Mars Logistics, sektörde “Yeşil Lojistik” ve “Sürdürülebilirlik” tarafıyla öne çıkan Intermodal taşımacılık hizmetini 2012 yılından bu yana veriyor. Otomotiv, gıda, tekstil, kimya, enerji, kozmetik gibi birçok sektöre bu hizmeti sunan Mars Logistics, her yıl filosundaki araçları çevre dostu araçlarla yenileyerek doğayı korumaya özen gösteriyor. Peki, bu çevre dostu Intermodal taşımacılık modeli nasıl işliyor? Türkiye’de çeşitli noktalardan alınan yükler önce treylere yükleniyor. Treyler İstanbul, İzmir veya Mersin limanlarından gemi yoluyla Trieste’ye ulaşıyor. Ardından buradan tren yoluyla güzergâhına devam eden yükler,  Bettembourg Multimodal terminalinden geçtikten sonra, karayolu ile Avrupa’nın Lüksemburg, Belçika, Hollanda, İngiltere, Fransa ve Almanya’daki çeşitli varış noktalarına ulaşıyor.

Karbondioksit salınımını yüzde 36’ya düşürüyor

Intermodal taşımacılık modeli, tüm taşımalarda yüzde 36 oranında daha az karbondioksit salınımı sağlıyor. Hatta bazı Avrupa ülkelerine yapılan taşımalarda bu oran yüzde 76’ya çıkıyor. Mars,  2015 yılında Intermodal Taşımacılık ile bir milyon 896 bin 971 ağaç ile 4 bin 742 hektar ormanlık alanı kurtarmış oldu.

Intermodal taşımacılık modeli, konteyner veya treyler içerisindeki yükle, başlangıç noktasından ulaşacağı yere kadar çeşitli taşıma kombinasyonlarıyla hareket ediyor. Hizmeti haftanın 6 günü karşılıklı olarak devam ettiren Mars Logistics, ekolojik taşımacılık yapmaları konusunda ve sürdürülebilir çevre duyarlılığı hakkında hem firmalara, hem de lojistik sektörüne farklı bir yön veriyor.

 Doğayı korumak sektörün önceliği olmalı

Doğa dostu taşımacılık modeli Intermodal ile “Optimum süre, maksimum çevrecilik” sloganıyla hareket ettiklerini söyleyen Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar, “Intermodal taşımacılık, 2012 yılı Eylül ayından bu yana hizmet verdiğimiz bir model. Çevreye katkısı ve minimum transit sürelerde hizmet vermesi dolayısıyla da müşterilerimiz tarafından sıklıkla tercih edilen bir sistem. Her şeyden önemlisi ve bizim için kıymetli olanı ise karayolu taşımacılıktaki karbondioksit salınımı en alt seviye iniyor olmasıdır. Temennimiz sektörün bu tür çevre duyarlılığı yüksek taşıma sistemlerini daha çok kullanması ve bunun sürdürülebilir olması için yeni projelerle ekolojik sistemin korunmasına katkı sağlamalarıdır” dedi.