Değerli Meslektaşlarım,

 

Treylerin yeri otomotiv sektöründe her geçen gün sağlamlaşıyor. Son olarak TOBB Türkiye Otomotiv Sanayi Meclisi üyeliğimiz bunun en iyi göstergesi. Yaptığımız her çalışma, attığımız her adım zirveye giden yolda önemli bir basamak oluyor. Meclis üyeliğimiz de bu basamaklardan bir tanesi olacak.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın talimatıyla Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na bağlı müfettişlerle sahtecilik (change) konusunda atılacak adımları konuşmak için yeniden bir araya geldik. Sahteciliğin treyler sektörüne verdiği zararları ve çözüm önerilerini istişare ettik. Bakanlık yetkililerine treyler üretimini yerinde göstererek üretim süreçlerinin nasıl olduğunu, treyler üretiminin özel bilgi ve birikim gerektirdiğini anlatmaya çalıştık. Çok faydalı bir görüşme olduğu kanaatindeyim. Taşımacılığın ana unsuru olan treylerin üretim aşamalarını görmek, onu oluşturan parçaları tanımak algılamayı çok değiştiriyor. Bakanlığımızın sahteciliğin önüne geçmek için gerekli yasal tüm çerçevelerini oluşturacağına inanıyorum.

AB ülkeleri sahtecilik gibi rekabetin bel kemiğini oluşturan konuların uzun yıllar önce üstesinden gelmiş. Sektörü temsil eden sivil toplum kuruluşlarının etkinliği arttırılarak, daha az emekle daha fazla yol alınabilir. Sektör paydaşları, yararlı olabilecek uygulama ve düzenlemeleri herkesten daha çok takip etme ve uygulama imkanına sahip.

Örneğin ülkemizde ADR ve ATP gibi regülasyonlar henüz yasalaşmadan yıllar önce Türkiye’de treyler üreticileri tarafından uygulandı. Avrupa’ya çalışan nakliyecilerimiz sürekli gelişirken, yurtiçi taşımacılarımız ne yazık ki gelişemedi. Eğer regulasyonları uygulamazsak yurtiçi pazarı hiçbir zaman istenilen boyuta kavuşamayacak.

Türkiye otomotiv sanayiinde güçlenmek istiyorsa uluslararası rekabetin getirdiği kuralları uygulamalı. Diğer türlü içine kapanık bir ekonomi döngüsünde kalıp küçülecek. Bugün Türk treyler üreticileri Almanya, Rusya’da yatırımlar yapıyor. Bunların artması için sahtecilik, uluslararası konvansiyonlar gibi konularda ayağına pranga takılmamalı.

Sahtecilik konusu öyle boyutlara varmış durumda ki, binli adetlerden söz ediliyor. Birçok treyler üreticisi mesaisinin önemli bölümünü bu olayları çözmek için harcıyor. Global rekabet şartlarında siz bu mesaiyi doğru yere kanalize etmezseniz geride kalırsınız. Bu nedenle sahtecilik konusunu çözmeyen bir sektörün sağlıklı gelişmesi düşünülemez.

TREDER Genel Kurulu, bir kez daha beni ve arkadaşlarımı yönetime seçti. Bir üç yıl daha bu saygın görevi yerine getireceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sektörün gelişimi için çaba göstermeye devam edeceğiz. Umarım üyelerimizin gösterdiği teveccühe layık oluruz.