Çevre ve sürdürebilirlik politikalarının kurumsal sorumluluk dışında ekonomide rekabet unsuru da olduğuna inanıyorum.  Çünkü, ekonomi kendisine her zaman bir rekabet unsuru yaratmak zorunda. Bu işin doğasında bu var. Şimdi ekonominin doğasında yeni bir rekabet alanı daha açıldı: Endüstri 4.0.

Endüstri 4.0 öne konulan bir amaç gibi görünse de aslında bir sonuç. Endüstrinin ulaştığı bir yetkinliğin yansıması. Nasıl ki ilk aracı üreten markalar, asırlardır ekonominin temel taşı oldularsa, Endüstri 4.0’a yetkin olanlar geleceğe de yön veriyor olacak. Bu nedenle teknoloji şirketlerinin gelişimi diğer tüm sektörlerden hep bir adım önde olacak.

Çevre ve sürdürebilirlik ile Endüstri 4.0’ın yollarının ne zaman kesişeceğini bilmiyorum ancak kesişeceğine eminim.

Endüstri 4.0 asıl olarak insanlığın geleceğinin şekillenmesinde rol oynayacak. İnsanlığın geleceğinde iki önemli durak var. Birincisi yapay zeka diğeri de uzay yolculuğu. Bu iki unsur kaçınılmaz olarak insanlığın sınırlarının aşmasını, bütün değerlerin yeniden şekillenmesine yol açacak.

Yapay zekalar açısından düne kadar en önemli handikap, karar verebilme, insani duyguların olmaması. İnsanın temelinde yatan karakteristik iyilik, kötülük, asilik, mizah gibi nice özellikler var. Bir yapay zekadan en son beklenilen şey mizah yapması veya sizin esprinize karşılık vermesi. Yeni ekonomi bu handikabı artık aştı. Facebook, Instigram, Twitter gibi dijital dünyalar yapay zekalara yetecek kadar bilgiyi pekala üretiyorlar. Yanınızdaki robot, neye güldüğünüzü, neye sevindiğinizi sizden daha iyi bilecek. Bu yüzden torunlarımızın robot arkadaşları insanlığın geçmişi kadar bir hafızaya ve bilgiye sahip olacak. Ve paranız kadar iyi bir arkadaş, sevgiliniz olacak.

Yapay zekaların şu an için aşamadığı konu ise enerji. Bir insan bir elma ile bütün sistemlerini çalıştırabilir. Evet! 50 kalorilik bir elma hem zeka, hem de  iş gücünü harekete geçirebiliyor. Ancak yapay zekalara yetecek bir enerji kaynağımız yok. Şimdilik. Zira bu enerji sorunu çözüldüğünde başka bir dünya olacak.

Uzay yolculuğu için insanlığın en zor ve bilinemez süreci. Muhtemelen yapay zekaların ve enerjinin gelişimine paralel olarak gelişecek. Evren ile ilgili ne zaman bir belgesel izlesem veya bir teoriyi okusam aklımın almadığı o kadar çok şey ile karşılaşıyorum ki…

Farkında mısınız? İzlediğimiz tüm o filmler gerçek oluyor.

Çevre ve sürdürebilirlik ile başladık konuyu nerede bitirdik. Aslında her şey birbirine o kadar bağlı ki. Dünya dönüyor ve yarın her zamankinden daha fazla geleceği barındırıyor.

 

- - - -