Binali Yıldırım, Bakanlığının 2016 yılı bütçesinin görüşülmesi sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı ve önemli bilgiler aktardı. Öncelikle bir lojistik master plan hazırlığı başlattıklarını vurgulayan Yıldırım, "Ancak bu arada da devam eden projeler var. Olması gereken artık belirlenmiş projeler var. Bunları da dikkate alarak bu master plan çalışmalarını yürüteceğiz" şeklinde konuştu.

Yıldırım, Çandarlı limanının altyapısının büyük oranda tamamlandığını, üst yapı için de bir kez yap-işlet-devret modeliyle ihaleye çıkıldığını ancak şartlar operatörlere cazip gelmediği için teklif çıkmadığını söyledi. Yıldırım, "Sonra tekrar çıkıldı yine teklif gelmedi. Şimdi hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Tekrar aynı durumu yaşamamak için şartları gözden geçiriyoruz" dedi.

Kamu-özel ortaklığında risklerin adil paylaşılması gerektiğini belirten Yıldırım, "Kamu ve işletmeci kendi yükünü alacak ve koyduğu finansmanın karşılığını görecek. Bu kararları verirken her iki tarafın beklentilerini de gözönünde bulundurarak karar vermek gerekiyor. Sadece kamu menfaatini çok abartarak ön planda tutunca proje uygulanabilir olmaktan çıkıyor" diye konuştu.

Demiryollarında yük taşımacılığına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yıldırım, "Gelişme var ama biz daha fazlasını başarmalıydık. Bizim yollarımızın sağlıklı bir işletmeciliğe hazır olmadığını söylememiz lazım. 50 yıldan fazla bakımsız yollar, önce yolları iyileştiriyoruz. O yüzden de trafiği durduruyoruz. Biraz taşımaların az artmasının sebebi de budur. Şu ana kadar 9 bin kilometrelik bir aksı yeniledik, geriye kaldı 3 bin kilometrelik yolumuz. Bunları da önümüzdeki bir iki yılda tamamlayacağız. Sinyal ve elektrik işi de bittikten sonra bu yıldan itibaren demiryollarını da özel işletmecilerin kullanımına açacağız, belirli bir bedel karşılığında burayı kullanabilecekler. Kademe kademe demiryolları altyapısının kullanım oranının önümüzdeki yıllarda oldukça artacağını söyleyebilirim" diye konuştu.

"Türkiye'nin ana akslarını bölünmüş yol haline getirdik"

Yıldırım, karayollarında başlangıç ödeneğiyle yıl sonu gerçekleşmesi arasında oluşan farkın genel yaşanılan bir durum olduğuna dikkati çekerek, "Bu fark diğer bakanlık birimlerinde kullanılamayan bütçelerde karşılanmaktadır. Eğer bu da kafi gelmezse diğer kurumlardan artan miktarlar toplanarak bu şekilde bu fark karşılanmaktadır" diye konuştu.

"Karayollarında niye böyle bir yöntemle çalışıyoruz?" diye soran Yıldırım, "Yatırım tavanı var. Bununla ihtiyaçlar arasında kıyaslama yaptığımızda ya bu yolları, ihtiyaçları 30 seneye yayacağız, o sürede yapacağız veya böyle bir yöntemle süreyi kısaltacağız. Eğer biz ödenek açmadan yol yapsaydık bizim bu süre içerisinde yapacağımız yolların azami miktarı 6 bin kilometre olurdu. Halbuki 18 bin 300 kilometre yol, bölünmüş yol yaptık" dedi

Türkiye'nin ana akslarını bölünmüş yol haline getirdiklerine dikkati çeken Yıldırım, burada herhangi bir farklı düşünceleri olmadığını, ülkenin altyapısını daha fazla ve kısa sürede geliştirelim düşüncesiyle yaptıkları bir çalışma olduğunu kaydetti.

Yıldırım, demiryolu ağırlıklı entegre taşıma sisteminin oluşmasına ilişkin ise,"Biz 50, 60 yılın yanlışını düzeltmeye çalışıyoruz, işin esası bu. İstediğimiz oranda mı? İşte yolcuda 94'ten 88'e gerilemişiz, yükte de 2, 3 puan daha gerilemişiz. Hedefimiz yüzde 80'lere, 78'lere gerilemektir. Demiryollarına bundan sonra daha fazla yüklenmemiz lazım. Karayollarında kalan projeleri tamamlamakla birlikte demiryollarına daha fazla yüklenmemiz lazım, Bağlantıları iyi kurmamız lazım. Demiryolu-karayolu, demiryolu-denizyolu, karayolu-havayolu, demiryolu-havayolu bunlarla ilgili de bir ulaştıma ana plan çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.