Türkiye’nin artan ticaret hacmine bağlı olarak lojistik sektörü de büyüme gösteriyor. Son araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’nin lojistik ölçeği 250 milyar TL’nin (Kaynak; Quattro Business Colsulting) üstüne çıkmış durumda. Lojistiğin ulaştığı büyük ölçekler ve sahip olduğu potansiyel firmaları bu sektördeki yatırımlarını cesaretlendiren unsurlardan.

Lojistikçiler daha fazla büyümek ve rekabetten geri kalmamak için öz faaliyetlerine daha fazla yatırım yapıyorlar ve odaklanıyorlar. Bunun dışında kalan işlerini ise Outsourcing (dış kaynak kullanımı) ile hallediyorlar. Türkiye’deki lojistik firmalarının outsource eğiliminde genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, firmalar büyüdükçe veya kurumsallaştıkça outsource eğilimi de o denli artıyor. Artık mal sahibi olmaktan çok süreci yönetebilmek ve rekabette öne geçebilmek daha önemli hale geliyor. Çünkü lojistik süreçler gün geçtikçe sofistike çözümler gerektiriyor.  

Neler dışarıdan tedarik ediliyor?

Bugün gelinen noktada lojistikçiler ana faaliyet konuları dışında hemen hemen her alanda dışarıdan tedarik yapabiliyorlar. Güvenlik, ağır vasıta kiralama, yemek hizmetleri, araç-lastik bakım ve onarım hizmetleri, personel servisi hizmetleri, tanıtım ve organizasyon bunlardan belli başları. Belki gelecekte firmalar; filo yönetimi, depolama, gümrükleme gibi hizmetleri de bünyelerinden ayırarak sadece odaklanacağı alandaki hizmetleri vermek isteyecekler. Buda beraberinde lojistik firmalarının belirli alanlarda profesyonelleşmesini getirecek. Belki bu şekilde proje bazlı veya doğrudan şirket birleşmelerinin de önü açılacak. Lojistik sektöründe dış kaynak kullanımı konusunda Türkiye’nin önde gelen firmalarıyla görüşerek bu konudaki bakış açısını öğrenmeye çalıştık. Reysaş, Alışan ve TLS Lojistik firmalarından neden dış kaynak kullandıkları ve neleri kriter olarak ele aldıkları gibi birçok detayı öğrendik…  

Outsourching neden önemli?

Reysaş Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, dış kaynak kullanımının önemini şöyle anlatıyor: “Öncelikle ana işimize daha iyi odaklanabiliyoruz. Ana işimiz lojistik ve depolama. Bu süreçler sırasında ihtiyaç duyulan yan hizmetleri de verirken özellikle insan kaynağı anlamında dış kaynak kullanımını seçiyoruz. Kalifiye ve işinin uzmanı elemanlarımız esas işlerine odaklanırken, hizmet verilen alanda duyulan yan hizmetler için de yine işinin ehli olan ve dışarıdan temin edilen mavi yaka personellerle çalışmaktayız. Müşteri memnuniyeti bu safhada en önemli hedefimiz. Hizmeti verirken kalifiye çalışanımıza da asıl iş alanı olmayan süreçleri yüklemeyerek bunu dış kaynaktan temin etmek, müşterinin de hizmet aldığı uzmana istediği her an ulaşabilmesini ve daha fazla verim almasını sağlıyor. Doğru zamanda, doğru kişiyi, doğru işte çalıştırmak, lojistik gibi her saniyesi önemli olan bir sektörde dikkat edilmesi gereken çok önemli bir husustur.”  

Nelere dikkat ediliyor?

Alışan Lojistik İdari İşler Direktörü Ayhan Özekin, dış kaynak kullanımında nelere dikkat ettiklerini şöyle açıklıyor: “Sadakat ve etik değerler açısından güçlü firmayız. Kendimiz gibi bu değerlere önem veren olan firmalara daha yakınız.  Tabi asıl olan şirketin menfaatidir.  Günümüz koşullarında fiyat önemli bir parametredir ama tek başına yeterli değildir. Bazı konularda fiyat en son düşündüğünüz konu olur.  Örneğin her yıl toplu yemek hizmeti alım ihalesine çıkarız. Gelen teklifler içerisinde fiyata bakmaksızın öncelikle tesisleri kontrol ederiz.  Eğer teklif veren tedarikçi şartlarımızı karşılayacak bir tesise sahip değil ise fiyatı ne kadar düşük olursa olsun değerlendirmeye almayız.”