U.N. Ro-Ro, İtalya’nın Trieste Limanı’nındaki Samer Seaport terminalinin yüzde 60’ını satın aldı. Samer Seaport Terminali’nin satın alma işlemine ilişkin anlaşma 16 Aralık günü U. N. Ro-Ro, Samer Seaports ile Trieste Ticaret Odası ve Liman İdaresi arasında Trieste’de düzenlenen tören ile gerçekleştirildi. 1994 yılından beri Trieste Limanı’nda Samer Seaport Terminali’ni kullanan U.N. Ro-Ro, bu anlaşma ile ilk yurtdışı liman yatırımını da gerçekleştirmiş oldu.

Anlaşmaya ilişkin bir değerlendirme yapan U.N. Ro-Ro CEO’su Sedat Gümüşoğlu; “U.N. Ro-Ro’nun ilk yurt dışı liman yatırımını hayata geçirmekten dolayı oldukça mutluyuz. Bu anlaşmanın Türk taşımacılığının ve ihracatının gelişmesine önemli katkı sunacağına inanıyoruz. Türkiye çıkışlı Ro-Ro hatlarının Avrupa’ya ana giriş merkezi olan Trieste Limanı’na yapılan bu yatırım, U.N. Ro-Ro’nun Trieste’ye olan bağlılığını göstermektedir. Samer Seaport Terminali, Trieste Limanı’ndaki en büyük Ro-Ro terminali olup, 20 yıllık işletme hakkına sahiptir” dedi.

Gümüşoğlu, limanın kapasitesinin geliştirilmesi ve intermodal taşımacılık modeline yönelik 2014 yılında yatırımlarına devam edeceklerini söyledi. Gümüşoğlu, “2014-2016 yılları arasında 8.5 milyon Euro ek yatırım ile Trieste Samer Seaports Teminali’nin kapasitesini geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu yatırımlarla şu anda haftada 6 tren kapasitesine sahip terminali, günde minimum 6 tren operasyonu yapılan bir intermodal terminal konumuna getireceğiz. Böylece Türk tırları ve konteynerleri Trieste limanından Orta Avrupa’ya kadar karayolu trafiğine girmeden veya herhangi bir geçiş belgesi kısıtlaması yaşamadan taşınabilecek. Yani U.N.Ro-Ro bu yatırımlarla Türk ihracatçılarına navlun ve transit süre konusunda avantajlar sunmaya devam edebilecek” diye konuştu.

U.N. Ro-Ro tarafından hayata geçirilecek bu yeni yatırımlar ile uluslararası nakliye firmaları herhangi bir yatırım gerekmeden yarı römorklarının demiryolu ile taşınmasını sağlayacak. Bu yenilikçi elleçleme tekniği ile yarı römork ve mega treylerler demir yoluna kolayca geçiş yapabilecek. Uluslararası nakliyeciler için terminal altyapısı veya ekipmanları için de yeni bir yatırıma gerek duyulmayacak. Türkiye ve Avrupa arasında intermodal sistem ile taşımacılık yapacak firmalar, ilave bir yatırım yapmasına gerek kalmadan bu yeni hizmetten yararlanabilecek.