklerini görüyoruz. Türkiye’nin de bu yönde hedefleri var ve bu bölgeye yapılacak ticaretin hangi yollarla olması gerektiği noktasında çalışmaları bulunuyor. Biran önce hareke geçmekte fayda var. Kuzey Afrika ülkeleri bu noktada Türkiye için fırsat olabilir. Bu ülkelerin lojistikçileriyle işbirliği yapılarak geniş ve bakir bir coğrafyaya açılım sağlanabilir. 

 

- - - -