Omsan, müşteri profili ve süregelen operasyonları ile uyumlu olarak hava kargo taşımacılığı kapsamında daha çok Avrupa ve Uzakdoğu pazarlarından konsolide yük taşımacılığını gerçekleştiriyor. Omsan, yoğunluklu olarak ithalat taşımalarını gerçekleştirmekle birlikte ihracat taşımaları kapsamında da AB, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine odaklanıyor. Omsan böylece hem pazar payını hem de yurtdışı acente bağlantılı işlerinin oranını artırmayı hedefliyor.

Hava kargo taşımacılığı kapsamında ağırlıklı olarak otomotiv yedek parça, elektronik malzemeler ve medikal parçaların taşımaları gerçekleştirildiğini ifade eden Omsan Genel Müdürü Osman Küçürertan, Türkiye’deki hava kargo taşımacılığının Türkiye lojistik cirosunun içindeki payının yaklaşık yüzde 3 civarında olduğu bilgisini verdi. Hava kargo faaliyetlerinin Omsan’ın cirosu içindeki oranı her geçen gün arttığına da değinen Küçükertan, Türkiye hava kargo pazarında neler yapılabileceğini şöyle sıraladı:

“Kıtalararası kavşak noktasında bulunan Türkiye, uluslararası hava taşımacılığında önemli ve stratejik bir konuma sahiptir. Gelişen bir pazar olması ve coğrafi avantajı Türkiye’yi cazip kılmakta ve çok sayıda global forwarder şirketi Türkiye’de ofis açmaktadır. Bu durum pazarın gelişimine olumlu etki yapmakta ve Türk hava kargo şirketlerinin daha rekabetçi koşullarda çalışmalarını sağlıyor. Havalimanlarında kargo taşımacılık ve elleçleme hizmetlerinde operasyonel olarak iyileştirmeye açık alanlar bulunuyor.”

Forwarderlerin bu alanda çözüm bekleyen sorunlarını hakkında da görüşlerini dile getiren Osman Küçükertan, özellikle yaz sezonu gibi yolcu trafiğinin yüksek olduğu dönemlerde uçaklarda doğal olarak yolcu bagajına öncelik verilmesi ve bu yüzden kargolar için yer bulunamaması sektör için önemli bir zorluk olduğunu dile getirdi. Hava kargo taşımacılığının yaklaşık yüzde 80’inin yolcu uçakları ile yapılıyor olmasının yaşanan zorluğun önemini ortaya koyduğunu belirten Küçükertan, “Bir diğer sorun ise havalimanlarında kargo elleçleme amaçlı kurulacak ofislere yönelik yeterli miktarda alan olmamasıdır. Bu sebeple ofis kiraları yüksek seyrediyor, bu durum forwarder şirketlerin maliyetlerini olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye’de hava kargo sektörünün, altyapıdaki yetersizlikler ve bürokratik sorunlar nedeniyle hizmet kalitesinde olması gereken noktada henüz olmadığı değerlendiriyor. Bu sorunlar sadece hava kargo taşımacılığını değil, diğer tüm taşımacılık türlerinin gelişimini de etkilemektedir. Altyapı sorunlarının çözülmesi, bürokratik işlemlerin iyileştirilerek hızlanması ve hava kargo taşımalarına uyumlu hale getirilmesi sektörü daha ileri bir konuma getirecektir” şeklinde konuştu.