Panelin moderatörlüğünü UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener yaptı. Şener sektörün 230 milyon doların üzerinde ihracat yaptığını belirterek sektörün çok parlak ancak hakettiği gibi farkındalığını gösterememiş bir sektör olduğunu söyledi. Batıya çıkışta yolların yarı yarıya kapalı olduğunu, bu nedenle Ro-ro ile çıkışların yapıldığını, yine Suriye sınırına kadar gidilebilidiğini, Doğu’da İran ambargosunu sorunun bulunduğunu söyledi. Sektöre global baskıların bu sonuçta etkili olduğunun altını çizdi.
 
TREDER Yönetim Kurulu Başkanı  Kaan Saltık (Sektöre tehditler)
Sektörü tehdit eden birçok konu var. Bunların başında sahtecilik geliyor. Ürettiğimiz treylerlerin bir takım numaralarla kağıt üzerinde oynamalarla yeni araç gibi trafikte yeniden tescil edilmesi. Bine yakın araçlarımız bu yolla kaçırılıyor. Araçlar finansla satılıyor, bu aracı finansla alan firmalar bu araçları yeni tescille trafige sokuyorlar ve araç elimizden uçuyor. 
İkinci sorun ise merdivenaltı üretim. Hepimiz belirli reğülasyonlara göre üretim yapıyoruz. Çalışanlarımızı tam gösteriyoruz. Haklarını tam veriyoruz. Buna karşılık merdivenaltı diye tabir ettiğimiz küçük üreticiler, ister istemez bütün bu kuralların dışında bir ortamda işleyişlerini sürdürüyorlar. Az maliyetle iş yapıyorlar ve haksız rekabet ortaya çıkıyor. Bu sektörün sağlıklı büyümesi ve global markalar yaratmak için bu iki sorunun kesinlikle çözülmesi gerekiyor.
Kamu otorotisenin ağırlığını koyarak rekabet ortamını herkese eşit hale getirmesi gerekiyor.
 
Kaan Saltık Ar-Ge teşviki ile ilgili de konuştu;
Ar-ge merkezi olmasının birçok avantajı var. Gelir Vergisi, Gümrük Vergisi, Damga Vergisi desteleri var. Nitelikli istihdamın sağlanması için teşvikler veriliyor. Yeni projeler için destekler veriliyor. Uluslararası projelerin desteklenmesi teşvik ediliyor. Ülm-kemizin ortaya koyduğu Ar-Ge yolu önemli. 2023 yılına kadar Ar-Ge desteğinin yüzde 3’e çıkarılması hedefleniyor.
 
Tırsan Pazarlama Koordinatörü Volkan Oflaz  (Sektörde fırsatlar)
Bu yıl ağır ticari araçlar yüzde 45 küçüldü, semi treyler ise yüzde 26 küçüldü. Müşterilerin ihtiyaçlarının isteklerinin tam olarak analiz edilmesi artık çok önemli. Tırsan olarak biz, müşteriyi anlama, onun ne dediğini bilmek, araç satımaktan öte çözüm sunmayı yerleştirmemiz gerektiğini ortaya koyduk ve bu yönde çalışıyoruz. Avrupa’da Portekiz’den tutun Yunanistan’a kadar, hatta Japonya’ya kadar genişleme içerisindeyiz. Farklı kültürlü çalışma noktasında ev ödevinizi iyi yapmanız gerekiyor. En büyük fırsat pazarın potansiyelinde. Pazar Türkiye’de küçüldü ama bizim hedeflerimiz büyük. Hala yatırımlarımıza devam ediyoruz. Toplam yıllık hacimde bir milyonluk bir Pazar var. Rusya ve Avrupa da ise 250 bin adetlik bir semi treyler pazarı var. Tırsan ihracata ağırlık veriyor. Üretimde yarı yarıya gidiyoruz. Yılı da yüzde 45, yüzde 55 oranında bitiririz diye bakıyoruz. Üretici gözüyle baktığımızda en büyük ürün grubuna sahip firmayız. Avrupa’da da üçüncü sıradayız. Avrupa’da bir milyon kucaklamamız gereken firmalar var. Dolayısıyla gidecek çok müşteri, şehir, ülke var.
Dünyada üretilmiş bütün bilgilerin yüzde 90’ı son iki yılda üretildi. O kadar hızlı bir gelişim var ki değişime adepte olmaktan çok farklı yenekeler geliştirmek zorundayız. Değişen dünyadaki hıza çok iyi ayak uydurup bunu uygulayan oyuncular olmalıyız. Yöneticilerin sahip olması gereken 10 özellik bir önceki yılda yaratıcılık özelliği onuncu sıradayken şimdi üçüncü sırada. 200’ün üzerinde aracı olan Avrupa’da 3 binin üzerinde firma var. Hepsine tek tek gitmeye çalışıyoruz. Burada ilişki yönetimleri devreye giriyor. Öyle ihalelerle karşılaşıyoruz ki fabrikada mavi yakalı bir personelinizin sizinle kaç yıl çalıştığını ihale şartnamesinde vermeniz gerekiyor.
 
Krone Ticari Araç Grubu SE - CSMO Gero Schulze Isfort
Ana firmamız Alman menşeli ama ben burada Türkiye firmasını temsil ediyorum. Almanya dışındaki tek üretim merkezimiz burası. Türkiye’de üretim karırını 2006 yılında aldık. 2008-2009 krizleri oldu bu başımıza gelebilecek en kötü şeydi. Grubumuzun cirosunun üçte biri tarım aletlerinden geldiği için finansal güce de sahibiz. 18 ay içerisinde 700 milyon ciro kaybettik ama bunu toparlamayı başardık.
Sahip olduğumuz bu şirketi yöneticilerimiz durduruyoruz demediler. Bu uzun vadeli bir karardı. Biz yüzde yüz eminiz ki doğru yerde yatırım yaptık. Biz sadece Türkiye’de üretim yapmak için yatırım yapmadık. Burayı orta Doğu’da hib olmak için yaptık. Burada inşa ettiğimiz merkez sayesinde Orta Doğu’ya Afrikay’a hatta İran ve Irak’a ulaşıyoruz. Yatırımımızı bu persfektife före yaptık. Bu yatırımın geri dönüşü uzun vadede olacak. Şu anda Avrupa’da işler iyi gidiyor olsa da biz yine burada yatırım yaparız. Komşu bölgelere de gidebiliriz. Tesisimizin yanındaki arsalara da ilgi gösteriyoruz. Bu şu anlama geliyor biz bir karar verdik ve bu kararımızın arkasındayız. Orta Doğu’da ne olursa Türkiye bu bölgeye mal götürmük için Türkiye merkez olacak.
İnanılmaz motivasyonu yüksek bir ekibimiz var. Gelecek burada çok parlak.
Elbette zorluklar var. Sahtecilik sorunundan bahsedildi. Türkiye’deki bankalar semi treylerlerle finans sağlamakta isteksiz davranıyorlar. Bizim işimiz finansman değil bu işi başarmamız için partnerlere iptiyaçlarımız var. Buradaki en büyük zorluk bu. Bu bizi zorluyor. Bu neden yetkililerden rica ediyoruz; bunun yolunu bulun. Bütün endüstrilere faydası olacaktır. Endüstrilerin yükünü hafifletecektir. Ensanlar kendi işleriyle ilgili yatırım yapacaklardır.
Buradaki işimizi daha da büyüteceğiz. Buradan yapılacak ihractımızı artıracağız. Taşımacılık daha da büyüyecek bunu Almanya’dan yapamazdık bu nedenle Türkiye çok önemli.
 
Alcoa Türkiye Temsilcisi Abdullah Aydın (Treyler yatırımları)
Yatırımı üç aşamalı görüyoruz. Bircisi devlet ayağı. Türkiye nüfusu 80 milyonu geçiyor. 10 milyonu geçmeyen Macaristan yabancı yatırımcıları çekiyor. İkinci ayağı ise müşteriler. Biz kullancılar olarak yatırımcıları kendimiz belirliyebiliyor muyuz? Müşteri ayağında kalite vurgusu, belge sorgulaması yapıldığında yatırımların önünü açılacaktır. Alcoa’nın yatırımlarına baktımızda Türkiye yapılanmamıza 2012 yılında başladık. Yatırım yapmadan önce her firma varlığını göstermek istiyor. Alcoa her şirket gibi karlılıklar ön plana çıkacak. Pazardan pay alma ikinci aşamadır. Üçüncü aşama ise yatırım olacaktır. Ondan sonra da küresel hub olma başarısı tamamlandığında yatırımlar kendiliğinden gelecektir.
 
Dış Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen (Sektöre verilecek destekler)
Teşvikler konusundan önce bir modelleme yapmak isterim. Bizde uzmanlaşmış iş gücü var. Proaktivite şartlarına Türkiye hala uyuyor. Faktör şartları ve talep şartları da çok iyi, Hem iç talep hem dış talepler iyi. Sanayi 4.0’ı konuşuyoruz. Gelecekte treylerler de çekcilerde sürücüler olmayacak. Ama treylerler yine olacak.  Karayolu taşımacılığının dışında alterntafit taşımalar var. Türkiye gibi ülkelerde karayolu ağırlıklı olmaya devam edecek. Tahditlerden ziyade fırsatlar olduğu ortada.
Türkiye’de şu anda otomotiv sanayi üst yapıları destekleyecek şekilde değişti. Bunu yönetmelikle desteklemek gerekiyor. Hurda teşviki gibi konularının arkası gelmiyorsa bu sektörü demoralize eder. Navlun teşviki dünyada öyle kolay kolay verebilen ülkeler yoktur. Çünkü böyle teşvikler dünya rekabet kurallarına aykırıdır.
Esas teşvik yetişmiş iş gücüdür. Devletin sizin yönetmeliklerle kurallar bütünüyle sizin işlerinizi kolaşyaştırması, haksız rekabeti önlemesi ve herkesi eşit şartlarda yarışa sokmasıdır. Hurda teşviki önemlidir. Ben de savunuyorum. Bu sektörü büyütecektir.
Türkiye bir geçiş ülkesidirb 2 saatlik ulaşımda 350 milyon kişiye ulaşıyoruz. 10 bin dolarlık gelir seviyesiyle komşularımız arasında en iyi ülkeyiz. Bi de düşünün etrafımızdaki ülkelerin gelirlerinin yükseldiğini ozaman çok daha iyi olacaktır.