Bir işe Türk gibi başla, Alman gibi devam et, İngiliz gibi bitir sözü lojistik köy maceramızı çok iyi dile getiriyor. Lojistik köyler için işe çok iyi başladık ancak devamını iyi getiremedik. Lojistik köyler ihracata dayalı büyüme odaklı ülkemiz için olmazsa olmaz bir projedir. Hem ihracatçımızın maliyetlerini düşürüyor, hem de ülkemize döviz kazandıran sektörün elini güçlendiriyor. Sürdürülebilir kalkınma açısından buna çok ihtiyacımız var. 



Ülkemizde lojistik köyler dışında lojistik merkezler konusunda ise önemli projeler gerçekleştirildi. Öncelikle lojistik köy ile lojistik merkez arasındaki farkı belirtmekte yarar var. Lojistik merkezler köylere göre 100 hektardan küçük, demiryolu bağlantısı olmayan, konteyner stok alanı bulunmayan alanlara deniliyor.

Bu özelliklere göre Türkiye’de lojistik merkezlerin, öncelikle organize sanayi bölgeleriyle bağlantılı olarak yük taşıma potansiyelinin yoğun olduğu İstanbul (Halkalı), Kocaeli (Köseköy), Eskişehir (Hasanbey), Balıkesir (Gökköy), Kayseri (Boğazköprü), Samsun (Gelemen), Denizli (Kaklık), Mersin (Yenice), Erzurum (Palandöken), Uşak, Konya (Kayacık), İstanbul (Yeşilbayır), Bilecik (Bozüyük), Kahramanmaraş (Türkoğlu), Mardin, Sivas, Kars, İzmir (Kemalpaşa), Şırnak (Habur) ve Bitlis (Tatvan) olmak üzere toplam 20 yerde inşa edilmesi planlandı.

Samsun, Uşak, Denizli (Kaklık), Köseköy, Halkalı, Eskişehir (Hasanbey) ve Balıkesir (Gökköy) işletmeye açıldı. Bozüyük, Mardin, Erzurum, Mersin (Yenice), Kahramanmaraş (Türkoğlu), İzmir (Kemalpaşa) lojistik merkezlerinde inşaat işleri devam ediyor. Diğer lojistik merkezlerle ilgili ihale, proje ve kamulaştırma çalışmaları da sürdürülüyor.



Lojistik sektörünün önünü açacak lojistik köy ve merkez projelerinin Lojistik Master Planlaması içerisinde ele alınması gerekiyor. Bölgesel ihtiyaçlar kadar sektörel (otomotiv, sebze meyve, beyaz eşya, tekstil vb) bazlı ihtiyaçlara göre planlamalar yapılmalı.



Avrupa’nın çok gerisinde olabiliriz ancak gelecek vizyonumuzu iyi oluşturabilirsek, bu geç kalmışlığı fırsata çevirebiliriz. Nasıl mı? Endüstri 4. 0, çevre, sürdürülebilirlik, yenilenebilir enerji gibi pek çok ana ve ara başlığa göre ekonomi ve sektör  şekilleniyor. Buna göre yeni bir vizyon doğrultusunda AB ile aramızı kapatıp, öne geçme şansımız olabilir.





Daha güzel günlerde buluşmak dileğiyle.

- - - - - - -