Değerli Meslektaşlarım,



Treyler sektörü geçen yılın ikinci yarısı ile başlayan bu yılın da ilk yarısını kapsayan dilimde en kötü dönemini yaşadı. Deyim yerinde ise dip yaptık. İyi haber ise en kötüsünü geride bırakmış olmamız. Pazardaki normalleşme sinyallerini güçlü bir şekilde almaya başladık. 



Lojistikteki dönüşümle birlikte treylerin yeri daha da önemli hale geliyor. Taşımalar her zamankinden daha verimli, daha çevreci ve daha hızlı. Treyler çekicilerden bağımsız bir şekilde taşımanın önemli bir bölümünde kullanılıyor. Demiryolunda, denizyolunda bunun örneklerini her geçen gün daha çok görmeye başlıyoruz. Treylerin Ro-Ro, Ro-La’da kullanımının artması bunun en güzel örneği. 



2017 yılı içiresinde bir çekiciye karşılık 2,86 adet treyler satıldı. Bu gelişmiş ülkelerin çok üzerinde bir oran. Suriye ve Rusya krizinin ardından uluslararası taşımlardaki daralma çekici yatırımlarını geriletse de treylerde nispeten daha az gerileme yaşanması treylerin önemini iyice açığa çıkarıyor. Treylerdeki teknolojik gelişmeler, müşteri ihtiyaçlarına yönelik yapılan tasarımlar, yeniliklerle kendi pazar kurallarını oluşturmuş durumda. Treyler üretim merkezi iddiasındaki Türkiye’nin bunu çok iyi irdelemesi ve değerlendirmesi gerekiyor.



Sektörümüzde irdelenmesi gereken diğer bir konu da Endüstri 4.0’ın üretim süreçlerimizde yapacağı değişiklikler. Yakın zamanda iş süreçlerimiz bu rüzgardan çok etkilenecek. Dergimizde Endüstri 4.0’ın iş gücü üzerindeki etkisine dair önemli bilgiler var.  Yeni sanayinin etkilerini yakından takip etmek, ülke rekabetimiz için gerekli.



Türkiye’de 20 milyona yakın genç nüfus bulunuyor, bu rakam 24 Avrupa ülkesinin toplamına eşit. Bu çok önemli bir işgücüne işaret ediyor. Bu potansiyeli iyi kullanırsak refah toplumu oluruz. Aksi halde istihdam sorunu yaşamaya devam ederiz. Çünkü gelecekte Endüstri 4.0 ile otomasyon süreçleri artacak, buna bağlı olarak işgücüne olan ihtiyaç azalacak. Tabi yeni iş fırsatları da oluşabilir. Şimdiden kesin bir kanıya ulaşmak güç. Kamu ve özel sektörün bu konuda uzun vadeli bir planın olmasında yarar var.



Treyler sanayicileri olarak son yıllarda çok önemli yatırımlar yaptık. Yerli üreticiler yeni fabrikalar ve kapasite artışına giderken, yurtdışında da yatırımlarını arttırdı. Global oyuncular Türkiye’de fabrikalarını açarak, ülkemizi bölge ülkeleri için merkez üs olarak belirledi. Un, şeker, yağ hepsi hazır. İç pazarın yeniden eski günlerine dönmesi, komşularda yaşanan siyasi gelişmelerin sona ermesiyle treyler sektörü gerçek yüzünü gösterecektir. Zor zamanlarda yatırımdan geri kalmayan sektörümüz, çok daha fazlasını yapacağı günü beklemektedir.





TREDER Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Saltık

 

- - - - - - -