Avrasya Birliği fikrinin öncülerinden olan Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev şimdiye kadar Türkiye’nin de bu birlikte yer alması gerektiğini birçok kez vurgulamıştı. Kazakistan, Rusya ve Belarus’un kurduğu Avrasya Ekonomik Birliği’ne (AEB) Ermenistan’ın ardından tam üye olan Kırgızistan ile Kazakistan arasında gümrükler kaldırıldı. Tüm yasal ve teknik prosedürlerini tamamlamasının ardından 8 Mayıs’ta Avrasya Ekonomik Birliği’ne tam üye olan Kırgızistan ile Kazakistan arasındaki Ak-Jol, Çaldıbar, Ak-Tilek, Ken-Bulun, Tokmok, Karkıra, Çon-Kapka ve Kayındı sınır kapılarında görev yapan gümrük memurlarının görevi de sona erdi. Kırgızistan’ın kuzeyindeki Çuy Vadisi’nde yer alan Bişkek ile Almatı karayolu üzerinde bulunan Ak-Jol Devlet Sınır Kapısı’nda gümrüklerin kaldırılması nedeniyle bir tören düzenlendi. Törene, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev ve Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan’ın tatil merkezi Issık Gölü Bölgesi’ndeki Çolpon-Ata kentinde bulunan Cengiz Aytmatov Kültür Merkezi’nden telekonferans sistemiyle katıldı. İki ülke liderinin talimatıyla Kırgız ve Kazak devlet sınır kapılarındaki bariyerler sembolik olarak kaldırılarak, sınır kapılarında görev yapan gümrük görevlileri törenle uğurlandı.

Nazarbayev: İki akraba halkı arasında hiçbir bariyer olmayacak

Devlet Başkanı Nazarbayev yaptığı konuşmada, Kırgızistan’ı Avrasya Ekonomik Birliği’ne tam üye olarak Kırgızistan ve Kazakistan sınırındaki gümrüklerin kaldırılmasından dolayı kutladı. Nazarbayev, iki ülkenin ve iki halkın arasında sıkı işbirliğe sahip olduğunun altını çizerek, “Bugün tarihi bir gündür. Kazak ve Kırgız halkını yürekten kutluyorum. Kazak halkı daima Kırgız halkına destekte bulundu. Sonunda, birliğe üye olan Kırgızistan ile sınırdaki gümrükleri de kaldırıldı. İki akraba halkı arasında hiçbir bariyer olmayacak. Halklar arasında serbest ticaret ve işbirliği olacak” dedi. Dünyadaki ekonomik krizin Avrasya Ekonomik Birliği üye ülkelerin ekonomisini olumsuz etkilediğine işaret eden Nazarbayev, Kazakistan’ın bu yıl, Kırgızistan’a 51 şirketle bir buçuk milyar dolar yatırımda bulunduğunu anımsatarak, “Fabrika kuruyoruz. Kırgızistan’ın tatil merkezi Çolpon-Ata kenti ile Almatı kenti arasındaki mevcut 480 kilometrelik karayolunu 250 kilometreye düşürmeye yönelik yeni yol çalışmalarına başlamak istediklerini söyledi.

Atambayev: Orta Asya’da birbirine en yakın iki halkız

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayev de, Kırgız ve Kazak halkların arasında sınır ve bariyerlerin olmaması dileğinde bulunarak, “Kırgız kazak halkı kardeştir. Orta Asya’da birbirine en yakın iki halk vardır. O da Kırgız ve Kazak halkıdır. İki halkın yolu açık olsun. Allah korusun” dedi. Ak-Jol Devlet Sınır Kapısı’ndaki törende hazır bulunan Başbakan Temir Sariyev de, “İki halkı kutluyorum. Bundan sonra birbirimizin misafirliğine icabet edelim. Gelin alıp verelim” ifadesini kullandı. Avrasya Ekonomik Birliği üye ülkeleri ile kuzeyden sadece Kazakistan ile sınırı bulunan Kırgızistan, güneyindeki Özbekistan, Tacikistan ve Çin ile sınırları Birliğin dış sınırı haline gelmiş oldu.

Avrasya Ekonomik Birliği

Avrasya Ekonomik Birliği’nin gerekliliği ile ilgili fikri, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in 29 Mart 1994 yılında Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi’ni ziyareti sırasında ilk kez dile getirmişti. Kazakistan tarafından projelendirilen düşünce 1994 yılında bölge ülkeleri ile paylaşıldı. Bir entegrasyon projesi olan Avrasya Ekonomik Birliği, Rusya ile Belarus arasında 1995 yılında imzalanan Gümrük Birliği anlaşması ile başlangıç yaptı. 2000 yılında Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan, Avrasya Ekonomik Topluluğu’nu (AET) kurdu. 2010 yılında, Rusya, Kazakistan ve Belarus arasında gümrük birliği kurulmuş ve bu üç ülke aralarında yoğun ekonomik entegrasyona başlamıştı. Gümrük Birliği’ni oluşturan üç ülkenin liderleri 29 Mayıs 2014’te, Avrasya Ekonomik Birliği’nin kuruluşuna ilişkin anlaşmayı imzaladı. Avrasya Ekonomik Birliği’nin kuruluşuna ilişkin anlaşma ise 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Avrasya Ekonomik Birliği, Avrasya coğrafyasındaki ülkelerin pek çok ülkeyi kapsayacak şekilde, Avrupa Birliği’ne benzer uluslararası bir birlik yapma hedefleniyor. Avrasya Ekonomik Birliği anlaşması ile birlik üyeleri arasında mal, hizmet, sermaye ve iş gücü dolaşımının serbest hale gelirken, birlik ülke vatandaşları diğer üye ülkelerde de aynı hukuk ve haklara sahip oluyor.

Sandıkçı: Uzun vadeli planlar ile Avrasya Ekonomik Birliği’ne bakılmalı

Kırgızistan ve Kazakistan bölgelerini en iyi bilenlerden biri hiç kuşkusuz ki Karadeniz Nakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Sandıkçı. Sandıkçı, Karadeniz Nakliyat olarak uzun yıllardır bu bölgelere taşıma yapıyor. Kırgızistan-Kazakistan Gümrük sınırı kaldırıldı. Bu durumu nasıl okumak gerekiyor. Bunun ülkemize ve lojistik sektörümüze yansımaları nasıl olabilir sorumuza ilişkin Sandıkçı, Kırgızistan’la, Kazakistan’ın Türkiye’nin doğusunda yeni bir ekonomik alan oluştuğuna işaret ederek, “Bu bölgenin Türkiye açısından da tarihi dostluk ve kardeşlik ilişkisi içinde olduğumuz dikkate alındığında pozitif yansımasının olduğunu beklemek gerekir. Özellikle içinde bulunduğumuz dünya konjonktürünün bir siyasi ve ekonomik krize işaret ettiği oranda ülkemizin bu gelişmeden olabildiğince yararlanmasını sağlayacak adımların atılması büyük önem taşımaktadır. Ancak bu noktada sadece dostluk ve kardeşlik ilişkisinin yetmediğinin ülkelerin öncelikli olarak kendi çıkarları temelinde hareket etmeleri gerektinide göz ardı etmemek gerekir” diyor.

 Avrasya Ekonomik  Birliği, Avrupa Birliği’ne bir alternatif değildir

Türkiye’nin burada profesyonel bir paydaş/iş ortağı tutumu ile bölge ülkelerine öncü olması gerektiğini düşünen Sandıkçı, Avrasya Ekonomik Birliği, Avrupa Ekonomik Birliği’ne bizim açımızdan nasıl bir alternatif olabilir, AB karşısında Avrasya Ekonomik Birliği ile nasıl ve ne şekilde rahatlayabiliriz sorumuza yönelik, “Yukarıda söylenenlerin ışığında, Avrasya Ekonomik  Birliği, Avrupa Birliği’ne bir alternatif değildir. İçinde bulunduğumuz günlerde önbilgilendirmeleri yapılan Gümrük Birliği’nin revizyonu ve derinleştrilmesi çalışmaları bu çerçevede dikkatle izlenmesi gerekmektedir. Mevcut Gümrük Birliği bir diğer ekonomik toplulukla-ülke olarak tek başımıza yeni bir ekonomik alana girmeye izin vermez. Öte yandan mevcut gümrük yerine Avrasya Ekonomik Birliğin’i hedef almak Ankara Anlaşması’nı (1963)  ortadan kaldırmak gibi ciddi bir sonuç doğurur. Ayrıca Dünya Ticaret Örgütü çereçevsinde konuya yaklaşıldığında Türkiye’nin 1973 yılından bu yana yarattığı ticaret sapması durumuna bağlı olarak çok ciddi tazminatlarla karşı karşıya kalması sonucuı doğurabilir. Bu durumdaAvrasya Ekonomik Birliği’ni bir alternatif olmaktan çok bir nasıl yaralanabiliriz alanı olarak değerlendirmek gerekir. Bu çerçevede iki yöntem dikkate alınabilir. Bunlardan birincisi eğer, Avrupa Birliği Avrasya Ekonomik Birliği ile bir serbest ticaret anlaşması yapma yoluna gidecekse Türkiye mutlak süretle bu anlaşamanın içinde yer almalıdır. İkinci yol ise Türkiye ile AB arasında yeni gümrük birliği müzakerelerinin bu konu ile ilgili bir istisnasınınmüzakerelere ve son anlaşamaya dahil edilmesi gerekir. Bu çerçevede AB karar alma sürecinde yer almadığımız oranda Türkiye’nin bu istisnadan yararlandırılmasına AB sıcak bakacaktır. Sonuçta AB sürecinde Türkiye’de ürettikleri malları bu kanalla doğuya taşıyacaklarından konuya olumlu yaklaşacaklardır” diyor. Avrasya Ekonomik Birliği özelinde lojistik sektörüne ne gibi ödevler düşüyor, Kamu’dan bu konuda hangi çalışmaların (adımların-düzenlemelerin) gelmesi gerekir sorusuyla ilgili Sandıkçı, lojistik sektörünün Avrasya Ekonomik Birliği özeline kendi deneyimlerini ve sorunlarını gerçek bir şekilde kamuya aktarması ve kamu ile birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade ediyor. Sandıkçı, “Örneğin, ülkeden ülkeye farklı kota uygulamalarının tek bir Avrasya ekomomik kotasına dönüştürülmesinin mücadelesi verilemelidir” diyor. Sandıkçı, Avrupa Birliğin’de olduğu gibi Türk lojistik firmalarını Avrasya Ekonomik Birliği’nde de şirket kurmaları ve özekllikle de bu birlik içindeki siyasetçileri lobi kanalından etkilemeleri gerektiğinin altını çiziyor.

Uzun vadeli stratejilerin yanı sıra günlük ayarların da yapılması esas

Avrasya Ekonomik Birliği, Türkiye’nin Türki Cumhuriyetler üzerindeki gücünü nasıl etkileyebilir. Türkiye, burada nasıl bir yol haritası izleyebilmeli, doğru adım(lar) nelerdir sorumuza yönelik Sandıkçı, “Avrasya Ekonomik Birliği Türkiye’nin Türki Cumhuriyetleri üstündeki gücünü olumlu ve olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin daha ziyade Rusya’nınn etki alanı içinde olacak bu birlik Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerine de bağlı olarak olumlu ya da olumsuz etkileyebilir.  Keza, her ülkenin öncelikle çıkarı doğrultusunda hareket etmesi gerçeği ışığında karşılaşılabilecek sorunların ve artılarının gerçekçi bir analizinin yapılması gerekir (bu bağlamda çıkar algısı hergün farklılaştığından uzmanların yorumalarına kulak verilmesi ve uzun vadeli stratejilerin yanı sıra günlük ayarların yapılması esastır). Yeni pazar arayışlarını sürdüren ülkemiz ihracatçısı bu durumda nasıl bir fırsat yaratabilir sorusu ile ilgili olarak Sandıkçı, “Yeni pazar arayışları çerçevesinde ülkemiz ihracatçısı daha geniş bir pazar, daha büyük bir ölçek ekonomisi şansını yakalamış olacaktır. Ancak bir başka bir gerçeğin daha altını çizmek gerekir; söz konusu pazarlar petrol ve doğal gaz fiyatlarına bağlı yani istikrarsız pazarlar niteliğindedir. Satınalma gücü petrol ve doğal gaz fiyatlarına bağlı bir değişken olduğundan bu bölgeye yapılacak ihracatta özekllikle Türk Exim Bank’ın ihracatçıya bir istikrar garantisi sunması, lojistijk sektörünğünde devlet yardımlarından yararalandırılarak sübvanse edilmesi pazar istikrarı açısından önem arz etmektedir” diyor. Sandıkçı, Türkiye’nin bölgesinde çok önemli bir noktada olduğunu ifade ederek bölge ülkelerle profesyonel ilişkiler geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ticarettte kan bağı ya da akrabalık duyguları kadar profesyonel, ciddi paydaş olmanın şart olduğunu ifade eden Sandıkçı, hamaset ile ticaretin yan yana duramayağını da sözlerine ekliyor.

UND, yıllar öncesinden Avrasya Birliği çalışmalarını başlatmıştı

UND’nin yıllar öncesinden itibaren Avrasya Birliği fikrini ileri sürdüğünü ve bu yönde ciddi çalışmalar gerçekleştirdiğini ifade eden Sandıkçı, UND’nin öngörülerinin çok güçlü olduğunu söylüyor. UND’nin çalışmalarının kamu açısından da iyi etüt edilmesi gerektiğini ifade eden Sandıkçı, Avrasya Ekonomik Birliği’nin ülkemize çok önemli katma değerleri snacağının altını çiziyor. Uzun vadeli projeksiyonlar ile plan ve programlar geliştirmek gerektiğini ifade eden Sandıkçı, Türkiye’nin ticari anlamda bölgesinde daha aktif ve lider konuma yükselebilmesi için kamu-özel sektör işve güçbirliğinin şart olduğunu vurguluyor.