Dünya sosyal, kültürel, bilimsel her konuda hızlı bir değişim içerisinde, bu değişime ayak uyduramayan şirketler için gelecek zor olacak. 126 beyaz 426 mavi yaka olmak üzere toplamda 552 çalışanı bulunan Koluman Otomotiv Endüstri, 5 yıl için ciddi bir büyümeyi planlıyor. Koluman Otomotiv Endüstri İnsan Kaynakları, İletişim ve Özel Projeler Müdürü Hülya Baltalı, Koluman’ı ileri taşıyacak, geleceğe yönelik pozisyonlar oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.
“Çalışan bağlılığı en önem verdiğimiz konu. Maaş ve sosyal haklar, çalışanlar için en önemli konulardan olmakla birlikte çalışan bağlılığı daha çok maddi olmayan konulara dayanıyor. Çalışanların kendilerini değerli hissetmeleri, markaları ile gurur duymaları, şirket içi iletişim kanalları, sosyal faaliyetlerin çeşitliliği, esnek çalışma saatleri, kendini geliştirme imkânları gibi konular çalışan bağlılığını etkileyen en önemli faktörler. Bununla ilgili gerçekleştirdiğimiz ve planladığımız çalışmalarımız mevcut. Örnek olarak fabrika içerisinde çalışanlarımız için içerisinde birçok sosyal olanak barındıran bir iletişim merkezi kuracağız” diyen Baltalı, Çukurova Bölgesi için önemli bir istihdam kaynağı olduklarını ve bu bakış açısıyla, başta bölge üniversiteleri ve okulları olmak üzere Türkiye’nin çeşitli okullarından mezun olan kişilere fırsatlar tanımaya çalıştıklarını ifade etti.
Baltalı, insan kaynağı politikaları ile ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Üniversitelerle ilişkilerimize ve uzun dönem stajyerlik konusuna önem veriyoruz, stajyer arkadaşlarımızla çalıştığımızda hem onların gelişimine katkıda bulunuyoruz, hem de onları yakından tanıma fırsatı yakalıyoruz. Stajyerlerimizi staj süreleri boyunca değerlendirip yeni mezun seviyesinde pozisyonlarımızda bu arkadaşlarımıza öncelik vererek istihdam sağlamaya çalışıyoruz. Yine benzer şekilde Meslek Liseleri ile yaptığımız ve planladığımız bazı çalışmalarımız mevcut. Adayların teknik anlamda yeterliliklerini, pozisyon için belirlenmiş gerekli nitelikler bazında değerlendiriyoruz. Yurtdışı lokasyonlarımız, yabancı müşterilerimiz, tedarikçilerimiz, yabancı yönetici ve çalışanlarımızı göz önüne aldığımızda yabancı dil tabii ki olmazsa olmazlarımızdan. Yetkinlik anlamında ise kurumsal bakış açımıza uyum sağlayabilecek, sürekli gelişime açık ve ekip çalışmasına yatkın yetkinlikte arkadaşlar arıyoruz. “
Hem otomotiv ana sanayi, hem otomotiv yan sanayi sektörlerinde iş gücü anlamında Türkiye’nin gelişmiş olduğunu belirten Baltalı, özellikle teknoloji ve otomasyonun öne çıktığı bir dönemde olduklarını, artık gerek pazarlama gerek İK tarafında internet ve sosyal medyanın aktif kullanılması; üretim yapan şirketlerin, üretim tarafında maliyetlerini kontrol altına alması, süreçleri hızlandırması için bu çağı yakalaması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin bu konuda gideceği yolu olduğunu dile getiren Baltalı, robot, otomasyon, teknoloji ile ilgili pozisyonlarda daha fazla uzman yetişmesi gerektiğini, bu konularda iyi adayları yakalamak ve tutmanın önemli olduğunu ifade etti.
 
Beyin göçü ile nitelikli iş gücü kaybediyoruz
“Genç bir nüfusumuzun olması tabii ki Türkiye’deki insan kaynağında en büyük avantajımız. Dinamik, enerjik bir insan kaynağına sahibiz. Şirket içerisinde, üniversitelerimizde, meslek okullarımızda teknik anlamda nitelikli ama diğer yandan da sosyal yönü de kuvvetli, farkındalığı yüksek, vizyonu geniş insan kaynağı yetiştirmemiz lazım. Türkiye’deki en büyük insan kaynağı problemlerinden birisi, son yıllarda giderek de artan bir şekilde yurtdışına beyin göçü ile nitelikli iş gücü kaybediyor olmamız. Mevcut nitelikli insan kaynağını ülkemizde tutabilmeli ve Türkiye’nin çeşitli bölgelerine dağıtabilmeliyiz. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde kurumsal istihdamın yayılması önemli ki nitelikli iş gücü farklı bölgelerde çalışmaya istekli olsun” diyen Baltalı, sözlerine şöyle devam etti: “Diğer bir konu, yeni jenerasyonu biliyoruz; özgürlüklerine daha düşkün, baskı altında çalışmayı sevmeyen, daha sabırsız, karar mekanizmaları içerisinde yer almak isteyen bir jenerasyon; ama baktığımızda bunun için çaba da sarf etmeleri gerekiyor. Sadece üniversiteye adım atmak ne yazık ki artık yeterli değil, rekabet yüksek. Bu yeni insan kaynağının farkındalıklarını arttırmamız gerekiyor. Öğrencilerimizin, daha okurken sosyal yönlerini, sorumluluk ve insiyatif alabilme, planlama yeteneklerini geliştiriyor olmaları lazım. Bizlerin işveren olarak farklı jenerasyonların bir arada çalışmalarını sağlayacak şekilde şirket için en uygun yapıyı hazırlamamız gerekiyor.”
 

Sürekli iyileştirmenin, şirketin bir parçası olması gerekiyor
Hülya Baltalı, otomotivin değişken dinamikleri olan bir pazar olduğunu, pazarı yakalamak için sürekli pazarı takipte ve yenilikçi olunması gerektiğinin altını çizdi. “Rekabetin yüksek olmasından dolayı verimi arttırmanız, maliyetlerinizi sürekli kontrol altında tutmanız gerekiyor. Sürekli iyileştirmenin şirketin bir parçası, kültürü haline gelmesi gerekiyor” diyen Baltalı, bu sektörde çalışacak kişilere nitelikli ve diğer adaylar arasından öne çıkan bir aday olmak için şu tavsiyelerde bulundu: “Öncelikle henüz eğitimi devam eden arkadaşlara sadece üniversite eğitimi ile sınırlı kalmamalarını, kulüplere katılmaları, takım çalışmalarında görev almaları, hobileri olması gibi sosyal konularda da kendilerini mutlaka geliştirmelerini tavsiye ediyorum. Kendilerini ifade edebiliyor olmaları çok önemli. Staj dönemlerini mutlaka doğru ve katma değerli geçirmelerini tavsiye ediyorum. İş hayatında daha tecrübe sahibi olanlara tavsiyem ise, sadece yaptıkları işi değil, süreçler arası etkileşimleri de göz önüne almalarıdır. Pazarı, rakipleri, müşteri isteklerini daha iyi anlayabilen, şirket stratejilerine uyumlu bir şekilde yenilikçi, büyük resmi görebilen, her ne iş yapıyor olursa olsun rutinden çıkıp fark yaratabilen adaylar ön planda olacaktır.”