Omsan Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, özellikle Kuzey Afrika pazarıyla ilgilendiklerini belirterek, Fas’ta otomotiv lojistiğiyle ilgili bir yapılanma oluşturacaklarını söylüyor. Geçtiğimiz yıl yeni açtığı hatlarla büyümesini sürdüren Balnak, 2011 yılında  Balkanlar, Ukrayna, Rusya, Kafkaslar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde etkinliğini artırarak bölgesel güç olmayı hedefliyor. Çin’de de hizmet vermeye başlayacak olan firma, ilaç sektörüne yönelik soğuk hava deposu yatırımı yapacak. Balnak’ın diğer bir yatırımı da intermodal taşımaya olacak, bunun için swap body ve dorse yatırımları gerçekleştirilecek. Reysaş Logistics 2011 yılında depoculuk ve tren taşımacılığına odaklanacak. Zaman içerisinde belirli sektörlere yoğunlaşmayı, belirli sektörlerde de müşteri entegrasyonu yapmayı istediklerini anlatan Döven, tüm sektörlere ihtisas boyutunda hizmet sundukları söylüyor. Ekol Lojistik, 2011 yılında İskandinavya ve Doğu Avrupa’da da güçlenmeyi hedefliyor. Bu yıl proje taşımacılığına başlayacak olan Ekol, ilaç lojistiğine odaklanacak. Bunun için Tuzla Logipark’ta Türkiye’nin en büyük ilaç deposu inşa edildi. Ekol Lojistik, Avrupa yakasında tekstil lojistiğine özel yeni bir depo, Anadolu yakasında ise FMCG sektörüne özel bir depo yatırı yapacak. 2010 yılında Uzakdoğu’dan tarifeli seferlere başlayan Latek Logistics, Ambarlı’da 7 bin metrekare açık 60 bin metrekare kapalı depolama alanı için çalışmalarını sürdürüyor. Latek Logistics 2011 yılında yurtdışı acente ağını kuvvetlendirmeyi, Türki Cumhuriyetler’de kendi ofislerini açarak bu bölgede söz sahibi olmayı amaçlıyor.      

2010’da hızlanan Balnak 2011’de hızın daha artıracak  

2011 yılında yeni yatırımlarla öne çıkacak olan Balnak, ilaç sektörüne yönelik soğuk hava deposu yatırımı yapacak. Balkanlar, Ukrayna, Rusya, Kafkaslar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde etkinliğini artırarak bölgesel güç olmayı hedefleyen şirket, Çin’de de hizmet vermeye başlayacak. Balnak’ın diğer bir yatırımı da intermodal taşımaya olacak.   Balnak Logistics Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kosta Sandalcı Balnak’ın 2010 yılı stratejisi ve 2011 yılında ne tür uygulamalara imza atacağı konusunda sorularımızı cevaplandırdı.  

2010 yılında yeni bölge ve ülkelere taşımalarınız veya yatırımlarınız oldu mu?

Balnak olarak 2010 yılını, hedeflerimizin üstünde rakamlarla kapattık. 2010 yılının Mart ayında Kuzey Afrika’da Libya Tripoli’de kendi ofisimizi açtık. Aynı zamanda Mısır Kahire’de ve Ortadoğu’ya gelecek olursak Irak Erbil’de de birer ofis açtık.   2011 yılında yeni bölgeler ve ülkelere taşıma ve lojistik hizmeti düşünüyor musunuz? 2011 yılı için hedefimiz bölgesel güç olmak. Balkanlar, Ukrayna, Rusya, Kafkaslar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde etkinliğimizi artırmak istiyoruz. Çin’de de olacağız. Türki cumhuriyetlere de büyük taşımalarımız olduğu için büyük bir ihtimalle 2011’de, en geç 2012 yılı içerisinde buralarda da bir oluşuma gideceğimiz kesindir. Gelecek taşımacılıkta, kombine taşımacılık veya intermodal taşımacılık olacaktır. Yani uzun mesafeler kesinlikle denizyolu veya demiryolu ile kat edilecektir. Yaklaşık 250 km’lik yarıçap içinde de kapıdan kapıya teslim olarak karayolu devreye girecektir. Balnak uzun bir süredir bu tip taşıma organizasyonlarına alıştırmaya başladı. Büyük bir ihtimalle 2011 yılında, intermodal taşımacılığa yönelik swap body ve dorse yatırımlarımız olacaktır. Zaten Cream projesinin ortağı olan Balnak’ta da bu tür girişimlerin 2011’de de devam edeceğini söyleyebiliriz.  

Farklı ürün gruplarına veya sektörlere hizmet verecek misiniz?

2010 senesinde yaptığımız ilaç sektörüne yönelik soğuk hava deposu yatırımlarımızı yeni yıldaki öncelikli büyüme alanları projelerimizin arasına aldık. Depolarımızda ağırlıklı olarak hızlı tüketim malları olmak üzere ilaç, tekstil, perakende, elektrikli ve elektronik eşya gibi sektörlerden lider firmalar bulunuyor.  Özellikle koli altı toplama ve küçük ancak hızlı hareket eden ürünler için fizibilite çalışmalarını tamamladığımız ve 2011’de hem mevcut operasyonlarımızda hem de yeni müşterilere yönelik çok ciddi uygulamalar yapacağımız otomasyon çözümlerimiz olacak. Diğer taraftan yine otomasyon ve robotik çözümler ile katma değerli hizmetler alanında planladığımız yatırımlarımız ile bu ürünlerimizi kullanan ve kullanacak potansiyel müşterilerimize önemli avantajlar yaratmayı hedefliyoruz.  

2011 yılında nasıl bir strateji uygulayacaksınız?

Balnak olarak müşteri odaklı hizmet üretmeye devam etmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda hizmet alanlarının genişletilmesi en önemli hedefimiz. Tabii büyüme planlarımız içerisinde yer alan bölge ülkeleri ile olan iş birliğimizin artırılmasına bağlı olarak da daha geniş bir coğrafyada farklı hizmet alanlarıyla yer alacağız.       Latek yeni hizmetler ve yeni bölgelere yapacağı taşımalarla büyüyecek  

Latek Logistcs geçtiğimiz yıl, Latek Silk Express projesi ile düzenli seferlerle Uzak Doğu’dan tarifeli seferlerle taşımalara başladı.  Ambarlı’da 7 bin mekrekare açık 60 bin metrekare kapalı depolama alanı için çalışmalara 2010 yılında başlayan firma, yeni projelere imza atmaya hazırlanıyor. Latek Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Levent Erdoğan, Latek’in 2011 stratejisini ise “Yurt dışında acente ağımızı kuvvetlendireceğiz. Yeni networklere kapımızı açacağız.  Türki Cumhuriyetlerde söz sahibi olmak için kendi ofisimizi kurmayı planlamaktayız” diye açıklıyor  

Latek Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Levent Erdoğan, 2010 yılında yaptıkları projeler ve uygulamalar hakkında bilgi verdi:   Latek SilkExpress ile Uzakdoğu’dan tarifeli seferler “Şubat 2010 tarihinde faaliyete geçen Latek Silk Express projesi ile şirketimiz, Uzak Doğu’dan Türkiye’ye konsolidasyonu yapan büyük firmalardan biri olmanın avantajıyla Uzak Doğu’da konsolide edilen yüklerin düzenli olarak tarifeli seferlerle (geminin yada konteynerın dolması beklenmeden) İstanbul-Ambarlı Limanı’na gelmesini ve daha sonra bu limanda tekrar konsolide edilerek varış ülkelerine/noktalarına en seri şekilde ulaştırılmasını sağlıyor.  Daha önceleri Uzak Doğu’dan Avrupa’ya yapılan konsolidasyon, ağırlıklı olarak Hamburg, Antwerp, Rotterdam limanları üzerinden yapılmaktaydı ve bu güzergahı kullanarak gönderilen yükler, Latek SilkExpress ile gönderildiğinde 10-12 gün kadarlık süre avantajı ve bununla orantılı olarak maliyet avantajıyla gönderiliyor.  

Latek’in lojistik merkezi Ambarlı oluyor İstanbul-Ambarlı limanlar bölgesinde kiralanan 7 bin metrekare kapalı antrepo ve 60 bin metrekare  açık depolama sahasında gümrüksüz depolama, geçici gümrük, kapalı antrepo, boş-dolu konteyner stoklama, konteyner tamir, bakım, yıkama, konteyner iç dolum ve iç boşaltım inşa edilmesi ve işletilmesiyle ilgili faaliyet göstermek üzere yatırımlarımız başlamış olup Şubat 2011 de faaliyete geçecek. Şirketimizin içinde bulunduğu Konsorsiyum ile Çelebi Bandırma Uluslararası Limanı İşletmeciliği A.Ş. arasında 10 Mayıs 2010 tarihinde imzalanan sözleşme ile, Bandırma Uluslararası Limanına ilişkin tüm tahmil, tahliye ve nakliye operasyonlarının içinde bulunduğumuz Konsorsiyum tarafından yürütülmesi hususlarında anlaşmaya varıldı.  

Yurtdışı acente ağı güçleniyor

Uzakdoğu’dan, Türkiye ve Doğu Avrupa’ya konsolide yüklemelerde lider konumunda bulunan şirketimiz, Malezya’nın Selangor Darul Ehsan bölgesinde ve Endonezya’nın Jakarta bölgesinde 12 Ağustos 2010 tarihinde irtibat büroları açtı. Latek Lojistik bu bölgedeki ambalajlama, etiketleme, depolama, dağıtım ve pazarlama gibi faaliyetlerinin yanı sıra Türkiye’deki ithalatçıların ve özellikle de ihracatçıların bu bölgelerde gerekli duydukları her konuda yerinde yardımcı olmak ve yerinde çözmek amacıyla da kuruldu.”   2011’de neler yapılacak “2011 yılında neler yapacaklarını da paylaşan Levent Erdoğan, Blok tren taşımacılığına yeniden başlatacaklarını,  ve dökme yükler için yeni projelerini hayata geçireceklerini aktardı. Erdoğan 2011 yılında neler yapacaklarını şöyle anlattı:  

Lojistik Koordinasyon Merkezi Kenya’da

Lojistik Koordinasyon Merkezi ile ihracatçılara depolama, dağıtım ve tahsilat gibi hizmetleri aynı anda sunmayı planlıyoruz.   Parsiyel Kara Taşımacılığı Yeni senede ilk hayata geçireceğimiz hizmetlerimizden biri de  Romanya, Bulgaristan ve Avusturya’ya parsiyel karayolu taşımacılığı olacak.  

Blok tren taşımaları yeniden başlıyor

2011 senesinde daha evvelce yapmış olduğumuz fakat bir süre ara verdiğimiz Viyana’ya Blok Tren servisine başlayacağız.   Latek yeni gemi alacak Şirketimiz, gemi fiyatlarının geri gelmesini avantaja çevirebilmek amacıyla, uygun fiyat ve kazanç oranınında gemi tedariki için arayışına devam ediyor. Handysize (22.000 DTW ile 38.000 DTW arasında) bir gemi alımı planlıyoruz.   Dökme Yük Dökme yük projemiz ile birlikte çimento, buğday, demir, kömür gibi ürünleri ithal eden firmalara hizmet vereceğiz. Gıda ihracatçılarına da hizmet vereceğiz.”        

Ekol Lojistik büyümeye odaklandı  

2010 yılında Ukrayna, Rusya, BDT ülkeleri ve Orta Doğu’da daha etkin duruma gelen Ekol Lojistik, 2011 yılında İskandinavya ve Doğu Avrupa’da da güçlenecek. Ayrıca bu yıl proje taşımacılığına başlayacak olan Ekol ilaç lojistiğine odaklanacak. Bunun için Tuzla Logipark’ta Türkiye’nin en büyük ilaç deposu inşa edildi.   Ekol Lojistik Genel Müdürü Umur Özkal, 2011 yılında nasıl bir yol izleyeceklerini Transmedya Dergisi’ne açıkladı. Yeni yatırımlar ve girmeyi düşündükleri yeni işleri de açıklayan Özkal, intermodal taşımaları hızlandıracaklarının da bilgisini verdi.  

2010 yılında yeni bölge ve ülkelere taşımalarınız veya yatırımlarınız oldu mu?

2010 yılının ilk yarısında Ukrayna, Rusya, BDT ülkeleri ve Orta Doğu’daki etkinliğimizi artırdık artık bu bölgelere daha etkin servis sağlayabiliyoruz. Bunun yanı sıra Avrupa’nın her noktasında en etkin hizmeti sunabilmek için 2010’un Aralık ayında İskandinav hattının lider firması STS Uluslararası Nakliyat’la güçlerimizi birleştirdik.Bundan böyle STS,  Ekol çatısı altında çalışmalarını sürdürecek. STS’nin bölgedeki tecrübesi ve güvenilirliği sayesinde Batı Avrupa, İngiltere, Güney Avrupa ve Doğu Avrupa hatlarında sağladığımız başarının ardından, müşteri memnuniyeti sağlamanın zor olduğu İskandinav hattındaki etkinliğimizi de artıracağız, STS’nin de bize katılmasıyla gelişen iş hacmimiz sayesinde bu alanda 12 Milyon Euro’luk büyüme sağlayacağız. Ayrıca 2011 içerisinde İtalya’da Avrupa operasyonlarımızı yerinden düzenleyecek ve satış organizasyonlarımızda etkin rol oynayacak yeni bir ofis açmayı düşünüyoruz.  

2011 yılında yeni bölgeler ve ülkelere taşıma ve lojistik hizmeti düşünüyor musunuz?

2010 yılının son ayında bünyemize dahil ettiğimiz STS Uluslararası Nakliyat ile 2011 yılında İskandinav hattındaki hizmet kalitemizi en üst seviyeye çıkartmak için çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bu sene İskandinav hattının yanı sıra Doğu Avrupa hattına da odaklandığımızı söyleyebilirim. Artık bu bölgeye kendi araçlarımızla seferler düzenliyoruz. Ayrıca bu bölge operasyonlarını daha önce Türkiye’nin en iyi Google AdWords uygulamalarından biri seçilen E-marketing projemiz kapsamına dahil ettik. Böylelikle bu bölgede lojistik desteğe ihtiyaç duyan daha fazla yerli ve yabancı şirkete ulaşabileceğiz.  

Farklı ürün gruplarına veya sektörlere hizmet verecek misiniz?

2011 yılında dünyanın herhangi bir noktasından diğerine taşıma operasyonları gerçekleştirmemizi sağlayan Forwarding Departmanımız kapsamında proje taşımacılığı operasyonları gerçekleştirmeye başlayacağız. Böylelikle çıkış ve varış noktalarının hiç bir önemi olmaksızın büyük hacimli ürünlerin de taşıma operasyonlarını gerçekleştirebileceğiz. Yani Brezilya’dan Ukrayna’ya göndermek istediğiniz iş makinanızı biz sizin için taşıyabileceğiz. Bu yıl ilaç lojistiği üzerine yoğunlaşacağız; Tuzla Logipark’da Türkiye’nin en büyük ilaç deposunu inşa ettik. Ve şimdiden çok önemli ilaç firmalarıyla anlaşmalar yaptık. Bu alanda yaptığımız yatırımlarla ilaç lojistiğinde de fark yaratacağımıza inanıyorum.  

2011 yılında nasıl bir strateji uygulayacaksınız?

2011 yılında karlılığımızı koruyarak yatırım yapmaya ve büyümeye devam edeceğiz. Bu yıl; İstanbul Avrupa Yakasında tekstil lojistiğine özel yeni bir depo, Anadolu yakasında ise FMCG sektörüne özel bir depo yatırımı yapmayı planlıyoruz. Depo konsolidasyonu yaparak, depolama alanımızı artırmayı planlıyoruz. Bu şekilde önemli bir kapasite artışı sağlayacağız. Ayrıca müşterilerimize daha etkin şekilde ulaşabilmek için çalışanlarımıza sağlayacağımız eğitim imkanlarını artıracağız. Örneğin Satış ve Müşteri Hizmetleri Departmanımız’da görev yapan arkadaşlarımız için Ekol Satış Fakültesi adı altında 2 yıl sürecek bir eğitim planı hazırladık. Tam bir fakülte mantığıyla oluşturduğumuz bu program kapsamında arkadaşlarımız düzenli olarak online eğitim ya da sınıf eğitimleri alıyorlar. Program sonunda arkadaşlarımız önemli yetkinliklerle fakülteden ayrılacaklar. İlerleyen dönemde diğer departmanlarımız için de bu gibi çalışmalar yapacağız. Bunların yanı sıra sunduğumuz çözümler ve filomuzdaki araçlarla müşteri beklentisi doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz yeşil lojistik çalışmalarımıza devam edeceğiz. AB CREAM Konsorsiyumu tarafından ödüle layık görülen; treylerlerin Ro-Ro’yla İtalya’ya bu noktadan Almanya’ya trenle taşınması ve son olarak Avrupa’nın her noktasına karayoluyla gönderilmesi esasına dayanan intermodal taşıma operasyonlarımızı sıklaştıracağız. Şu anda haftalık olarak karşılıklı 3 sefer gerçekleştiriyoruz, bu sene sefer sayımızı 5’e çıkartarak yıllık 88.320 Ton CO2 ve 25.600.000 lt yakıt tasarrufu yapmayı planlıyoruz. Ayrıca 2010 yılı içerisinde dahil olduğumuz WWF Yeşil Ofis Programında başarılı olarak, Yeşil Ofis Diplomamızı da almak için çalışmalarımızı yürütüyoruz. 2011 sonunda Türkiye’nin ilk WWF Yeşil Ofis Diploması sahibi şirketi olacağız.    

Gökbora'da yeni bölgeler gündemde 

2010 yılında yeni bölge ve ülkelere taşımalarınız veya yatırımlarınız oldu mu? 2010 yılında servis hattımıza eski Yugoslav Devletlerini, Ürdün, Suriye ve Afganistan’a transit taşımaları ilave ettik. Yurt içinde ise; İstanbul Anadolu Yakası’ndaki Tepeören Tesislerimizde ilave yatırımlar yaparak gümrüklü ve serbest depo ve antrepolarımıza ilave tesisler yaptık. Bursa Tesislerimizde’de ilave yatırımlar yaparak depolama alanlarımızı büyüttük. 2010 Aralık ayında Adana’da bir arazi alarak 2011 yılında kendi tesislerimizi bu arazi üzerine inşaat etmeyi planladık. Yurt dışında ise; Romanya Bükreş’te arazi satın alarak kendi tesislerimizin inşaatına başladık. Ayrıca yurtiçindeki araç parkımızı gençleştirdik. Romen, Bulgar ve İtalyan plakalı araçlarımızın sayısını arttırdık.  

2011 yılında yeni bölgeler ve ülkelere taşıma ve lojistik hizmeti düşünüyor musunuz?

2011 yılında gerek proje taşımacılığında, gerekse Avrupa’dan Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerine yapılacak transit taşımalara hız vermeyi hedeflemiş bulunmaktayız.   Farklı ürün gruplarına veya sektörlere hizmet verecek misiniz? Hava ve deniz taşımacılığında da zaten yıllardır faaliyet göstermekteyiz. Türkiye’nin dış ticaretinin çok değişik ülkelere yaygınlaşması nedeniyle hizmet ağımızı çok daha genişletmeyi planlamaktayız.  

2011 yılında nasıl bir strateji uygulayacaksınız?

2011 yılında kara, hava ve deniz taşımacılığında daha geniş, daha yaygın bir hizmet vermeyi, hizmet kalitemizi arttırarak Türkiye’nin dış ticaretindeki büyümeye paralel olarak yüzde 12 oranında bir büyümeyi hedeflemekteyiz. 2011 yılında gerek proje taşımacılığında, gerekse Avrupa’dan Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerine yapılacak transit taşımalara hız vermeyi hedefleyen Gökbora; kara, hava ve deniz taşımacılığında daha geniş, daha yaygın bir hizmet vermeyi düşünüyor.    

Omsan, Fas’ta otomotiv lojistiği için yapılanmaya gidiyor  

Lojistik firmalarını yeni pazarlara ilgi göstermesini “geleceği satın almak” olarak değerlendiren Osman Küçükertan, Omsan’ın da yeni pazarlarda olmak istediğini belirtiyor. Özellikle Kuzey Afrika pazarıyla ilgilendiklerini dile getiren Küçükertan, Fas’ta otomotiv lojistiği ile ilgili yapılanmaya gideceklerini kaydediyor.   Global krizin ardından Kuzey Afrika, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetlere yönelik artan ticaret, lojistik sektörünü de yeni bölgelere kanalize ediyor. Özellikle Türk lojistik firmaları artan kapasitelerini bu yeni bölgelerde değerlendirme şansı yakalıyor. Söz konusu eğilimi Transmedya Dergisi’ne değerlendiren Omsan Genel Müdürü Osman Küçükertan, 2011 yılında yeni pazarlara yönelimin devam edeceğini söylüyor. Türkiye’nin yeni pazarlarda yer almasının sektörün geleceği açısından da olumlu gören Küçükertan, “Avrupa ile yıllardır süren bir ticaretimiz var. Lojistik firmaları ciddi araç ve depo yatırımlarına gidiyor. Bu artan kapasitenin Avrupa’nın karşılanması mümkün değil. Bu yüzden alternatif, yeni pazarlara yönelim devam edecek.” diyor.

Sektördeki firmaların yeni pazarlardaki yatırım ve yeni arayışlarını doğru ve yerinde bir karar olarak değerlendiren Küçükertan, Türkiye’nin söz konusu ülkeler için örnek oluşturabilecek bir ülke olduğunun altını çiziyor. “Gerek kapasitemiz gerekse bilgi ve tecrübemiz ile lojistik sektörümüz yeni bölgelere örnek teşkil edebilir. Buralara ne kadar önce girersek, oluşumlar kurarsak ileriye yönelik önemli avantajlar elde edeceğiz.” diyen Küçükertan, avantajların yakalanması için Türkiye’nin altyapı sorunlarını da biran önce çözmesi gerektiğini savunuyor. Küçükertan’ın görüşleri şöyle:   Kuzey Afrika’ya RO-RO seferi yapılabilir “Türkiye söz konusu bölgelerin ortasında yer alıyor. Ancak sadece coğrafik avantaj yetmez. Örneğin her gün İstanbul’dan İtalya’ya RO-RO seferi var. Ancak Kuzey Afrika’ya RO-RO seferi yok. Buralara düzenli bir RO-RO seferinin olmaması buraya olan ticareti azaltıyor. Böyle bir hat olursa elbette kullanırız. Yukarıdan dolaşacağımıza doğrudan Afrika’ya ulaşırız. Bunun gibi bir takım altyapı çözümlerine ihtiyaç var.”

Osman Küçükertan, bu pazarlara önceden girmiş olmanın da önemine değiniyor. “Bazı şeyler hemen yaparsınız size kar ve ciro getirmez. Fakat geleceği satın alırsınız. Bence bu pazarlara olan ilginin devam etmesi gerekiyor. Lojistik firmaları da buna devam edecektir.” diyen Omsan Küçükertan, Omsan’ın da yeni pazarlarda olmak istediğini dile getiriyor. Özellikle Kuzey Afrika pazarıyla ilgilendiklerini dile getiren Küçükertan, Fas’ta otomotiv lojistiği ile ilgili yapılanmaya gittikleri bilgisini veriyor. Küçükertan, Fas’ı neden seçtiklerini şöyle açıklıyor: “Fas’ta otomotiv endüstrisi gelişiyor. Buradan Avrupa ülkelerine Kuzey, Orta ve Güney Avrupa’ya üretimler olacak. Fas konum olarak ve gelişmişlik düzeyi olarak önemli bir noktada. Cebelitarık Boğazı ile Kara Avrupa’sına ulaşabiliyorsunuz. Afrika’nın kuzey ve batı ucu olması nedeniyle denizden ulaşımı iyi. Son tahlilde Fas’ın geleceğini iyi görüyoruz.”  

Araçlar yenilenecek

2011 yılı için planlarını da aktaran Küçükertan, “2011’de oto taşıyıcı filomuzun önemli bir bölümünü yenileyeceğiz. Otomotiv sanayinin geçen yıldaki gibi yine iyi olacağını ve üretim ve satışlarda aktif olacağını düşünüyoruz. Ford ile 100 adet oto taşıyıcı yatırımımız olacak. 50’ye yakın tenteli treyler yatırımımız olacak. 2011 yılında pnomatik çimento gemisi bir de orta ölçekli bir kuru yük gemisini filomuza eklemeyi düşünüyoruz.” diyor.  

Firma satın almalarına halen sıcak bakıyoruz Osman Küçükertan, Omsan’ın yabancı bir firma ile evlilik yapmayacağını bunu kısa, orta ve uzun vadede düşünmediklerini ancak, firma satın almalara sıcak baktıklarının altını çiziyor. 2008’de ve kriz süresince Avrupa’dan lojistik şirketi satın almak için arayışlarını sürdürdüklerini kaydeden Küçükertan, Macaristan’da bir ve Romanya’da iki şirket incelediklerini kaydediyor. Küçükertan, satın almada hangi kriterlere baktıklarını şöyle açıklıyor: “Firmaların iç yapılarına, gelirlerine, bilançolarına, bankalarla olan ilişkilerine bakıyoruz. Müşteri portföyü olan ve gelişmeye açık firmalar arıyoruz. Ancak incelediğimizde bu türden bir firma göremedik.”  

Gelecek kontrat lojistiğinde

Gelişmiş ülkelerin 2000’li yılların ardından kontrat lojistiğinde geleceği gördüklerini ve yatırımlarını bu yönde yaptıklarına değinen Küçükertan, Omsan’ın da benzer strateji izlediğinin altını çiziyor.  Omsan’daki işlerin 95’ini kontrat lojistiğinden oluştuğunu söyleyen Küçükertan, “Kısa vadeli yatırımlar lojistik sektörünü hem bugünü hem de geleceği için iyi olmuyor. Sektörün bugünü ve geleceği kontrat lojistiğindedir. Artık sektörde full outsource etme zamanı geldi. Lojistik ihtiyacı olan firmalar artık sadece taşıma, depolama veya gümrükleme olarak olaya bakmamalı. Bunu tedarik zinciri gibi düşünmeli. İthalat yapılıyorsa yurtdışında ürünlerin toplanıp depolarda konsolide edilmesi, gümrük işlemlerinin yapılması, Türkiye’ye getirilmesi, gümrük işlemlerinin çözülmesi, gerekiyorsa etiket ve ambalajlanmasının yapılması gerekiyor.” diyor.  

Küçükler ve büyükler işbirliği yapmalı

Osman Küçükertan, bunu her firmanın yapamayacağını bu yüzden gelişmiş ülkelerdeki gibi küçük ölçekli firmalarla büyük ölçekli firmaların işbirliği yapması gerektiğini vurguluyor. Küçükertan, işbirlikleri sayesinde kazanımları şöyle sıralıyor: “700’e yakın özmal aracımız var ancak portföyümüzde 1000’e yakın aracı olan 40’a yakın firma (tedarik zincirinin her halkasında olmayan) ile birlikte çalışıyoruz. Bunlarla yaptığımız işbirliğinde lojistik ihtiyacı olan firmalara full lojistik hizmeti veriyoruz. Küçük ölçekli şirketler 4PL yapabilen şirketler çalışarak hem kendi şirketleri açısından, hem de 4 PL firmalar açısından verimli bir işbirliğini sağlayabilir. Küçük firmalar bu sayede satış-pazarlama gibi işlerle uğraşmayacaklar. Ayrıca büyük ölçekli firmalar ara üretici firmalarla (araç, lastik, akaryakıt) alımlar yapıyor. Kendileriyle çalışan küçük firmalarını da bu yaptıkları anlaşmalardan faydalandırıyorlar. Dolayısıyla her iki taraf için de verimlilik sağlanıyor.” Türkiye’de lojistikte önemli sorunların başında ölçeklerin büyük olmamasını gösteren Küçükertan, bunun da işbirlikleri sayesinde aşılabileceğini belirtiyor. Bu sayede yabancı büyük firmalarla da rekabet edebilecek oluşumları kurabileceklerini ifade eden Küçükertan,  işbirliklerinin RO-RO, lojistik üsler, limanlar, proje bazlı işbirlikleri gibi çeşitli şekilde olabileceğini kaydediyor.   Gözümüz demiryolu özelleştirmesinde TCCD tekelinin kalkmasıyla demiryolu taşımacılığının gelişeceğine inandıklarını belirten Küçükertan “gözümüz demiryolları özelleşmesinde” şeklinde durumu özetliyor.

Mevcut durumda lokomotif sahibi olamadıklarını dile getiren Küçükertan, yapılacak düzenlemeyle demiryollarına rekabet geleceğini rekabetin de sektörü büyüteceğine inandıklarını vurguluyor. Küçükertan, sözlerini şöyle tamamlıyor. “8 yıldır Almanya ile Türkiye arasında demiryolu taşımacılığı yapıyoruz. Türkiye’de şu anda demiryolu taşımacılığında para kazanmanız mümkün değil. Israrla üzerinde durduğumuz, örnek olsun diye yaptığımız şeyler bunlar. Tren taşımacılığı da Omsan, Ford ve Transfesa’nın büyük fedakarlıklarla yürüttüğü ve bütün seminerlerde-organizasyonlarda iftiharla anlattığımız bir organizasyon şekli. Israr ediyoruz, peşinden gidiyoruz ki örnekler çoğalsın. Lokomotif sahibi olunca en azından Kapıkule’den İstanbul’a yüklerimizi demiryoluyla getireceğiz. Taşımaların yüzde 98’ini oluşturan karayollarında ağır yüklerin demiryoluna aktarılması gerekiyor. Maden, kömür, demir, çelik, mermer, gübre, hammaddelerin demiryoluyla taşınması son derece verimli.”