Damco Doğu Akdeniz Bölgesi CEO’su Okyay Öztuğran, firmasındaki son gelişmeleri ve global trendleri Transmedya Dergisi ile paylaştı. Dünyada 100’den fazla ülkede, 300 den fazla noktada hizmet verdiklerini, Doğu-Batı ve  Kuzey Afrika, Ortadoğu, Pakistan, Kamboçya , Vietnam gibi operasyon yapmanın zor olduğu ülkelerde bile global lojistik altyapısı ile hizmet verebildiklerinin altını çizdi.  

Mersin’den sonra Ankara’dayız

Global müşterilere yıllardır hizmet verdikleri Tedarik Zinciri yönetiminin yanında, özellikle son yıllarda Türkiye’de Forwarding hizmetlerinde büyüdüklerini kaydeden Öztuğran, Mart ayında Mersin’de şube açtıklarını ve burada çevre illere daha iyi hizmet verebileceklerini belirtti.  Bu bölgede Türkiye’nin ihracatının yüzde 35’lik bir kısmının yapıldığını söyleyen Öztuğran, burada ihracata konu olan tüm ürünlerin ihracat illerinden limanlara olan yurtiçi konteyner taşımaları dahil olmak üzere, denizyolu ile tüm dünyaya taşımacılığını yapacaklarını ifade etti. Bir sonraki şubenin Ankara olacağını belirten Öztuğran “Ankara’da özellikle savunma sanayi ve inşaat sektörleri ile ilgili lojistik potansiyeli değerlendirmek istiyoruz.” diyerek iki sektörün önemini şöyle açıkladı: “Türkiye inşaat sektöründe Çin’den sonra dünyada ikinci büyük ülke. En büyük 33 inşaat şirketi 40 milyar dolarlık iş hacmine sahip. Bu sektörde taşımalar,  sadece Türkiye’den ihraç olarak değil,  aynı zamanda örneğin Çin’den Afrika’ya da yapılıyor. Diğer yandan da,  NATO, UNESCO, FAO gibi global savunma ve yardım kuruluşlarının onaylı taşıyıcısı olduğumuz için, burada özellikle savunma sanayi ve yardım kuruluşları alanında da taşıma taleplerine cevap vereceğiz. Bu sektörlerle ilgili olarak, Mersin limandan transit veya Türkiye içindeki herhangi bir noktadan Kuzey Irak’a karayolu taşımalarına başladık

FMCG firmalarının tedarik zinciri yönetimi süreçlerini devralacağız

Türkiye’nin önemli firmalarına ve dünyada global firmalara hem taşıma, hem de tedarik zinciri yönetimi alanlarında hizmet verdiklerini anlatan Okyay Öztuğran, perakende, tekstil, hazır giyim, sektörlerinin yanı sıra FMCG müşterilerine de  hizmet vermeye başladıklarını anlattı. Yakın zamanda FMCG firmalarının lojistik yönetim süreçlerini (Control Tower- 4PL modeli ile) devralacaklarını anlatan Öztuğran, firmalara entegre lojistik çözüm sunacaklarını söyledi.

Damco’nun operasyonel verimliliğe çok ciddi yatırımlar yaptığına değinen Öztuğran, dünyada belli noktalarda operasyon merkezleri oluşturulduğunu ve bu merkezlerden birkaç dil konuşabilen, konusunda uzman kadrolarla  birden fazla ülkeye hizmet vermeye başladığı bilgisini verdi.

Halen kurye ve tedarik zinciri hizmetleri buluşmadı

Globalizasyon nedeniyle dünya ticaretinde ülkelerin sınırları aşıldı. Herkes her yerden ürün/hizmet alıp, her yere ürün taşıyabiliyor. Tek bir lojistik alanda hizmet vermek demode oldu. Sadece kara nakliyesi veya depo hizmeti vermek yeterli değil. Entegre çözümler daha ön plana çıkıyor. Öztuğran, ekspres kurye firmalarının tedarik zinciri ve lojistik hizmetleri vermeye başlamasını şöyle değerlendirdi: “Kurye hizmetleri halen karlı bir iş, dolayısıyla diğer lojistik hizmetlerle ürün portföylerini desteklemeyi ve aynı müşteriye diğer hizmetleri de satmayı düşünüyorlar. Ancak kurye operasyon mantığı ile tedarik zinciri yönetilemiyor. Kurye hizmetleri mevcut altyapısı ile fokus olduğu alanda ilerlemeli. Forwarding hizmetlerinde,  profesyonel uluslararası ticareti bilen ekipleri yaratmak ve eğitmek çok uzun zaman alıyor. Donanımlı ve yüksek profilli çalışanlar yaratamıyorsanız başarı da gelmiyor. Çalışanların gerçekten çok nitelikli olması gerekiyor.”

Perakende sektöründe Omni-Channel kavramı gelişiyor

Tüketiciyi dijital ve fiziksel kanalların hepsinde yakalamayı hedefleyen bir pazarlama yöntemi olan Omni-Channel’i anlatan Öztuğran, artık e-ticaretin ve iletişim teknolojilerinin perakende sektöründe çok öne çıktığını anlattı. “E-Ticaret’in gelişmesi, Drop Box ve Shop-in-Shop konseptleri ve müşteriye diğer etkin ulaşma yolları önemli rol oynayacak” diyen Öztuğran, müşteriler artık yaptıkları alışverişleri çok hızlı ve istediği noktaya zamanında teslim eden kanalları tercih etmeye başladığına değindi.

Başarı için yerel yönetici şart

Okyay Öztuğran global firmalarda yerel yöneticiler mi, yabancı yöneticiler mi daha başarılı oluyor? sorumuzu şöyle cevapladı: “Türkiye kendine özgü, çok özel bir pazar. Müşteri dinamikleri ve yerel kültür, yapılan işin çok önüne geçiyor. Türkiye’de başarılı olmak isteyen global firmalar yerel yöneticilerle hareket etmek zorunda. Global lojistik firmalar yerel pazara ve müşterilere odaklanmazsa, networklerinden gelen işlerle ancak ortalama düzeyde büyürler.

Çalışan profilimiz dünyaya göre çok farklı. Ne Ortadoğuluyuz,  ne de Batılı, ortada bir yerdeyiz. Şirketler ancak belirli bir taşıma hacmine ulaştıktan sonra karlı hale gelebiliyor. Binden fazla oyuncunun olduğu fragmente olmuş bir Türkiye pazarında kar etmek gerçekten çok zor. Karsızlık da şirketlerde işgücü yetiştirmeye ayrılacak kaynaklarında yetersizliğe neden oluyor.

Global lojistik firmalar yerel yöneticinin global alandaki vizyon, bilgi birikimi ve yetkinliğine de bakıyorlar. Çünkü yerel yönetici bulunduğu yerel ülkede başarılı olduktan sonra kendini geliştirebilmesi için globalde de yetki verebiliyorlar. ”

Boğaziçi Endüstri Mühendisliği mezunu olan Okyay Öztuğran, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Finans alanında yüksek lisans yaptı.  20 yıldır lojistik sektöründe Procter Gamble, DHL, Ekol Lojistik gibi firmalarda görev aldı. Halen profesyonel iş hayatının yanında, 4 yıldır Özyeğin Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde Lojistik Yönetimi dersleri veriyor.