Tüketicilerin yeşil ürünlere olan ilgisi sürekli olarak artıyor. Raflarda yeşil olarak adlandıracağımız pek çok ürün var. Beyaz eşyadan, aydınlatmaya, binalardan lastiklere kadar çok geniş çerçevede ürünlerin ekonomik boyutu ve çevreye olan etkisi gözler önüne seriliyor. Peki yeşil lojistik, bu sürecin neresinde? 

Türkiye’de yeşil lojistik algısı global ekonomiden farklı olarak daha ağır ilerliyor. Bunun başlıca nedeni, firmaların yeşile aktaracağı bütçelerin henüz oluşmaması. Lojistikçiler, işlerini sınırda sayılabilecek karlarla yürütüyor. Burada lojistik hizmet alanların daha istekli olması ve taşın altına elini koyması gerekiyor. Çünkü yeşil ürün diye tanıttığı ürünü de; aslına uygun olarak taşıdım, depoladım demesi gerekiyor. Bunun için sadece lojistikçisinin eline bakmaması, lojistikçinin koluna girmesi gerekiyor.

Yeşil Lojistik’in gelişmesinde altyapı da en önemli bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Türkiye’nin liman, demiryolu, hava kargo, depolama, modlar arasında bağlantı, finansman, öz sermaye gibi temel sorun niteliğindeki bu başlıklar yeni lojistik köylerle, demiryolunun serbestleşmesiyle, AB uyum yasalarıyla adım adım çözülecek gibi.

Ancak bu arada kritik bir nokta var. Türkiye altyapısı,  maliyetlerin kimin tarafından karşılanacağı gibi sorunlarla uğraşırken dünya yerinde durmuyor. Firmalar yeşil rekabete kendisini hazırlıyorlar. Çünkü Yeşil Lojistik, sadece satınalmalarla yönetilebilecek bir süreç değil. Her şeyden önce çevreci kültürün özümsenmesi gerekiyor. Elinizdeki bu rapor da bu kültürde neler olduğuna dair birçok bilgiyi içerisinde barındırıyor.. Yayının amacı Türkiye’de ve dünyada tüm kesimleri birbirinden haberdar etmek ve eğilimleri önceden verebilmek. Türkiye yarışa herkesle birlikte başladı ama hızı istenilen düzeyde değil.

Yeni nesil çevreyi çok seviyor ve özümsüyor. Gezi parkı eylemleri bunun en sarsıcı örneğini oluşturuyor. Bugünün şirket yöneticilerinin öncelikleri farklı. Çünkü onlar Türkiye’nin sanayileşme arzusuyla yetişen bir nesil. Onlar için önemli olan üretmek ve daha çok üretmek... 

Çevreyi seven nesil, yetki ve karar sahibi olduğunda şaşırtıcı derecede bir dönüşümün içinde kendinizi bulabilirsiniz. Bu insanları bugünden yarına çevreci oldum diye ikna etmeniz çok zor. Yarın meyve yemek için bugünden tohumu ekmeniz gerekiyor.

Yeşil Lojistik çok fazla maliyet, emek ve zaman gerektiriyor.Ancak her şartta yapılan işlerin çevreye en az zarar verdiğini bilmek tüm bunlara fazlasıyla değiyor. Çünkü çevreyle birlikte siz de kazanmış oluyorsunuz.