44 Zetabaytlık veri
Makineler arası iletişimin artmasıyla birlikte üretilecek veri miktarının tahminlerin de üzerine çıkabileceği vurgulanıyor. IDC’nin global araştırma sonuçlarına göre 2013-2020 yılları arasında üretilecek veri miktarı 44 Zettabayt’a ulaşacak. Bu rakam, şimdiye kadar üretilen tüm verilerin 10 katı büyüklüğünde.
 
Nesnelerin interneti
Endüstri 4.0’da “Internet of Things –IoT (Nesnelerin İnterneti)” ön plana çıkıyor. Fabrikalarda nesnelerin birbirleriyle ve insanlarla iletişime geçmesi ve bu sayede de merkezi olmayan kararların verilmesi hedefleniyor. Makineler fabrikaları yönetecek “Sanayi 4.0” diye de adlandırılan yeni dönemde her biri farklı bilgisayar tarafından yönlendirilen makineler, bir bütün olarak ana bilgisayarların kontrolüne girecek.  Üretimde yer alan bileşenler biririne bağlanacak ve üretimde hız ve esneklik sağanacak. Lojistik sektörü de bu zincirin göbeğinde yer alıyor.
 
Kamyonlar da bağlanacak
Lojistik sektörünün en belirgin gelişmi ticari araçlar sektöründe ve otomasyonlu depolarda kendisini hissetirecek. Yeni nesil kamyonlarda araçların birbiriyle, gümrüklerle, fabrikalarla, yollarla, depolarla sürekli iletişim halinde olacak. Lojistikçiler zamandan ve maliyetten tasarruf sağlerken verimliliklerini artıracaklar ve sorunsuz hizmet verebilecekler.

Almanya maliyetlerini 150 milyar euro azaltacak
TÜSİAD ve The Boston Consulting Group işbirliği ile ilgili hazırlanan raporda akıllı robotlar, büyük veri, nesnelerin interneti, 3-D baskı, bulut gibi dokuz teknolojinin bu devrimin tetiklenmesinde çok önemli rolü olduğu belirtiliyor. Sanayi 4.0’ın yaygın olarak uygulanmasının önümüzdeki 10-15 sene içerisinde Alman ekonomisi üzerinde çok önemli etkiler yaratması bekleniyor. Bu etkiyi rakamsallaştırdığında üretime ilişkin dönüşüm maliyetlerinin yüzde 15-25’ine denk gelen bir sanayi verimliliği artışı sonucu 90-150 Milyar Euro’ya ulaşan bir maliyet azaltıcı etkiden bahsetmek mümkün.
Sanayi 4.0’ın başarılı bir şekilde uygulandığı durumda, günümüz ekonomik büyüklüğünde, Türkiye’deki üretim sektörlerinin verimliliğinde 50 milyar TL’ye varabilecek bir fayda kaydedilmesi potansiyeli mevcut. Bu analizin temeli, toplam üretim maliyeti göz önüne alındığında, verimlilikteki artışın yüzde 4-7 arasında olacağı beklentisine dayanıyor. Sadece dönüşüm maliyeti (malzeme maliyetleri hariç üretim maliyeti) değerlendirildiğinde, verimlilik artışının yüzde 5-15 arasında olması bekleniyor.
Küresel değer zincirlerine entegrasyon ve Sanayi 4.0 çevresinde oluşacak ekonomi yoluyla kazanılacak rekabet avantajının, sanayi üretiminde yıllık yaklaşık yüzde 3’e kadar ulaşabilecek bir artışı tetiklemesi bekleniyor. Bu büyüme Türkiye GSYİH’sinde yüzde 1 ve üzeri bir ek büyüme ve 150-200 milyar TL düzeyinde ek gelir anlamına geliyor. 4.0 teknolojilerinin üretim sürecine dahil edilmesi için önümüzdeki 10 yıllık süreçte –günümüz fiyatları ve ekonomik büyüklüğü baz alındığında- yılda yaklaşık 10-15 milyar TL (üreticilerin gelirlerinin yaklaşık yüzde 1-1,5’i) yatırım yapılması gerektiği tahmin ediliyor.
 
Türkiye’nin lojistik ve  maliyet avantajı var
Türkiye, lojistik avantajı sağlayan coğrafi konumu sayesinde ve esnek, düşük maliyetli üretim yapabilmesini sağlayan görece düşük maliyetli işgücünü kullanarak, küresel değer zincirinde oldukça rekabetçi şekilde konumlanmış bir ülke. Üretim ücretleri, verimlilik, enerji maliyetleri ve döviz kurlarını dikkate alarak oluşturulan BCG Global Üretim Maliyeti Endeksi’nde, Türkiye 98 ortalama birim maliyet ile üretim yaparken, ABD 100, Almanya ise 121 ortalama birim maliyetle üretim gerçekleştiriyor. Diğer bir deyişle, Türkiye’deki ortalama doğrudan üretim maliyetleri Almanya’nın yüzde 23, ABD’nin ise yüzde 2 altında. Bu analiz, Türkiye’nin küresel değer zincirinden pay almak ve ihracat platformunu güçlendirmek için sahip olduğu rekabet avantajının altını çiziyor.
 
Tam zamanında azami  düzeye çıkacak
Üreticilerin tedarikçilerle gerçekleştireceği, yatay veri ve sistem entegrasyonu pek çok ortak çalışma alanı yaratacak. Standartlaşmış süreçler ile zamanında işbirliği yapılması sayesinde hata asgariye indirilecek. Tedarikçiler yatay entegrasyon yoluyla operasyonlarını üreticilerden gelen yeni siparişlere göre düzenleyebilecekler. Bu durum ‘tam-zamanında’ lojistik potansiyellerini azami düzeye çıkartabilmelerini ve bu yolla lojistik ve operasyon maliyetlerini azaltmalarını sağlayacak.
Lojistik simülasyon
Akıllı depo ve şirket içi lojistik çözümler, üreticilerin rekabet gücünü artıracak. Lojistik operasyonları için optimize edilmiş esnek mimari tasarımlar, simülasyon uygulamaları ile test edilebilecek. Zenginleştirilmiş gerçeklik gözlükleri ise, lojistik ve üretimle ilgili verileri çalışanın görüş alanına getirerek, personelin sürecin bir sonraki aşamasını doğru seçmesine yardım edecek. Her iki gelişme, şirket içi lojistik faaliyetlerine daha az zaman ayrılması sayesinde, stok döngüsünü ve teslim süresini kısaltarak işletme sermayesini daha güçlü hale getirecek.