ATP; ATP’ye GÖRE taşınması gereken gıda maddelerini listeler ve ilgi maddelerin taşınabilecekleri olası en yüksek ısı derecelerini belirtiR. Standartlara uyulması için ilgili ekipmanlara yapılması gereken testleri belirtir. Standartlara uygun ekipmanlara sertifika sağlayan bir sistem kurulmasını sağlAR.

ATP Konvansiyonu ile ilgili tüm merak edilen konuları TREDER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Tokatlı değerlendirdi. ATP Konvansiyonu’nun çıkışından gelişim sürecine, test ve sertifikasyon sürecinden araç sınıflandırmalarına, Türkiye’de dönüşümün nasıl gerçekleştirileceğine dair geniş bir perspektifte konuyu ele alarak A’dan Z’ye her konuyu işledik.

ATP nasıl ortaya çıktı?

ATP 2. Dünya Savaşı’nın ardından verimli gıda tedariki sağlamak için Uluslararası Transfer Kurumu`nun (International Transfrigoroute) üyelerinin çabalarıyla ortaya çıktı. Avusturya, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İspanya ve İsviçre’deki Transfrigoroute üyeleri, soğuk zincir taşımacılığı ile ilgili ana hatları belirlemede yardımcı oldu. Teknik yayınlarla bu esaslar yayınlanmaya başlandı. Üyeler ayrıca ilk defa sektördeki birkaç öncünün kullandığı araç ve aletlerin kalitesini onaylayan sertifikalar bastırdı. Bu sertifikalarla kurum Avrupa’da teknik gereklilikler bazında bir standart yakalamayı hedefledi. İlgili sertifikalar 1976 yılında ATP antlaşması yürürlüğe girene kadar ve ATP sertifikası kullanıma girene kadar giderek önemli hale geldi ve birçok devlet tarafından tanındı. Transfrigoroute bugün Avrupa’daki 1500 üyesiyle ATP konusunda öneri ve çalışmalarına devam ediyor. Ülkelere ATP uygulamaları ve son teknolojik gelişmelere adaptasyonla ilgili destek veriyor.

ATP konvansiyonu’nun bozulabilir gıdaların uluslararası yollarda taşınması sırasında gıdaların kalitesinin korunmasını güvence altına almayı amaçladığını açıklayan Murat Tokatlı, anlaşmada bozulabilir gıda taşımacılığında kullanılacak araç ve ekipmanların sınıflandırması, özellikleri ve hangi sınıfta ne tür gıdalar taşınabileceğini belirtildiğini kaydetti.

Sınıflandırmanın dış sıcaklığa ve araçta taşınacak olan gıda türüne göre yapıldığına dikkat çeken Tokatlı, bunları şöyle açıkladı:

“Dış ortam sıcaklığı + 30 derece ve taşınacak gıda sıcakta bozulan türden ise sınıflandırma  A, B, C, D, E, F olmak üzere  6 çeşit olarak yapılır. Örneğin A sınıfında iç ortam sıcaklığı + 12 ile 0 derece olacak şekilde, F sınıfında ise iç ortam sıcaklığı - 20 den düşük olacak şekilde tutulması gerekli ve araçların buna uygun ekipman ile donatılması gereklidir.

Dış ortam sıcaklığının - 10 ve - 20 olma durumu için ise A ve B olmak üzere iki sınıfa ayrılmış, bu durumda iç ortam sıcaklığının gıda türüne göre ısıtılarak belli limitlerde tutulması gereklidir.”

ATP’ye göre araç sınıflandırmaları hakkında bilgi veren Tokatlı, en yaygın olarak kullanılan araç ve ekipman sınıflandırma “K” ısı transferi katsayısı sınıflandırması olduğunu belirterek “Normal izolasyonlu ekipmanlarda izolasyon katsayısı K maksimum 0,70 W/m2K; Yüksek veya ağır hizmet türü izolasyonlu ekipmanlarda K değeri maksimum 0,40 W/m2K olarak belirtilmiştir.” dedi. Tokatlı açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Soğutucu Ünite Kullanılmayan Kasalar

Normal Izole Kasa < 0.7 IN Sınıfı

Yüksek Izolasyon < 0.4 IR Sınıfı

Soğutucu Üniteli Kasalar

Normal Izole Kasa 0.7-0.4 0 ila +12 C° arası FNA sınıfı

Yüksek Izolasyon < 0.4 -20 ila +12 C° arası FRC sınıfı "

Soğutucusuz araçlar için IR, soğutuculu araçlar için FRC belgesi almak üzere için başvuru yapıldığını kaydeden Tokatlı, FRC Belgesi alınabilmesi için başvuru esnasında aracın üzerine takılacak soğutucunun marka, tip ve seri numarası belirtildiğini söyledi. Tokatlı, müşteri firmanın satın alınan araca monte edeceği soğutucu marka ve tipini üreticiye yazılı olarak taahhüt etmesi halinde de FRC Belgesi alınabildiğini işaret etti.

ATP, Türkiye’de nasıl uygulanacak?

ATP, ülkeler arasında yapılan bir antlaşma ve kuralları uygulayıcı ülkeler üstü bir otoriteye bağlı değil. Pratikte, yol kontrolleri ilgili ülkeler tarafından yapılıyor. Kurallara uyumsuzluk durumda, yasallarla ilgili ulus yetkilileri tarafından başvuruluyor ve suçlanan ülke kendi içi yasalları doğrultusunda yargılanıyor.

Fransa, İspanya, Portekiz ve İtalya’da ATP sertifikalı olmadan bozulabilir madde taşıyan araçlar ağır cezalara çarptırılıyor. Bazı durumlarda malları ATP sertifikası olan araçlara nakletmek zorunda. Türkiye’nin Avrupa’ya yaptığı taşımaların tamamı ATP sertifikalı araçlarla yapılıyor. Ancak Türkiye’nin yurtiçindeki bozulabilir gıda taşımalarda standartların olmadığı görülüyor.

Bireysel taşımacı teşvik edilmeli

Murat Tokatlı, Türkiye’de yurtiçi taşımalarda kurumsal firmaların da ATP sertifikalı araçlar kullandığını ancak bireysel taşımacının bunun dışında kaldığını vurguladı. Bu anlamda ATP dönüşümde bireysel taşımacının teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Tokatlı, “Artık kömür ile domatesin aynı araçla taşınması devri bitti.” dedi.

ATP’de test ve sertifikasyon

Türkiye’de ATP sertifikasına sahip 4 TREDER üyesinin olduğunu belirten Murat Tokatlı, testlerin yurtdışında yapıldığını ve sertifikanın da yurtdışından temin edildiğini belirtti. ATP’li aracın bütün araçların testi yerine bir serinin onaylanabilindiğine dikkat çeken Tokatlı, alınan bir sertifika ile üreticinin yapısına bağlı olarak 50-100-150 gibi adetlerde üretim yapıldığını söyledi. Tokatlı, güvene dayalı bir ilişki olduğunu, test firmasının güvendiği firmalara daha az teste çağırdığını kaydetti. Her bir testin 50 bin Euro gibi bir maliyete sahip olduğunu belirten Tokatlı, bunun her bir araç için 500 Euro gibi artı bir maliyet anlamına geldiğini söyledi.

ATP sertifikası Türkiye’de verilebilir

Murat Tokatlı, Türkiye’de bu testleri yapacak yerlerin olduğuna dikkat çekerek ADR’deki gibi yapılacak düzenleme ile yerli veya yabancı sertifika kuruluşlarıyla bu süreci Türkiye’de tamamlayabileceklerine dikkat çekti. Tokatlı, böylece hem zamandan hem de paradan tasarruf sağlanacağını belirtti.

Türkiye’de soğutucu ünitelerin yüzde 80’i ikinci el

Murat Tokatlı, Türkiye’de soğutucu ünitelerin yüzde 80’inin 2. el ünitelerden oluştuğunu belirterek, treylerin sıfır olsa dahi burada ünite yaşının dikkate alındığını vurguladı. “Sıfır treylere üç yaşında ikinci el ünite takıldığında belge süresi üç yıl olur.” diyen Tokatlı, burada yanlış beyan olursa firmanın kara listeye alındığını vurguladı. Tokatlı, ikinci el ünitenin işlem yapılan servisin beyanının dikkate alınarak test ve sertifika merkezine iletildiğini söyledi.  Tokatlı, kullanıcılar için şu konulara dikkat çekti: “Soğutucu ünitesi olmayan bir treylere FRC belgesi verilemez. İkinci el soğutucu takılan bir treyler 6 yıl geçerli FRC belgesi alamaz. Bu durumda belge süresi soğutucunun yaşına göre belirlenir. Örneğin: Araç yeni + soğutucu 2 yaşında = FRC belgesi geçerliliği 4 Yıl olur. Araç yeni + soğutucu 5 yaşında = FRC belgesi geçerliliği 1 yıl olur. 1 yıl sonunda tekrar teste girmesi gerekir, testi geçerse 3 yıl için FRC yenilenir.”

Aracın ağır hizmet tipi yüksek izolasyona sahip olduğunu gösteren FRC belgesi alabilmek için aracın izolasyon katsayısının (K Katsayısı) 0,40 W/m2K’den düşük olması gerektiğini belirten Tokatlı, alıcıları aldıkları aracı uzun süre kullanabilmeleri ve işletme maliyetlerini düşük tutabilmeleri adına üreticiden araçlarıyla ilgili bu katsayıyı sorgulamalarının kendilerine doğru ürünü alma konusunda büyük yarar sağlayacağı konusunda uyardı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kaynak:treder haber dergisi