Avrupa ülkelerinde açtığı şirketler, 5 gemiye ulaşan Ro-Ro filosu, Avrupa içlerinde işlettiği blok trenler ile Avrupa’ya intermodal dersi veren Ekol Lojistik, AB ülkeleri içerisinde kendi özmal filosu ile en geniş network ağına sahip lojistik firması olma yolunda ilerliyor. Karadeniz ve Akdeniz’de yeni Ro-Ro projelerini devreye almayı düşünen Ekol lojistik; 6 farklı ülkede açacağı yeni şirketler, tek çatı altında inşa ettiği 210 bin metrekarelik dev deposu, şubat ayında devreye girecek Yalova Limanı gibi birçok yeni proje ile yine dikkatleri üzerine çekecek gibi görünüyor.

Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul’a Ekol Lojistik’te yaşanan son gelişmeleri ve yeni projeleri sorduk. Avrupa’da kendi özmal filosu ile hizmet veren en geniş network ağına sahip  en büyük lojistik firması olacaklarını söyleyen Musul, asıl hedeflerinin ise Avrupa’da en beğenilen şirket olmak olduğunu söylüyor.

6 AYDA 6 PROJE HAYATA GEÇECEK

Ekol Lojistik Yalova Limanı’nın inşaatına devam ediyor. Limanın 2016 Şubat’ta devreye girmesi planlanıyor. Ahmet Musul, Alternative Ro-Ro’nun ilk gemisinin hizmete başladığı 12 Ocak’ta yeni limanı açmayı düşündüklerini ancak bir aylık bir gecikme yaşandığını söylüyor.  Musul, 6 ay içinde devreye girecek yeni projelerini de açıklıyor: “Sofya’da Ekol Bulgaristan’ı kuruyoruz. Kasım ayında hizmete girecek. Yine önümüzdeki  6 ay içerisinde Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya ve İran’da şirket kuracağız.” İran’ın üzerinde özellikle duran Musul, kendileri için çok önemli bir pazar olarak gördüklerini bu sebeple yeni şirketin açılışını düşündüklerinden daha öne çektiklerini söylüyor.

ÇOK GÜÇLÜ BİR INTERMODAL OYUNCUSU OLDUK

Ekol Lojistik son dönemde intermodal hizmete yaptığı yatırımlarla Avrupa’da adını duyurmaya başladı. Ro-Ro ve blok tren taşımalarındaki ağının verdiği hizmet kalitesi Ekol’ü Avrupa’da bilinen bir marka haline getirdi. Musul Sete Limanı’ndan da blok tren taşınmasıyla ilgili beklentilerin oluştuğunu ve bu beklentiye cevap vereceklerini söylüyor. Ekol, 14 Ekim’de ilk treni Sete’den Paris’e kaldıracak. Musul, bunun Paris ile sınırlı kalmayacağının da altını çiziyor. Sete-Calais arasında da tren koymayı düşündüklerini, daha sonra da bunu İngiltere’nin kuzeyine kadar götürmeyi amaçladıklarını söylüyor.  Ekol’ün bir diğer tren projesi de Almanya-Romanya arasında. Musul, Trieste-Ljubljana üzerinden  bir tren taşımasının düşünülebileceğini aktarıyor ve Köstence ve Poti’den Trabzon’a buradan da İran’a gidecek bir taşıma hizmetinin de düşündükleri projeler arasında yer aldığını açıklıyor. Musul bu yatırımların sonucunu da “Çok ciddi bir intermodal oyuncusu haline geliyoruz” diyerek açıklıyor.

Ekol Lojistik son dönemde arka arkaya yurtdışında şirketler açmaya başladı. 6 yeni şirket daha kuracak marka bu yatırımlarla ağını iyice artırmış olacak. Ahmet Musul, yurtdışında kurdukları şirketlerin çok başarılı olduğunu belirterek “Bunlar Türkiye için kurulmadı. O ülkeler için kuruldu” diyor. Bu şirketlerin Türkiye ile yaptığı taşımaların toplam taşımaya oranının dörtte biri geçmediğini aktaran Musul, bunun kendileri için çok önemli olduğunu belirtiyor. 

 KENDİ ÖZMALI İLE TAŞIMA YAPAN AB’NİN EN BÜYÜK LOJİSTİK FİRMASI OLUYORUZ

“Yeni kurduğumuz şirketlerle beraber Ekol lojistik AB içerisinde kendi ekipmanları ile hizmet veren en geniş network’a sahip en büyük lojistik şirketi olacak” diyen Ahmet Musul, özmal ile hizmet vermenin önemine işaret ediyor: “Özmal ile hizmet vermek yeni dönemde firmaların tercih ettiği bir yöntem haline geldi. Forwarder yöntemiyle karayolunda çözüm üretmek  artık demode oldu. Şirketler artık kendi ekipmanlarını kontrol edebilen, planlamalarını departmanlarının uzantısı gibi gördükleri şirketlere şans tanıyorlar. Hele de otomotiv gibi büyük montanlı işlerde filosu olmayan firmaların rekabet gücü kalmıyor. O yüzden filosu olan lojistik firmalarının gözde olduğu bir dünyada önümüzdeki yılın ortasına kadar 16 tane AB üyesi ülkede kendi  markasıyla hizmet veren network haline geleceğiz. O zamana kadar filo sayımız treyler ve konteynerde 4 bini aşar. Şu anda 3 binin üzerinde. Treylerde 2 bin 800’lerdeyiz, konteynerle birlikte 3 bin 500’ü buluyoruz.”

YENİ RO-RO PROJESİ KARADENİZ ve AKDENİZ’DE OLACAK

Ekol Lojistik’in bir sonraki Ro-Ro projesi Karadeniz ve Akdeniz’de olacak. Musul, Akdeniz Ro-Ro projesinin Türkiye-Yunanistan –İtalya bağlantılı olacağını söylüyor. Özellikle Yunanistan- Lavrion Limanı burada öne çıkıyor. Musul, “Şu anda kullandığımız Lavrion Limanı’nı 2016 yılı sonlarında veya 2017’de; Kıbrıs, İsrail ve Mısır’a ulaşmakta aktarma hub’ı olarak düşünüyoruz” diyor. Yalova Limanı’nın bu noktada kendilerine çok büyük bir avantaj sağlayacağını anlatan Ahmet Musul, “Anadolu yakasından ve Gebze’den gelen yükler için çok ideal bir buluşma noktası olacak. Yeni otoban bağlantılarından sonra üreticilerimiz için çok daha hızlı çözümler gelecek” diyor.

OTOMOTİV LOJİSTİĞİNE ÖZEL HİZMET İÇİN PATENT ALIYOR

Ahmet Musul tüm bu projeler ve deneyimlerin sonucu ortaya yeni ve farklı fikirlerin çıktığını söylüyor.  Bunlardan birinin de otomotiv sektörüyle ilgili olduğunu açıklıyor. Araç üreticilerinin daha kısa sürede Avrupa pazarlarına daha iyi ulaşmalarını sağlayacak bir proje üzerinde çalıştıklarını ve bunun patenti için başvuru yapacaklarını açıklıyor. Ekol’ün otomotiv sektörü için üzerinde çalıştığı yeni proje ile ürünlerin daha az elleçlenmesi ve daha garantili taşınması amaçlanıyor. Zamanında teslimatın son derece önemli olduğu sektörde Ekol burada farkını ortaya koymaya hazırlanıyor.

MERKEZ TÜRKİYE PROJESİ

Ahmet Musul’a Aksaray projesinin son durumunu soruyoruz.  Aksaray projesinin Merkez Türkiye Projesi’ne çok benzediğini belirten Musul, “Mal akışının sadece İstanbul gibi dikdörtgenin bir köşesinden değil de daha merkeze yöneleceği, hem arsa fiyatları uygun, hem çalışanların aidiyet duygularının olduğu alanlara gitmek istiyoruz. Bunlar ülkemizin bu yatırımların yapılabilir ve geliştirilebilir bir ortama sahip olmasıyla mümkün. Bu sorunları da aşarsak Türkiye’de çok büyük fırsatlar var. Biz bunun en güzel örneklerinden biriyiz” diye konuşuyor.

KAPİTALSİZ BÜYÜYEN MODEL YARATTIK

Ekol Lojistik’in son dönemdeki yatırımları, ardı ardına kurulan yeni şirketleri ve üzerinde düşünülen yeni projeleri akıllara bu sermayenin nereden geldiğini getiriyor. Ahmet Musul buna “Biz kapitalsiz büyüyebilen bir model yarattık” diye cevap veriyor. Bunu daha da geliştirmek istediklerini anlatan Musul,  “Sektörümüz sağlıklı bir durumda değil. Üzerinde çok büyük bir fiyat baskısı var. O yüzden sağlıklı çözümlerle bu rekabeti daha yaşanabilir kılmak, aynı zamanda üretici firmalar için de rekabeti geliştirmemiz gerekiyor. Sadece gelirimizi artırmak değil onların giderlerini de düşürerek gelirlerimizi artırmak zorundayız” diye konuşuyor.

CİDDİ TEKLİFLER VAR EKOL DEĞİL AMA ALERNATİVE RO-RO’YU DÜŞÜNEBİLİRİZ

Ahmet Musul, 2009 yılındaki Dubaili fon şirketi Invest AD yatırımı dışında dışardan hiçbir fon girişinin olmadığına dikkat çekiyor. “Dolayısıyla hem kazandıklarımız, hem aldığımız kredilerle dönüyoruz. Ama belki yakında farklı bir fon girişinin olacağı bir gelişme yaşanabilir” diyen Musul’a bunun nasıl gerçekleşebileceğini soruyoruz. “Özellikle Ekol tarafında şirketimize çok ciddi talipler var. Ancak ben Ekol’ü Ekol’e verme fikrimden dolayı bu tekliflere kapalıyım. Ancak Alternative Ro-Ro ve liman konusunda bir şeyler olabilir” diyerek Ro-Ro konusunda önemli gelişmelerin yaşanabileceğinin ipuçlarını veriyor.

EKOL, HİSSELERİN TAMAMINI ALIP HALKA AÇILACAK

Musul, Ekol Lojistik konusunda oldukça kapalı. Ekol’ü satmak veya yeni bir fon girişi yerine şu anda var olan fondaki hisseleri de geri alacaklarını söylüyor.  “Şimdilik yüzde 1 hisseyi geri alarak fon şirketinin hisse oranını yüzde 36’ya düşürdük. Her yıl yüzde 12’sini alarak 3 yıl sonra tamamen hisseleri almış olacağız. Daha sonra Ekol’ü yüzde 49’unu halka açacağız,  yüzde 51’i de Ekol’ün olacak. Kısacası herkesin sahip olduğu ama kimsenin sahip olmadığı bir yapı kuracağız.”

CENGİZ TOPEL BUZDOLABINDA BEKLİYOR

Cengiz Topel havalimanı ile ilgili projeyi askıya aldıklarını ancak sürekli akıllarının bir kenarında tuttuklarını belirten Musul, bunu çok önemli proje olarak gördüklerini söylüyor. Musul, “Cengiz Topel, 3-5 saat içerisinde Türkiye’nin yüzde 80’ine ulaşabilen bir lokasyonda. Aynı şekilde tüm Avrupa’ya kapıdan kapıya bazı yerlere 24, bazı yerlere 48 saatte hizmet götürebileceğimiz bir kargo network ağı oluşturmak istiyoruz” diyor. 

210 BİN METRAKERİLİK DEV DEPO YAPIYORUZ

“Şekerpınar’da bir yatırımcı firma ile yaptığımız uzun süreli anlaşma ile Türkiye’de tek çatı altında en büyük kapalı depoyu önümüzdeki yılın sonuna doğru inşa etmiş olacağız” diyen Ahmet Musul, bu deponun kendi içinde ilkleri taşıyacağını ve toplamda 210 bin metrekarelik kapalı alana sahip olacağını söylüyor.

SAMANDIRA’DA YÖNETİM MERKEZİ KURACAĞIZ

Şehir merkezlerinin artık çok pahalı olduğunu söyleyen Musul, Samandıra’daki yerlerini bir ara satmayı düşündüklerini ancak şimdi burada belediye izin verirse Türkiye’deki en güzel ofislerinden birini inşa edeceklerini belirtiyor. Tüm Ekol şirketlerinin yönetileceği merkez ofis olarak faaliyet verecek bir ofis binası yapacaklarını ve burada 600 beyaz yakalı çalışanın görev alacağını kaydediyor.

ŞEKERPINAR-MAHMUTBEY GİŞELERİ ARASINDA EKOL TIR’I GÖREMEYECEKSİNİZ

Ahmet Musul, Yalova Limanı’nın hizmete girmesiyle Şekerpınar gişeleriyle Mahmutbey gişeleri arasında Ekol TIR’larının görülemeyeceğini ifade ediyor. 100 bin araçlık bir yükü İstanbul’un yoğun trafiğinden çekeceklerini vurgulayan Musul, “Daha akılcı bir yolla Anadolu’dan Avrupa’ya karayolunu kullanmadan geçiyor olacağız. İnşallah trafiğe ve çevreye katkımızla bir ödül kazanırız, sektöre de bir kıvılcım oluruz” diyor. 

TÜRKİYE’NİN LOJİSTİKTE EN BÜYÜĞÜYÜZ

Fortune 500 Listesi’nde Ekol lojistik Türkiye’nin en büyük ikinci lojistik firması olarak yer buldu. Musul bu sıralamayla ilgili “Türkiye’de 3PL (Üçüncü Parti Lojistik) faaliyetlerinden elde edilen gelirleri konsolide edilerek hesaplanırsa bu sektörün Türkiye birincisiyiz” diye yorumluyor. “Ama birinci sırada görünmek istediğimiz yer Capital’in yapmış olduğu Türkiye’nin en beğenilen şirketi sıralamasıdır” diyen Ahmet Musul, “Amacımız şirketimizi UND üyesi bir firma olarak en iyi şekilde temsil etmek. Yoksa büyüklük göreceli bir kavram. Bizim cirosal anlamda böyle bir hedefimiz yok. Bu bir sonuç. Hedefimiz en beğenilen marka sıralamasında birinci olmak. Bunu 25. yılımızda başardık. Bu başarımızı artık Avrupa’ya da taşımak istiyoruz. Intermodal ve performansta birinciliklerimiz var;  Daimler, P&G gibi bazı müşterililerimizde birinci olduk ama bağımsız kaynaklar tarafından yapılan yarışmalarda en beğenilen marka olmak istiyoruz” diye konuşuyor.